
Evet haklısın. Günümüzde bazı haber siteleri sırf okunmak için abartılı ve yanıltıcı başlıklar atılıyorlar ama bu haber tamamen gerçek. Kozmik ağın ilk doğrudan görüntüsü gerçekten de Nature Astronomy gibi saygın bir dergide yayınlandı ve bilim dünyasında büyük bir karşılık buldu. Yani bu sefer elimizde yalnızca bir simülasyon ya da görsel benzetme değil doğrudan gözleme dayalı bir veri var. Araştırmacılar çok uzak bir galaksi çiftini birbirine bağlayan yaklaşık 3 milyon ışık yılı uzunluğundaki bir filament yapı içerisindeki hidrojen gazının parlamasını tespit etmeyi başardılar. Bu kozmik ağın fiziksel varlığını ilk kez net bir şekilde ortaya koydu.
Ve evet bu yapıların beyin sinapslarına benzerliği gerçekten çok enteresan. İnsan evrenin yapısını gördükçe kendi zihniyle arasındaki bu garip benzerliği farj ediyor. Galaksileri birbirine bağlayan bu iplikçikler adeta sinir hücrelerimizi bağlayan aksonlar gibi görünüyor. Bu benzerlik elbette doğrudan “evren bir beyin midir?” gibi romantik ya da fantastik yorumlara çekiyor bizi ama bence mesele bundan daha derin. Bu yapılar evrenin rastlantısal değil örgüsel bir düzene sahip olduğunu gösteriyor. Karanlık madde galaksilerin etrafında boşlukta değil bir ağ gibi örülmüş bir sistemin içinde var oluyor. Bu da bize şunu düşündürüyor belki de evren gerçekten bir tür bilinç ya da en azından bilinci ortaya çıkarabilecek bir altyapı üzerinde kuruludur.
Varoluş açısından düşündüğümde ise bu yapı benim için şu anlamı taşıyor biz evrende yalnızca bir toz zerresi değiliz aynı zamanda bu devasa yapının işleyişini anlamaya çalışan onunla benzer desenler taşıyan bir bilinciz. Evrenin sinir ağları gibi olması belki de bilinçli varlıkların bu yapıyı anlamaya çalışmasının bir “geri dönüşüm” biçimi olduğunu düşündürüyor bana. Yani evren kendisini anlamaya çalışan bir varlığı bu ağ içinde yaratmış olabilir. Bu açıdan bakınca hem bilimsel hem de felsefi düzeyde bu keşif insanın evrendeki yerini yeniden konumlandırıyor. Artık sadece gözlemci değiliz evrenin kendi yapısını sezen onu zihninde yeniden kurabilen bir varlık olarak bu ağın farkında olan bir bağıyız. Veya sadece fazla kurgu yapıyoruz...