Etnisite ( Etnik aidiyet) ile Halk farklı kavramlardır.[1]
Örneğin Türk veya Türkiye Halkı dendiğinde akla sadece Türkler gelmez. Bu ülkede yaşayan ve bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes kastedilir.
Bir diğer nokta da Osmanlının ulusal ( etnik ) bir kimlik üzerinden değil ümmet ( İslam temelli) kimliği üzerinden tarih sahnesinde yer aldığı.
Dolayısıyla Osmanlının egemen olduğu coğrafyalarda yaşayanlar hem Türk olmak zorunda değildi hem de Türk nüfusu ağırlıklı olmak zorunda değil.
Suriye'de şu an var olan Türk nüfusu belirli bölgelerde ( kuzey-kuzey batı) yoğunlaşmıştır. Bu bölgelerde yaşayan nüfusun buraları yurt edinişi Osmanlının tarih sahnesine çıkışından çok daha önceye tekabül eder .
Bu nüfus asimile olmadan halen varlığını koruyor.
Suriye'den Türkiye'ye gelen nüfusun ağırlıklı bir bölümü Arap kökenli Suriye halkıdır.
Öyle ki; gerek Hatay özelinde gerekse ülke genelinde, resmi olmayan rakamlarla nüfuslarının on milyona yaklaştığı söyleniyor.
Kimi çevrelerce bu durumun kısa vadede Hatay başta olmak üzere sınır illerimizde, doğurganlık kat sayılarının yüksek oluşu nedeni ile de uzun vadede ülke düzeyinde demografik yapının bozulmasına vesile olacağı kaygısı yüksek sesle dile getiriliyor.
Ancak sonuç olarak diyebilirim ki; NE FARKEDER!
İster bilimsel temelde evrimin, ırk olgusunun olmadığını somut verileri ile defalarca ispatladığı, ister inanç temelinde ve evrimi doğrularcasına herkesin Adem ile Havva' nın torunları olduğunun tüm göksel dinlerce kabul gördüğü bir dönemde bu ayrıtıların çok da önemli olmadığını düşünüyorum.
Asimilasyon meselesine gelince; Tüm imparatorluklar, doğaları gereği asimilasyon yapmıştır. Burada ayrıntıya girmeyeceğim ancak ülkemizde 72 buçuk milletin varlığından söz edilir fakat söz edenler 7 tanesini sayamaz. Nerdeler?
Suriye devleti ise henüz 62 yıllık bir devlet. Hem asimilasyon için çok az bir süre hem anayasasında bir insana inancı ile etnik aidiyetini iyi niyetle bile olsa sormak yasak hem de toplumsal norm olarak da ayıp sayılır. Sevgiyle...
Kaynaklar
-
Prof. Dr. Metin Işık, et al. Türkiye'de Mülteci Ve Sığınmacı Sorunu. Alındığı Tarih: 21 Eylül 2024. Alındığı Yer: DergiPark
| Arşiv Bağlantısı