Işık hızında zaman duruyorsa, "akma" eylemi ile bilinen şey yok demektir. Işık kütlesizdir, madde kütleli...
Zamanın var olabilmesi için "akma" eyleminin olması şart. Bunu ancak kütleli bir şey başlatabilir. Madde... Ve eş olarak. Yani aynı anda. Fakat neden sonuç ilişkisi açısından önceleyeceksek, tabi ki madde diye düşünüyorum.
Bütün nehirlerin, bir anafor olarak, kaynağına, okyanusa dönme "özlemi" misali maddenin de kaynağına dönme "özlemi" vardır. Buna fizik dilinde entropi denilmektedir.
Zaman: bizlerin anlama ve anlamlandırma amacıyla türettiği göreli bir kavramdır. Amaç, doğan ve gelişen bir maddenin hareket hızına bağlı olarak özüne dönme sürecini ölçmektir. Evrenin böyle bir derdi yoktur. Burada hız en temel değişkendir. "Hızlı yaşa genç öl" ifadesi bilinçli olarak mı kullanılmış bilemem fakat gerçeklik payı vardır. Hızımız ne kadar çok ise bizleri oluşturan temel maddelerin bozunumu, ilkel parçacıklarına ayrışma hızı, çoğuldan tekile evrilme süreci o kadar yavaş seyretmektedir. Işık hızı bunun tepe noktasıdır. Ve bu kütleden mutlak surette arınmayı gerektirir ki artık madde içeriğimiz olmayacağı için bozunacak, ilkel parçacıklarına ayrışacak, tekile dönüşecek bir çoğulumuz olmadığı için zaman duracaktır ya da daha doğru bir ifade ile anlamını yitirecektir. Dolayısı ile zamanın isim babası maddenin kendisidir ve fakat doğum tarihleri zamanla aynıdır, ölüm tarihleri de...