Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Sedat Büyük
Üye 8 Ağustos 2 Cevap
4

Din kavramı altında genelleyebileceğimiz inanç konusunun insan zihninin ürünü olduğunu bilimsel yöntemle nasıl kanıtlarız?

İhtiyacınız olan tüm yeteneklere sahip olduğunuzu varsayabilirsiniz. Sorunun cevabını bildiğimi ve bulduğum yöntemi bizzat uygulayıp tezimi kanıtladığımı belirtmek isterim. Ve sonucunda çok ilginç bilimsel bulgulara ulaştım. Bulgularımı özetleyen bir blog yazısı paylaşmayı düşünüyorum fakat öncesinde yorumları almak güzel olur.
413 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 8 Ağustos

Nörobilimsel Kanıtlar

Nörobilim dini deneyimler ve inançlarla ilgili belirli beyin bölgelerinin aktif olduğunu göstermiştir. Örneğin yürütücü işlevler ve karar verme ile ilgilenen frontal loblar, duyguları işleyen limbik sistem ile etkileşime girer. Bu etkileşim inançların duygusal önemiyle bilişsel süreçleri bütünleştirerek oluşmasına ve pekişmesine yardımcı olur. Beyin görüntüleme teknikleri kullanılarak yapılan çalışmalar, meditasyon ve dua sırasında bu bölgelerde artan aktivite gözlemlendiğini göstermektedir. Ayrıca limbik sistem özellikle amigdala ve hipokampus, duygusal tepkiler ve hafıza oluşumunda önemli rol oynar bu da dini inançların bireyin zihnine yerleşmesine yardımcı olur​.[1]

Evrimsel Perspektif

Evrimsel açıdan bakıldığında inanç sistemleri dini inançlar da dahil olmak üzere, hayatta kalma avantajları sağlamış olabilir. Üstün güçlere veya doğaüstü güçlere inanma eğilimi erken insan toplulukları arasında sosyal uyum ve işbirliğini artırmış olabilir. Bu sosyal bağlanma çevresel zorluklara karşı daha büyük grup istikrarı ve toplu direnç sağlamış olurdu. "Birlikte ateşleyen nöronlar birlikte bağlanır" kavramı, tekrar eden dini uygulamaların sinir bağlantılarını güçlendirdiğini, bu inançları daha köklü ve sabit hale getirdiğini öne sürer​.[2]

Psikolojik ve Gelişimsel Faktörler

Psikolojik olarak insanların tanrılara ve ahirete inanma eğilimi doğal görünmektedir. Araştırmalar çocukların dini fikirlere özellikle açık olduğunu ve bu fikirlerin aile ve sosyal çevrelerin etkisiyle derinlemesine yerleştiğini göstermektedir. Erken yaşlarda oluşan bu inançlar sinir yapımıza yazıldığı için değişime dirençlidir. Ayrıca dini ritüellerin tekrarlayıcı doğası bu sinir yollarını pekiştirir ve inançları daha sağlam hale getirir​.[3]

Tüm Reklamları Kapat

Din Biliminin Bilişsel Bilimi

Din biliminin bilişsel yaklaşımı, insanların kalıpları bulma ve cansız nesnelerde veya rastgele olaylarda bile niyet çıkarsama eğiliminde olduklarını öne sürer. Bu eğilim, "aşırı aktif ajan tespiti" olarak bilinir ve tanrılara ve ruhlara yaygın inanca yol açmış olabilir. Bu bilişsel önyargı, belirsiz ortamlarda dikkat ve uyanıklığı teşvik ederek dolaylı olarak hayatta kalmayı desteklemiş olur​.[4]

Yorum olarak da şunları söyleyebilirim:

İnsanın ilahi olana uzanan inançları beyin yapısının evrimsel bir ürünü olabilir. Sinirbilim, evrimsel biyoloji, psikoloji ve bilişsel bilimler bu gerçeği ortaya koymaktadır. Dini deneyimler belirli beyin bölgelerinin aktivasyonu ile ilişkilidir ve inanç sistemleri hayatta kalma avantajları sağlamış olabilir. Çocukluk döneminde şekillenen ve tekrarlanan ritüellerle pekişen bu inançlar insan zihninin doğal bir eğilimi olabilir. Kısacası din insan beyninin yarattığı bir yanılsama olabilir.

Ancak bu noktada önemli bir soru gündeme gelmektedir: Beyni tam anlamıyla çözemediğimiz için mi dini inançları bu şekilde açıklıyoruz? Yoksa elde ettiğimiz bulgular gerçekten de dinin insan beyninin bir yanılsaması olduğunu kanıtlıyor mu?

Tüm Reklamları Kapat

Bu sorunun kesin bir cevabı henüz bulunmamaktadır. Beyin insan vücudunun en karmaşık organı olup hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bu nedenle dini inançların kökenine dair elde edilen bilimsel verilerin kesin ve nihai olduğunu söylemek mümkün değildir. Belki de gelecekte yapılacak araştırmalar dini inançların kökenine dair farklı ve hatta çelişkili sonuçlar ortaya koyabilir.

Bununla birlikte mevcut bilimsel verilerin dini inançların kökenine dair önemli ipuçları sunduğu da bir gerçektir. Bu veriler dinin insan beyninin bir yanılsaması olduğu fikrini desteklese de bu fikrin kesin ve nihai bir gerçek olarak kabul edilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Kısacası, şu anda bildiğimiz en net cevap bu. İleride bu cevap değişebilir ancak beynin nasıl çalıştığını çözebilmemiz için çok fazla zaman lazım, şöyle bir 5-10 bin yıl sonra hindu tanrıları tarafından olurda reenkarne olursak bu konuyu tekrardan konuşabiliriz :) Gerçi o zamana konuşmaya gerek kalır mı o bile şaibeli.

Kaynaklar

  1. Pew Research Center. What Brain Science Tells Us About Religious Belief. (5 Mayıs 2008). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2024. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
  2. ScienceDaily. Evidence Of Biological Basis For Religion In Human Evolution. Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2024. Alındığı Yer: ScienceDaily | Arşiv Bağlantısı
  3. ScienceDaily. Humans 'Predisposed' To Believe In Gods And The Afterlife. Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2024. Alındığı Yer: ScienceDaily | Arşiv Bağlantısı
  4. M. Brooks. Born Believers: How Your Brain Creates God. (4 Şubat 2009). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2024. Alındığı Yer: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İlhan Taşlı
İyi Bir Gözlemci 8 Ağustos

Blog yazınızı paylaşsanız ve üzerine yorum yapsak belki daha iyi olur.

Genel düşüncem :"Din kavramı altında genelleyebileceğimiz inanç konusunun insan zihninin ürünü olduğunu" bilimsel yöntem ile kanıtlayamayacağınızdır. Temelde bilim bunlarla uğraşmaz; bilim insanları tezler, hipotezler, teoriler üretir ve bunların doğruluğunu veya yanlışlığını test eder. Eksikler veya hatalar sürekli gözden geçirilir ve gerekirse değiştirilir.

Dinler; insanın varoluş nedenini, ruhunu, ölümden sonrasını, yaratana karşı sorumlulukları gibi konuları inceler. Bilim ise, FİZİKSEL OLARAK algılanabilen evrenin kökenini, yapısını ve doğasını anlamaya, açıklamaya çalışır.

Tüm Reklamları Kapat

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close