DNA babalık testleri, Kısa Tandem Tekrarları (STR'ler) dediğimiz genetik kodumuzun belirli parçalarını karşılaştırmakla ilgilidir. DNA'nızın yarısını biyolojik annenizden, diğer yarısını da biyolojik babanızdan alırsınız. Bu testler, birden fazla genetik lokustaki bu STR'lere odaklanır.[1] Her STR'nin farklı versiyonları veya alelleri vardır ve bunlar uzunluk olarak değişiklik gösterir. Test, çocuğun anneyle eşleşmeyen alellerinin iddia edilen babada bulunup bulunmadığını kontrol eder. Eğer bu babalık alellerinden birçoğu eşleşirse, babalık olasılığı tavan yapar çünkü bu spesifik STR uzunluklarının kombinasyonu, yakın bir akraba değilseniz genel popülasyonda süper nadirdir. Şimdi, eğer çocuğun amcası (iddia edilen babanın tam kardeşi) testi yaptırırsa işler karışır. Tam kardeşler DNA'larının ortalama %50'sini paylaşır, bu yüzden amca da gerçek babayla önemli sayıda alel paylaşacaktır. Bu, amcanın da yüksek bir babalık olasılığı gösterebileceği anlamına gelir, ancak doğrudan karşılaştırma mümkünse genellikle gerçek babadan daha düşük bir olasılıkla. Gelişmiş testler daha fazla lokusu analiz eder veya hatta yakın akrabaları ayırt etmek için Tek Nükleotid Polimorfizmi (SNP) analizine başvurur, ancak bu standart bir babalık testinden çok daha karmaşıktır. Bu testler kalıtılan belirteçlerin benzersiz kombinasyonuna dayandıkları için genellikle %99,99'un üzerinde inanılmaz derecede doğrudur ve basit bir babalık onayı için kesinlikle o yakın, ideal olarak birinci derece genetik ilişkiye ihtiyaç duyarlar.
Hepimizin Adem ve Havva'dan geldiği ve bu yüzden aslında biraz karışık da olsa büyük bir aile olduğumuz iddiasına gelince, genetik açıdan bunun hiçbir dayanağı yok. Popülasyon genetiği ve sadece annenizden miras aldığınız mitokondriyal DNA (mtDNA) ile babadan oğula geçen Y-kromozomu DNA'sı (Y-DNA) çalışmaları bambaşka bir tablo çiziyor. "Mitokondriyal Havva" ve "Y-kromozomal Adem" kavramları, bu spesifik DNA segmentleri için yüz binlerce yıl önce yaşamış olan en son ortak atalarımıza (MRCA'lar) atıfta bulunur, kelimenin tam anlamıyla ilk çifte değil. Daha da önemlisi, bu MRCA'lar o zamanlar yaşayan tek insanlar değildi; sadece saf şans ve üreme başarısı sayesinde spesifik mtDNA veya Y-DNA soyları bugün herkeste hayatta kalan bireylerdi. Genomumuzun geri kalanı çok daha büyük, çeşitli bir ata popülasyonundan gelir. Genetik çeşitlilik çalışmaları, erken insanların etkin popülasyon büyüklüğünün iki değil, binlerle ifade edildiğini gösteriyor. Eğer hepimiz sadece iki bireylik bir darboğazdan geçmiş olsaydık, genetik çeşitliliğimiz gözlemlediğimizden çok daha düşük olurdu. Yani, yeterince geriye giderseniz hepimiz akrabayız evet, ama babalık testleri işe yarıyor çünkü türümüzün arka planındaki genetik uğultudan ziyade çok yeni, doğrudan miras kalıplarına bakıyorlar, antik, efsanevi bir başlangıç noktasına değil. Modern testlerdeki hata payı, birinci derece ilişkiler için son derece küçüktür çünkü benzersiz yakın ebeveyn-çocuk bağlantılarını ayırt etmek için yeterli sayıda değişken belirteci analiz ederler.
Belki de o zamanlar genetik kuralları biraz daha 'esnekti' ya da birileri sihirli değnekleriyle DNA kopyalayıp yapıştırıyordu kim bilir değil mi?
Kaynaklar
- J. L. Almeida. Authentication Of Human And Mouse Cell Lines By Short Tandem Repeat (Str) Dna Genotype Analysis. Alındığı Tarih: 15 Mayıs 2025. Alındığı Yer: National Library of Medicine | Arşiv Bağlantısı