Bu durumu açıklayabilecek farklı alt başlıklar bulunsa da bilimsel olarak kanıtlamak bir o kadar zordur. Psikanalistlerin araştırmalarına göre rüyalarla gerçek hayat arasındaki bir bağlantının doğrudan yaşadıklarımızın bilinçaltımıza yansıması olduğu savunulmaktadır. Freud bu durumu zihnin bastırılmış düşünce ve duygularını açığa çıkmasını sağlayan bir yolu olduğuna inanıyordu.[3] Bu durumda dedenizin ailenizde vefat eden kişiyle öncesinde yapmış olduğu bir görüşme, ya da geçmiş hayatısındaki bir olay öncü olmuş olabilir. Bu durumda çıkarılabilecek ortak sonuç şu dur ki, yaşadığı durum ve koşul, hastalığından etkilenmesi sonucu gerçekleşen simge ve fenomenleri rüyasına entegre ederek bilinçaltında o insanla yaşadığı bir anı çağrıştırmış olabilir. Psikanalistler bu durumu iç dünyanın dışa yansıması olarak bahsetmektedirler.[1] Bu durumun diğer bir açıklaması da "Patolojik Rüya" olarak bilinmektedir. Hala tıbbi bir şekilde açıklamak zor olsa da Hall ve Nordby'nin devamlılık hipotezine göre günlük yaşantıdaki rahatsız ediciliğin ve bulunan durumun rüyaya yansıması bu terimin bir destekleyicisidir.[2]
Psikanalistler dışında bunun ilaçların advers etkilerinden ötürü de gerçekleşebileceğini açıklamışlardır. Bunun belirgin bir örneği ilaçların hatta özelikle antidepresan ilaçların (SSRI) nöron etkileşimi üzerinden beynin yapısını etkilemesidir. Antidepresan ilaçların hipokampal bölge ve amigdalanın aktivasyonu üzerinden rüyaların bozukluğundan bahsedilmiştir.[2]
Kaynaklar
- A. İmamoğlu. (2010). Bazi Psi̇kanali̇stlere Göre Rüyanin İnsan Hayatindaki̇ Rolü. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), Cilt: XII, Sayı: 22, sf: 21-47. | Arşiv Bağlantısı
- U.O. Akyıldız. Patolojik Rüya. (2 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 6 Eylül 2023. Alındığı Yer: Türk Uyku Tıbbı Dergisi | Arşiv Bağlantısı
- Independent Türkçe, New Scientist, Science Alert Derleyen: Çağla Üren. Kötü Rüyalar Ve Kabuslar Hakkındaki Bilimsel Gerçekler. (6 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 6 Eylül 2023. Alındığı Yer: Independent Türkçe | Arşiv Bağlantısı