Tarım devrimi, pleistosen çağın (son buzul çağı) bitimi, holosen çağın (günümüze benzer iklim şartları) başlangıcında görülmeye başlamıştır.
Onbinlerce yıl boyunca avcı toplayıcılığa mükemmel uyum sağlamış olan atalarımız, ne olmuştur da özellikle bu geçiş döneminde eski alışkanlıklarını terk edip yerleşik hayata geçmişlerdir? Eldeki veriler insanlığın yaklaşık 20.000 yıldır, yetişen bitki tohumlarından (tahıllardan) yiyecek elde edebildiğini ortaya koymuştur. Yani yerleşik tarım yapılmasa da tarım bilgisi, tahılların işlenmesi ve yiyecek elde edilmesi biliniyordu. Ancak iklim değişikliği insanlığı yerleşik hayata biraz da zorlamış gibi görünüyor. O dönem de, nedeni tam anlaşılamasa bile pek çok av hayvanının neslinin tükendiği (aşırı avlanma ve/veya iklim değişikliğinden kaynaklı otçulların beslendikleri bitkilerin yok olması öne çıkan olasılıklar gibi duruyor), bazı bitki türlerin yok olduğu biliniyor. Bu olumsuz şartlar insanlığı daha tutarlı ve her sene düzenli besin elde etmeye zorlamış olmalı.
Elbette tarım toplumuna geçişin olumsuz yanları da vardı. O dönemden elde edilen bulgular, insanlığın tek düze besin kaynakları ile hayvansal proteinlerden ve farklı bitki türlerinden elde edilen diğer değerli mineral ve vitaminlerden yoksun kaldığı da tespit edilmiştir.
İlk sonuçlar olumsuz gibi görünse de, sadece bir kaç bin yıl içinde ilk medeniyet kıvılcımlarının ortaya çıkışına neden olan birincil etkinin yerleşik hayata geçiş olduğunu unutmamak gerekir.
Sonuç olarak; yerleşik hayata geçiş, hata değil zorunluluktur. Devamında gelen olumlu etkiler, insanlığın en büyük başarısı olduğunun ispatıdır.[1]
Kaynaklar
- J. C. K. Wells, et al. (2020). Life History Transitions At The Origins Of Agriculture: A Model For Understanding How Niche Construction Impacts Human Growth, Demography And Health. Frontiers in Endocrinology. doi: 10.3389/fendo.2020.00325. | Arşiv Bağlantısı