Beri gel barışalum yadısan bilişelüm
Atumuz eyerlendi eşdük el-hamdüli'llâh
İndük Rûm'ı kışladuk çok hayr u şer işledük
Uş bahâr geldi girü göçdük el-hamdüli'llâh
Yunus Emre'nin bu şiirinde inilen Rum Anadolu'dur. Rum kelimesi Farsça ve Arapça'da Roma demektir. Bize de buradan geçmiş ardından ; Bizans Ortodoks Klisesi mensupları, Hristiyanlar, Batı, Doğu İmparatorluğu'nun Malazgirt Savaşı öncesi toprakları, Yunanlar gibi bir biri ile alakalı farklı anlamlar kazanmıştır. Anadolu ve Rumeli'deki Müslümanlar kendileri için pek çok kez ''Rumi(Mesela Mevlana Celaleddin Rumi)'' kimliğini kullanmıştır. Bu Roma ülkesinin(devleti değil) insanları olmak anlamına gelir.
Roma bugünkü Türkiye topraklarının hemen hemen tamamını MÖ 1.yy'da yerel Helenik hanedanlardan fethederek almış, ardından Türklerin 11.yy'daki gelişine kadar elinde tutmuştur. Bu da Roma'yı açık ara farkla Anadolu'yu en uzun süre kontrol eden devlet yapar.
Ancak Türkiye, ismen Türkiye olalı (11.-12.yy) Roma devletinin bir parçası değildir.