Dengele Sevgili Yusuf Dost…
Ne evrimsel biyolojimiz ne de üstüne ve vesilesi ile inşa ettiğimiz ekonomi-politik ile toplumsal yapımız, hiçbir döneminde ve hiçbir şekilde bize “ya herro ya merro” ikilemini salık vermez.
Türümüzü bu günlere taşıyan ve besin zincirinin tepesine oturtan şey bu çok yönlü sigortadır. Bugün bu sigorta toplumsal yapılar içinde de bize, olay ve olguları ölçüp tartabilme, seçenekleri çoğaltabilme ve en önemlisi evrimin genetiğimize nakşettiği fakat çoğunlukla farkında olmadan yaşamsal kıldığımız dengeleyebilme stratejisini kazandırmıştır.
Ne yazık ki yaşadığımız çağ, büyük üstad Einstein’in da dediği gibi hazin bir çağ. Öylesine hazin ki; ne ilgi ve yeteneklerimizin ne de topluma potansiyel kolektif katkımızın öncelenmediği, dayanışmanın ve yol açmanın kıymet görmediği bir çağ.
Daha çok rekabetin, elemenin ve bunu dayatan bir avuç egemenin tüm tekelleri elinde tuttuğu ve herkesi “bana yararı nedir” tek ve tartışılmaz tartı ile tarttığı bir çağ. Tanzanya’nın savanalarından Amerika’nın gökdelenlerine kadar.
İşte böylesi bir çağda, kendi yolunu bulma sevdası ile akan su olabilme erdemi, aynı zamanda bu gerçekliği gören bir yerden ve yeri geldiğinde “yasak topraklarda akmak için kimden onay aldın” demesinler diye, oyunu kendi sahalarında kuranların da koyduğu kıstaslara ne yazık ki arada bir cevaz vermek gerekebilir.
Bu, bazen basit bir sertifika olabilir bazen bir diploma bazen de amacına ulaşmanın , başkaları tarafından tekelleştirilmiş aracına erişim de… Üniversite, laboratuar, maddi olanak vb.
Belki burada ve yanlış anlaşılmama engel olmak adına salık vereceğim yegane şey şudur: Hiçbir zaman ve hiçbir koşulda doğru olmayana doğru deme, onay verme ve en önemlisi nereye gidersen git ne denli yükselirsen yüksel, geldiğin yeri ve seni sen yapan temel özü hiçbir zaman unutma. Sevgiyle…