Nikotin bir uyarıcı. Yazı geri kalanında uyarıcı dediğimde nikotini de düşünebilirsin. Uyarıcıların hepsi beynin çalışma şeklini değiştirir ve hepsinin psikoloji üzerine çok büyük etkisi var. Uyarıcılar kısa süreli ve arayla kullanılırsa odaklanmayı fazla arttırır. Uyarıcılar uzun ve sürekli kullanımda vücutta sürekli strese sebep olduğu için beyni yıpratır ve dikkat eksikliğine sebep olabilir. Dikkat eksikliğine sebep oldukları birsürü yol var. Uyku kalitesini düşürürler, beyin kendini olması gerektiği gibi toparlayamaz. Uzun sürede artık odaklanmak için uyarıcıya bağımlı olduğundan o olmadan brain fog (temiz düşünememe, odaklanamama) yaşarsın çünkü beynin sürekli uyarıcıya tepki verir ve strese karşı bir adaptasyon geçirir. Ruh halimizi etkileyen nörotransmitterlerin normalden çok salınmasını ve salınım için uyarıcıya bağımlı olmamızı sağlayabilir. Buna artı olarak fazla mutluluğa alışan beyin bir anda uyarıcı bırakıldığında ve normal seviyelere hatta daha da aşağısına inildiğinde çökme yaşayabilir. Uyarıcı bırakıldığında ve beynin yeni çalışma şekli bir anda değiştiğinde normal haline dönmesi zaman alır. Uyarıcıları beynimiz kullanabilse de bunlar beynimiz bunlar için şekillendi anlamına gelmez. Çünkü doğada bunları bulmak hatta insan beyninde büyük bir etki yaratacak kadar işlemek zordur. Zaten büyük bir etki yaratabilme potansiyelleri de bundan kaynaklanıyor. (Burada demek istediğim, beynimizin bunların sürekli kullanımıyla beraber evrimleşmediğidir. Aynı şekerde ve etkilerinde olduğu gibi.) Psikolojiye etkilerinde, uyarıcıların anksiyete bozukluğu olan kişilerde hastalığı daha kötü yapabildiği bulundu ve bırakıldığında iyileşmeler görüldü. Kafein veya nikotini 1 aylığına bırakan ve tecrübesini aktaran birsürü insan var ve hepsinin geri dönüşleri olumlu yönde. Bence bunların sürekli kullanımında normal çalışmasını sürdürebilecek bir beyne sahip değiliz ve kullanılmamalı.