Yumurta güzel bir fikir olabilir di. Düşünsenize herkesin evinde kuluçka makinesi var. İçine besinleri atıyorsunuz izliyorsunuz çocuğun büyümesini. Eğlenceli olabilirdi. Tabi ki bu da yanında birçok farklı sorun getirebilirdi.
Yumurta güzel bir fikir olabilir di. Düşünsenize herkesin evinde kuluçka makinesi var. İçine besinleri atıyorsunuz izliyorsunuz çocuğun büyümesini. Eğlenceli olabilirdi. Tabi ki bu da yanında birçok farklı sorun getirebilirdi.
Yeniden tasarlama olarak cevap vermeyeceğim ama ilerde üzerine çalışılması gerekildiğini düşündüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum. Genetik mühendisliği yardımıyla embriyoların anne karnında değil de laboratuvar ortamında geliştirilmesi daha iyi olabilir. Çünkü hamileliğin kadınların kariyer planlarını sekteye uğrattığını düşünüyorum. Evrim ağacında gördüğüm bir içerikte hamilelikte bebeğin hücrelerinin anneye geçtiğini öğrenmiştim ve bunun anneye yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu daha net olarak bilinmiyor sanırım. Hamileliğin zorluğu da ortada. Annelik iç güdüsü, süt bezinden süt salınımı vs olaylarının gerçekleşmesi için ekstradan hormon alınabilir veya bunlar yine mühendislik yardımıyla uyarılabilir. Laboratuvar ortamında gelişimi takip edilen bebeklerde herhangi bir anormallik olduğunda daha kolay müdahale edilebileceği ve bu anomalilerin daha erken teşhis edilebileceğini düşünüyorum. Sosyal olarak düşündüğümüzde ebeveynlerin çocuğu daha erken bir birey olarak görebilmesine yardımcı olacağı kanısındayım. Ve çocukların fedakarlık yapıp, saçını süpürge edip, gençliğini veren,onu dokuz ay karnında taşıyan değil; akıllı, kültürlü, kendini seven ve ayakları yere basan annelere ihtiyacı olduğu kanısındayım.
Doğa bize “oldu canım” dese ne yapacağız!
Düşünün ki, önünüzde kırk kapı, elinizde kırk anahtar var. Hangi anahtar hangi kapının bilmiyorsunuz. Ortalama insan ömrü, bu günkü gelişmişlik seviyesine rağmen 65-70 yıl. Ömrünüzü o kapıları açmaya mı harcardınız yoksa doğanın milyonlarca yıldır, eleye eleye damıtarak size sunduğu ve ilk takışta kapıyı açtıracak anahtarı mı tercih edersiniz.
Sınamış onanmış, sonra tekrar sınanmış onanmış ve milyonlarca kez denenip, doğa tarafından emrimize amade edilmiş bir şeyi neden yeni baştan tasarlayalım.
Diyelim ki tasarlama yetkisini doğanın elinden aldık ve kendimize göre yeni baştan tasarladık. Aslolan doğaya uyumdur gerçeği üzerinden doğa bize; “oldu canım” dese ne yapacağız.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.