Benim gördüğüm olayın özeti şu;
Caner Taslaman'ı eksik ya da karşıt görüşleri tam yansıtMAdığını savunanların çoğu; Caner Taslaman'ın argümanlarını ya anlayaMIyorlar veya suçladıkları şeyin aynısını yapıyorlar.
Örneğin: "Kur'an'ı mutlak doğru kabul ediyor" iddiasını inceleyelim. Sadece bu şekilde yansıtırsan EKSİK ve algıya yönelik bilgi verirsin.
Bu iddiada gözden kaçan en önemli nokta; İNSAN ALGISIDIR ve bu değişkendir. Caner Taslaman ve benzer düşüncedeki kişiler -ben dahil- insan algısının mutlak doğru olduğunu mu savunuyor? Tabii ki hayır. Peki falanca insan algısının Allah'ın vahyi olduğunu nereden biliyoruz? Önemli olan SOMUT verilerdir. Siz "falanca Arapça bilen tersini söylüyor, falanca din bilginleri şöyle diyor" derseniz bu değişen algı gerçeğini ister istemez ES GEÇMİŞ olursunuz. Özetle algı değişkendir (tıpkı bilim gibi) aynı zamanda din algısının ne olduğu da değişkendir. Dolaysıyla bu argüman DİN VE BİLİMİN UYUMLU OLMADIĞI görüşüne getirilecek bir cevap değildir. Bu bakışla bakarsanız gayet uyumlu olabileceği de görülür.
Taslaman aynı zamanda: "Kur'an'ın delilleri var, akılla çelişen ifadeler yok, aklı aşmak ve çelişmek farklı şeydir, bilimle uyuşMAyan ifadeler yok. Var olduğu iddia ediliyorsa buyursunlar cevabını vermeye hazırız" da diyor. Ve bu konuda verdiği cevaplar -benim gördüğüm kadarıyla- sadadece Arapça üzerinden değil, mantıksal, Kur'an bütünlüğü vb. ile ilgili... Zaten bir konuda mantıksal veya bilgi eksikliğinden kaynaklı bir yanlış çeviri varsa ve bu delillendirilebiliyorsa; çıkıpta sen Arapça bilmiyorsun demek saçma olacaktır. (O da yorumu Arapça bilen başkasından alıyor zaten) (-ki malum bir çok 'din adamanın' bilim ve felsefe bilgisi zayıftır) yani falanca kişinin Arapça bilmesi, bu kişinin doğru tercüme veya yorum yaptığı anlamına gelmez... (Her metin için geçerlidir bu)
Kısaca bu noktadan bakarsak da, ortada iddiasını doğrulayacak veriler varsa veya tek başına bu algıda değilse bu kişi için; "mutlak doğru kabul etmesi hatadır" demek yanlış olacaktır. Ayrıca atlanılan diğer bir nokta; yeteri kadar sağlam, geçerli karşı deliller var ise; bu görüşte DEĞİŞEBİLİR. Sonuçta yazının başında söylediğim gibi İNSAN ALGISI gibi bir geçek var...
Mesela ahlak konusunda yapılan itirazlar da eksik aktarılıyor, Taslaman: "Rasyonel olması" için diyor. Yani Tanrı olmadan Ahlak olaMAz demiyor. Ahlakın rasyonel temeli Tanrı olmadan savunulaMAz, dolayısıyla "Ahlakın kaynağı Tanrı vahyidir" diyor. Eleştiricekseniz bu argümana BÜTÜN bir şekilde bakmanız gerekir.
Bence dinin iman ve imtihan kavramı burada devreye girer, yani getirilen bilgilere itiraz yapılabiliyor diye bu Allah vahyi değildir sonucuna gitmek mantıksız olacaktır. Önemli olan bu açıklama için getirilen delil ve karşı cevaplardan hangisi çürütülebiliyor? MANTIKLI/TUTARLI bir şekilde... Yoksa her insan kendi ideolojisine uymuyor diye veya kabul etmemek için bir çok karşı eleştiri getirebilir...
Müslümanlar ateistleri Arapça ile kandırıyor mu? - https://www.youtube.com/watch?v=UmAJSmKhmms