Tarihteki ilk çeviri ihtiyacının temel sebebi ticaret ve ekonomik ilişkilerdir. Kötü bir örnek olsa da mesela şöyle düşünün, baharat yolu üzerinde sürekli farklı kasabalara ilerleyen bir kervandaki satıcı, sürekli işi gereği bu kasabaları ziyaret ederken ihtiyacı kadar o kasabanın dilini öğrenerek ilk çevirileri sözlü olarak yapmaya başladı. Elindeki kürkü uzattı, o dildeki karşılığını öğrendi, ezberledi ve sözlü olarak kendi diline çeviri yaparak ticaretini yapıp yoluna devam etti... Bu insanlar sürekli aynı kasabalardan geçerek zamanla basit düzeyde de olsa o dili temel düzeyde öğrenir ve ticaret gereği o dili konuşarak ve doğal olarak bunu yaparken istemeden de çeviri yaparak bu süreci geliştirmişlerdir.
Devamındaki süreçte coğrafi keşifler, beylikler, krallıklar, savaşlar, barışlar, göçler, ticari ilişkiler derken çeviri süreci de sözlü ve yazının da icadı ile zaman içerisinde gelişerek ve ilerleme göstererek bir süre sonra "çevirmen", "elçi" gibi mesleklerin temelini oluşturdu. Hatta bir zaman sonra bu çevirmenler her iki dili de bilip konuşabildikleri için devletler ve halkların gözünde iki tarafa çalıştıkları düşüncesiyle güvenilmez insan / ajan muamelesi görmüşlerdir. Yani geçmişte çevirmen olmak, elçilik yapmak bu açıdan oldukça tehlikeli bir meslekti :)
Rosetta Taşı tarihin ilk resmi ve yazılı çevirisi olarak müthiş bir buluştur. 3 dilde çevirinin yapılığı bu taş bize hem ilk çeviri sürecinin hem de bilinmeyen bir dilin ilk kez nasıl çözüldüğü ve anlaşıldığı konusunda fikir vermesi için harika bir kanıttır.[1]
Kaynaklar
-
Arkeofili. Rosetta Taşı’nda Neden Üç Çeşit Yazı Var?. Alındığı Tarih: 4 Haziran 2023. Alındığı Yer: arkeofili
| Arşiv Bağlantısı