Kesinlikle.
Ama genel çerçeve "eser" dediğimiz şeyin temelinde yatıyor. Evrim ağacında eser olarak konumlanan ama özellikle birazdan sayacağım oyunlara kıyasla bence "niteliği" düşük eserler var bu yüzden oyunların dahil edilmesinde bir sıkıntı görmüyorum ama nitelik herşey midir orası tartışılır.
Burası bir bilim sitesi olduğu için hayır diyen arkadaşlara da pek katılmıyorum sonuçta bilimin "dışına" çıkılan yerlerde var aynı zamanda bilimle pek özdeşleşmeyen sorularda vb. (En başından bir bilim sitesinde eser ekleme varsa oyunların eklenip eklenmemesini gereksiz görmek de saçma bence özellikle son dönemlerde artık çoğu ana akım medyasına yansıyan etkileri gözüküyor gerek düşüncenin değişmesi gerekse bunlara harcanan paralar vb ama tabiki bir şey diyemem sonuçta görüşler özneldir)
Neyse sorunun başına dönelim burada ana çelişki bence eser denilen şeyin biraz sisli bir anlamı olması ama temelde birkaç kriter etrafında değerlendiriyoruz ve bunu kısaca netleştirecek olursak bazı oyunlar vardır yaratıcısının verdiği eleştirileri ve mesajı yansıtır bazıları bir evren kurar kendi içinde kendi anlamını aramanızı ister öyle bir lore ve dünya inşası yapılır yeni mitoloji demek absürt kaçmaz veya doğrudan sizin hayatınızı da değiştirebilir.
Oyunların içinde de sanat diyebileceğimiz oldukça fazla kriter vardır müzik, atmosfer, sanat dizaynı vb vb uzatılır gider son yıllarda çıkan clair obscur expedition 33 müzikler açısından bir başyapıttır, elden ring, bloodborne ve dark souls serisi (genel fromsoftware oyunları) sanat dizaynı, atmosfer ve müzikleri açısından bir başyapıttır ve daha niceleri.
Yani eser sayılan olguların temsil ettiği şeyi oyunlarda temsil eder aradaki tek farkı bazı oyunların etkileşimli olması ki yalan söylemeyeceğim bu etkileşim oyun veya oradaki bir karakter ile bağ kurmanızı daha doğrudan etkiler.
Aslında oyunların da mekanik ve bilimsel kısımları vardır perceputal lag, flow, collision detection, hitboxlar, AABB, OBB, raycasting ve nicesi gibi lakin burada ana konu bu olmasada belirtmek istedim
Şimdi gelelim "etkileyicilik" konusuna
Diğer platformlarda aratıp görebilirsiniz "elden ring hayatımı değiştirdi", "dark souls hayatımı değiştirdi" "Rdr2 hayatımı değiştirdi" "Bg3 hayatımı değiştirdi" vb gibi başlıkları incelerken bile oyunların etkileyicilik kısmı zaten kanıtlanmış oluyor ki oyunları yine insan üzerindeki etkileri de bilimsel olarak incelenebilir şimdilik daha felsefik ve psikolojik katmana girmek isterim
Bunu her oyun bazında konuşmak doğru olmaz sonuçta her kitap bir Hamlet, Faust, kayıp zamanın izinde, asoiaf, lotr, Ulysses, Karamazov kardeşler, Houseki no kuni, ilahi tragedya ve dahası olmaz, olamaz. Oyunlarda aynı, hepsi aynı kademede değildir.
Elden ringi ele alalım harika bir lore ve dünya inşası var daha mitolojik yaratımın en başına baktığımızda doğrudan psikolojik arketipler kullanılmıştır, jungun septem sermones ad murtuos (ölülere 7 vaaz)'da bahsi geçen arketipler hem evrensel yaratım olarak (örneğin one great-pleroma) hemde karakter arketipleri olarak kullanılmışlardır (marika-tanrı Sophia, anima mundi, meryem (ki anima animus aşamalarını da temsil eden şeylerdir bunlar aynı zamanda radagon ile ilişkisi de buna hizmet eder), demiurge ve dahası) (diğer bir örnek ise miquella-hem mesih figürü hemde yolculuğunun bir kısmından sonrası için false mesih figürünü temsil ediyor, karakter üzerinde işlenmiş determinizm vs indeterminizm temaları da vardır ki kurtarıcı kompleksi aynı zamanda karakterin ilk motivasyonunun temelini oluşturur) özellikle elden ring özelinde incelenecek karakterler çok fazla daha fazla değinerek uzatmamak lazım özellikle oynanış anlamında tam bir başyapıttır ana karakterimiz (siz oynayanlar) bile azor ahai sembolizmini taşıyorsunuz ve nicesi.
ideal düzen burada sorgulanır oyuna başlar başlamaz sizi kocaman bir dünyanın içine atıyor (ki bu yöntem açısından bile sartrenin varoluşçuluğundan izler var, bu oyunlarda daha nicesi izleri görmek mümkün) ne kadar özgür hissetseniz de verdiğiniz karar ve seçimler aslında özgür irade ve indeterminiz ve determinizmin eleştirilerine kadar gidiyor (bazı yerlerde bilinç problemine değindiği durumlarda var) (aynı zamanda çevresel hikaye anlatımının da büyük babalarındandır)
Elden ring hakkında konuşmaktan vazgeçtim çünkü konuşulacak çok fazla şey var ve rahatlıkla deneyimledigim eserler arasında ilk 1-3. Sıraya yerleşebilir bir eser.
Öte yandan persona oyunları var mesela özellikle 3. Serisi en azından şimdiye kadar deneyimledigim en iyi "memento mori" konseptli eserdir oyun genel anlamında ortalama diyebileceğim bir oyundur ama mesajı ve teması sayesinde sevdiğim oyunlar arasında yer alıyor ki aynı zamanda persona serisi de doğrudan psikolojik kavramların doğrultusunda bir evren inşasına sahip oyun bahsi geçen tanrı(şeytan)'lar da aynı mit karakterleri helel, Odin vb gibi bazıları da gerçek hayattan bir efsaneler yoshitsune gibi. Philemon gibi varlıklar da jungdan ismini almıştır mesela philemon ölülere 7 vaazda da bahsi geçen birnevi bir ruh rehberidir, tartarus aynı zamanda yunan mitinde de vardır ve sahip olduğu katlar persona 3 oyunundaki tartarusun sahip olduğu katlar ile aynıdır (yabbash vb gibi katların niceliklerinden bahsediyorum)
Yinede bazı oyunlar bir propaganda aracı olurken bazıları da bir ideolojiyi güzelleştirmek için vardır ki bu normaldir aynı dizi, kitap vb'lerde olması gibi normaldir.
Bazı konuşmalarımda eser kabul edilebilirliği sorusu üzerinde durdum çünkü bunun hakkında da konuşmak istedim.
Daha örnek verilecek çokça oyun var hatta farkına varmadan bile yazılarımda oyunlardan eser diye bahsetmişim ama genel çerçeve dediğim gibi daha çok bir kabul etrafında şekilleniyor burada ben oyunların net bir şekilde eser olarak sayılması ve Evrim ağacına eklenebilir olması tarafındayım.
Cevabım biraz karma bir cevap oldu ama olsun eksik anlattığım birkaç yer var onlar için de uzatmaya gerek duymadım.