İki farklı dünya, ezeli kavga...
Biri inanç temelli metafizik diğeri bilim temelli materyalist felsefe.
Biri bilinci diğeri maddeyi önceler.
Biri bilincin yüzu suyu hürmetine maddeyi var eder ve ona bağlar, özü ezeli ve ebedi bir zirveye yerleştirir diğeri maddeyi temel alır ve bilinci bu maddeye tabi kılar.
Birinin dayanağı hiç bir kanıta, gözleme, deneye dayanmayan öte alem (idealar alemi) .
Diğerinin ise bilim üst başlığı ile evrensel yasalar, doğa ve evrim.
Bu düşünsel kavga hemen hemen insanlığın tarihi kadar eski bir kavga.
Ancak ne yazık ki düşüncede kalmayan, hayatın her alanına sirayet eden bir kavga.
Günümüzde bu kavganın bir tarafında ve sürdürücüsü olarak egemen burjuvazi ve mutlaklık adına metafizik temelde öbür tarafında ise bilimi kılavuz edinen emek sınıfı ve sürdürücüsü olarak kesintisiz devrim, devinim ve evrim adına bilimsel, diyalektik, materyalist temelde...
Bugüne kadar ki insanlık tarihi, Egemen' burjuvazinin tüm yalan, çarpıtma, baskı ve manipülasyonlarına rağmen her geçen gün doğanın diyalektiğini evrimi, bilimi onaylayan, metafizik öğretyi çürüten bir seyir içinde yoluna devam ediyor.
Her bir kaç on yılda aynı bayat hikayenin farklı adlar altında ve sanki yeniymiş gibi servis edilmesi beyhudedir.
Sartre, varolusçuluk temelinde ve yaşadığı dönemin acımasızlığı karşısında ( iki dünya savaşı) dönem dönem kapıldığı tüm o umutsuz düşüşlerine rağmen , Platoncuların açtıkları kucağa gitmeyi reddetmiş ve ısrarla bilimi işaret etmiştir. Sevgiyle...