Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Ali Arda Özcan
Üye 1 hafta önce 2 Cevap
2

Günümüzde radikal feministlerin düşmanı olan ataerkil yapıyı kadınlar tarih boyunca vermiş olduğu kararlarla oluşturmuş olabilirler mi?

Kadınlar özellik olarak erkeklerden daha güçsüzdür bu dışlayıcı bir düşünce değil bir gerçektir. Kadınlar, erkeklerden daha güçsüz olduğu için çevresindeki canlılardan korunmak amacıyla çevresinden ve kendisinden daha güçlü bir erkekle birliktelik yaşamak zorunda kalmıştır.
343 görüntülenme
Günümüzde radikal feministlerin düşmanı olan ataerkil yapıyı kadınlar tarih boyunca vermiş olduğu kararlarla oluşturmuş olabilirler mi?
Günümüzde radikal feministlerin düşmanı olan ataerkil yapıyı kadınlar tarih boyunca vermiş olduğu kararlarla oluşturmuş olabilirler mi?
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 1 hafta önce

Benim için cevap çok karmaşık bir evet. Ama bu, ataerkil yapının mimarının kadınlar olduğu anlamına gelmiyor, sadece sistemin devamlılığında kritik bir rol oynayan "kullanıcı davranışları" sergiledikleri anlamına geliyor.

Tarih boyunca, insanlık için "işletim sistemi" büyük oranda fiziksel güç, kaynak kontrolü ve güvenlik üzerine kuruluydu. Bu sistemin "default" ayarlarında, fiziksel güç avantajı erkeğe bir "admin yetkisi" veriyordu. Kadınların tarih boyunca verdiği kararlar, bu sistemi "hack etme" veya "yeni bir sistem kurma" kararları değildi; çünkü bu seçenekler menüde bile yoktu. Kararlar, mevcut sistem içinde "hayatta kalma" ve "optimize etme" üzerineydi. Yani, en güçlü "node"a (erkeğe) bağlanarak kendi güvenliğini ve çocuklarının geleceğini garanti altına almak, en rasyonel stratejiydi. Güçlü bir erkekle ittifak kurmak, kaynaklara erişim sağlamak, statü kazanmak gibi kararlar, bireysel olarak mantıklı ve hayat kurtarıcıydı. Ancak milyonlarca kadının binlerce yıl boyunca bu bireysel mantıklı kararları vermesi, kolektif düzeyde "erkeğin merkezi güç olduğu" sistemin kendisini besleyen bir geri bildirim döngüsü (feedback loop) yarattı. Yani evet, kadınlar bu yapıyı kendi kararlarıyla betona döktüler, ama o kararları verirken ellerinde başka bir plan veya malzeme yoktu.

Radikal feministlerin bugün düşman olduğu şey, bu işletim sisteminin kendisidir. Onlar, sistemin "kullanıcı arayüzünde" (eşit işe eşit ücret gibi) iyileştirmeler talep eden liberal feministlerden farklı olarak, sistemin "çekirdek koduna" (kernel) inip, "Bu mimarinin temeli bozuk, biz yama (patch) değil, kökten yeni bir işletim sistemi istiyoruz" diyenlerdir. Kadınların tarihsel olarak yaptığı şey, bir nevi "içselleştirilmiş ataerkilliktir". Bu, sistemin en büyük başarısıdır: Kullanıcıları, sistemin kurallarını gönüllü olarak uygulayan ve hatta yeni nesillere (özellikle kendi kızlarına) bu kuralları öğreten birer "antivirüs programına" dönüştürmek. "Kocanın sözünden çıkma, elinin hamuruyla erkek işine karışma" gibi öğretiler, aslında "sistemde hayatta kalma rehberi" olarak bir anneden kızına aktarılan bir "exploit" bilgisidir. Dolayısıyla, kadınları bu yapıyı kurmakla suçlamak, fırtınada tek sağlam yapı olan kaleye sığındığı için köylüleri, kaleyi inşa etmekle suçlamaya benzer... Onlar yaratmadı, sadece hayatta kalmak için sistemin sunduğu tek rasyonel seçeneği kullandılar. Suç, kullanıcının hayatta kalma güdüsünde değil, ona başka seçenek bırakmayan sistemin mimarisindedir.

Tüm Reklamları Kapat

Ha, bu arada belirteyim, ben de bir kadınım ama radikal feministliği zerre mantıklı bulmuyorum. Onların bu yaklaşımı, erkeklerin binlerce yıldır yazdığı bu "spaghetti koda" (hatalı, karmaşık kod) bakıp, sistemi onarmak yerine direkt sunucunun fişini çekip "Sorun çözüldü, artık hepimiz özgürüz!" diye bağırmalarına benziyor. Harika fikir, peki sonra? Fişi çekilmiş bir sunucunun başında birbirimize anlamsız manifestolar mı okuyacağız? Erkeklerin kurduğu bu bug'larla dolu, güvenlik açıklarıyla dolu sistemin kendisi ne kadar absürtse, ona tepki olarak "tüm sistemi yok edelim" diyen bu yıkıcı yaklaşım da o kadar absürt. Ben, bu hatalı sistemde kendime "root" yetkisi alıp, mimariyi içeriden düzeltmenin peşindeyim; elindeki tek güç, format atmak olan ve yerine ne kuracağını bilmeyen ergen bir "hacker" gibi davranmanın değil.

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Eleştirel Düşünür 1 hafta önce

Hayır. Ataerkiyi bu şekilde nitelendirmek, sistemsel sorunları mağdurların bireysel kararlarına indirgemek olur. Bu bakış açısı, açık giyindiği için taciz edilen bir kadının erkeğe "Seni istiyorum." mesajı verdiğini söylemeye benziyor. Kadın böyle bir mesaj vermeseydi erkek de o tacizi yapmayacak ve sorun olmayacaktı. Bunlar, sistemin oluşmasına neden olan şeyler değil. Bunlar, sistem oluştuktan sonra sistemin kendini sürdürmek için kullandığı bahaneler.

Her şeyden önce ataerkil sistem bireysel kararlardan çok, erkeklerin kadınlar üzerinde iktidar kurması ve kadınları tahakküm altına alması ile ilgilidir. Yani "kadınların kendi elleri ile tüm yetkiyi erkeklere vermesi" gibi bir durumdan söz etmiyoruz.

İnsanların kas gücü sayesinde değil; zeka, işbirliği ve sosyal yapısı sayesinde hayatta kalan bir tür olduğunu unutmamak gerek. Sanki fiziksel olarak çok güçlü olan erkekler bir eliyle ayılarla, diğer eliyle kaplanlarla dövüşerek mi kadınları koruyordu? Hayır, kadınlar da aynı aletleri kullanabiliyor, plan yapabiliyor ve bu tehlikelere karşı kendini ve yakınlarını savunabiliyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Sosyal yapıyı kontrol altında tutanın "doğası gereği" fiziksel olarak güçlü olan erkekler olduğu söylemi ise biyolojik bir gerçek değil, biyolojik gerçeklerin toplumsal bir yorumudur. Bu toplumsal yorumlar, bir zorunluluk değil, tarihsel olarak adım adım inşa edilen bir yapıdır.

Özellikle tarım toplumlarının ortaya çıkışı, fiziksel güç temelli işlere yoğunlaşılması, doğum oranlarının artması bahane edilerek kadının ev içi rollere yönlendirilmesi, bebeğin hangi kadından olduğunun kesin olarak bilindiği ama hangi erkekten olduğunun bilinmesinin daha zor olmasını bahane ederek soy ve mülkiyetin erkek yoluyla aktarılarak garanti altına alınması, fiziksel gücün ve mülkiyetin erkeklerde olması bahane edilerek ekonomik-siyasi gücün erkeklerin eline geçmesi, kadınların bu güçlere erişiminin kısıtlanması, buna karşı çıkan kadınların bu güç ile bastırılması, tarihin erkekler tarafından yazılıp kadınların çoğunun görünmez kılınması, gelecek nesillere erkek egemen sistemin yarattığı makul kadın rollerinin empoze edilmesi gibi uzun süreçlerden bahsediyoruz.

Buna mahkum edilen kadınlar, elbette bu şartlar altında hayatta kalmaya, bu sisteme uyum sağlamaya, doğru olarak öğretileni devam ettirmeye çalışacaktır. Bu, ataerkil sistemi kadınların kendi kararları ile kurdukları anlamına gelmez. Her sömürü düzeni, kendi devamlılığını sağlamak için başkaldıranın "isyanını" etkisiz hale getirmeye çalışır. Sefalet içinde geziyorsanız isyan etmemeniz için "olması gerekenin" bu olduğu telkin edilir. Kadınlara da ataerkinin istediği gibi bir kadın olması telkin edilir.

Sistemlerin uzun dönem sonucunun mağdur üzerindeki etkisini sistemin oluşmasının ana sebebi olarak görmek, sistemin kendini meşrulaştırma araçlarından biridir. Aklınızdan çıkarmamanız gereken tek şey şu: "Böyle olmak zorunda değildi." Ne biyolojik ne fiziksel farklılıklar ne de bireysel kararlar, toplumsal yapıların inşası için "zorunlu, asla değişmez" şeyler değil. Her adımı, her süreci bambaşka şekillerde yeniden yorumlayıp, toplumsal yapıyı bambaşka bir şekilde yeniden inşa edip bambaşka bir düzen kurmamız gayet mümkündür. Önemli olan ve odaklanmamız gereken, sistemin kendini meşrulaştırma araçlarına kanmadan ve gereksiz tartışmalarda boğulmadan sistemsel sorunları sistemli, akılcı, örgütlü bir biçimde çözmek olmalı.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close