Seyyidler, Hz. Muhammed'in soyundan gelenlerdir ve Osmanlı'da dini ve toplumsal saygınlıkları yüksektir. "Nakîbü'l-eşrâf" olarak bilinen bu aileler, devletin yönetiminde ve dini alanlarda önemli görevler üstlenmişlerdir. Örneğin, Seyyid Ali Nattâ, Osmanlı'da ilk Nakîbü'l-eşrâf olarak atanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi'nin soyundan gelen Osmanoğulları, devletin yönetiminde en yüksek makamı elinde bulunduruyordu. Sarayda "Şehzade" olarak bilinen padişah oğulları, devletin yönetiminde önemli roller üstlenmişlerdir. Örneğin, Şehzade Dündar Ali Osman, Osmanoğulları ailesinin 45. lideri olarak tanınmıştır.
Padişahların anneleri olan valide sultanlar, sarayda ve devlet yönetiminde büyük etkiye sahipti. Özellikle 16. yüzyıldan itibaren, valide sultanlar sarayda ayrı bir konaklarda yaşamış ve devlet işlerine müdahil olmuşlardır. Nurbanu Sultan, valide sultanlık makamını resmiyete kavuşturan ilk kişi olarak tarihe geçmiştir.
Osmanlı'da eyaletlerde yerel yönetimi elinde bulunduran "ayan"lar, özellikle 18. yüzyılda büyük güç kazanmışlardır. Bu aileler, hem askeri hem de ekonomik açıdan önemli roller üstlenmişlerdir. Örneğin, Hacı Salihzâdeler ailesi, Tonya ve Akçaabat bölgelerinde ayanlık yapmış ve bölgenin gelişimine katkıda bulunmuşlardır.