Konu insanlığın gelişimi ise, günümüzün gelişmişlik seviyesini üst bir noktaya koymanın gelişmişlik açısından ne kadar gerçekçi olduğu konusu gözden kaçmamalı.
Teknoloji temelli gelişmişlik algısı, insanın ihtiyaçlarına ulaşmadaki kolaylığı merkeze koyan bir bakış açısı.
Oysa menfaat temelli bakışın dizayn ettiği yaşam tarzımız, genetik kodumuzla taban tabana zıt. Sirkadiyen ritm, biyolojik - fizyolojik gereksinimlerimizle çelişen bir yaşam şeklinde, kendimizi gelişmiş olarak tanımlıyoruz. Ve tarihin hiçbir döneminde bu denli kendimize ve dünyaya zarar verilmiş olamaz.
Diğer yandan tarihte lokal olarak geri kalmış veya diğer lokal komünlere göre çok ileri seviyeye ulaşmış kitleler olmuştur. Aynen günümüzdeki gibi. Modern arkeolojik kalıntılar, bize gelişimin uç noktalarına dair bilgiler vermekte. Özellikle mayalara ait 'kristal kurukafa'larda olası hafıza kapasitesi, günümüzün çok daha ötesinde bir yaklaşımı göstermekte.
Gelişmişlik düzeyi temelde 'bilinç ve ortak bilinç' gelişimi referans alınarak belirlenmelidir. Bu açıdan baktığımızda, ihtiyaçlarına ulaşmayı hedef belirleyebilecek düzeydeki bilinç düzeyini en gelişmiş olarak konumlandırmak çok doğru olmayacaktır.