1 milyon ışık yılı uzaktaki gezegende şuanda da bazı olaylar olmakta. Ama bu gezegende olan biten olayların bizim zaman dilimimize girmesi için yani oradaki olayları görebilmemiz için bize 1 milyon yıl lazım. Bizim bu anlamda uzayda şuan gördüğümüz manzara geçmişin manzarasıdır. Ama bu durum şuanda orada da bazı olayların yaşandığı gerçeğini değiştirmez. Evrendeki zaman kavramından bağımsız olarak şimdi şuanda evrenin her yerinde herşey olup biter. Ancak ışık hızına ve mesafeye (dolayısıyla evrendeki spesifik özellikler taşıyan zaman kavramına bağlı olarak) bağlı olarak evrende iki konum arasında zaman ve etkileşim (bilgi aktarımı)'duvarları' vardır. Bu anlamda geçmişe olayların içine gidemez ve onlar müdahale edemezsiniz çünkü şuanda başka bir konumda da herşey olup bitmiştir. Zaten geçmişe gidip olaylara müdahale etmek geleceği de değiştirir ve zaman tutarlılığını bozar. Bu da evrenin tutarlılığı ve mantık kurallarını var ettiğini mucizevi şekilde gösterir. Evrende tutarlılık ve mantık kurallarının var olması inanılmaz bir durumdur. Normalde evrenden tutarlılık beklememiz için hiç bir neden yoktur. Ama evren bize bunu sunar. Bu da antropik (insancı) ilkenin çok önemli bir kanıtıdır. Buradan Evren bilinçli yaşama göre makro seviyede bu tutarlılık kurallarını var etmiştir sonucuna kolaylıkla varabiliriz. Dikkatinizi bir başka açıya da verin. Makrodaki bu tutarlılık kuralları kuantum özellikler nedeniyle mikro seviyede kalkar. Örneğin gelecek geçmişi kuantum fiziğinde çift yarık deneyinde etkiler değiştirir. Gecikmeli seçim deneyi bunun örneğidir. Unutmamak gerekir ki evrenin gerçek durumu bizim deneyinledigimiz makro durum değildir. Evrenin asıl durumu mikro seviyede olan bitenlerdir. Çünkü bizim deneyimlerimiz evrenin asıl durumunu yansıtmaz. Bizden bağımsızlıktan söz ediyorsak evrenin asıl durumu olan mikro etkileşimlere bakarak değerlendirme yapmamız gerek. Çünkü evren bu kurallara göre işler ve vardır. Bizim gördüğümüz deneyimlediğimiz evreni algılama biçimimizin herhangi bir evrensellik içerdiğini savunamayız.