Hiperisin, (4,5,7,4’,5’,7’-hekzahidroksi-2’,2’-dimetilmezonaftodiantron veya 10,11-dimetil-1,3,4,6,8,12-hekzahidronaftodiantron, C30H6O8, MA=504.45) halk arasında en yaygın olarak kullanılan tıbbi bitkilerden olan sarı kantaronun da içinde bulunduğu Hypericum türlerinin birçoğunun bileşiminde doğal olarak bulunan, kırmızı renkli, çok halkalı aromatik yapılı bir kinon bileşiğidir.
Hiperisin bir naftodiantron molekülüdür ve diğer naftodiantronlar gibi bitkinin yaprak, petal ve gövdesindeki siyah salgı organellerinde bulunur. En bilinen tür olan sarı kantaron (H. perforatum) türünde total naftodiantron türevleri %0.05-0.3 oranında bulunmaktadır.
Hiperisinin fotodinamik özelliklerinden bahsetmeye, sarı kantarona Anadolu’nun bazı bölgelerinde “koyunkıran”, “kuzukıran” gibi isimlerin verilmiş olmasının nedeniyle başlayalım. Hypericum türlerinden tüketen açık renk derili veya postlu çiftlik hayvanlarının güneş altında otlaması sonucu derilerinde ciddi yaralar açılmakta, hatta bazı hayvanlar bu nedenle telef olmaktadır. Günümüzde fototoksik bitkiler denildiğinde akla ilk gelen bitkilerden olan Hypericum türlerinin bu etkisi, ilk kez bu durumun incelenmesiyle kayıt altına alınmış ve bu tabloya “Hiperisizm” denilmiştir. Buna neden olan bileşik tespit edilmiş ve Hypericumlardan esinlenilerek adına “hiperisin” denilmiştir.
Fototoksisite reaksiyonları aslında istenmeyen, adı üzerinde “toksik” reaksiyonlardır. İnsanlarda ve hayvanlarda ciddi sorunlara yol açabilmektedirler. Ancak kanser tedavisinde toksik etkili bileşiklerin kullanıldığını biliyoruz. İşte bu durum bizi fotodinamik terapi kavramıyla tanıştırıyor. Fotodinamik özellikleriyle eşsiz bir doğal molekül olan hiperisinden kanser tanı ve tedavisinde de yararlanılıyor.
Fotodinamik terapi (FDT), temel olarak fotosensibilizan bir maddenin belirli dalga boyundaki ışıkla aktive edilmesiyle sitotoksik moleküller üretmesi, bu toksik maddelerin kanser hücrelerini direkt olarak öldürerek, tümörün vasküler yapısında değişiklikler meydana getirerek veya sistemik immün cevap oluşturarak antikanser etki meydana getirmesi esasına dayanır.
Hiperisin-FDT, FDT’de fotosensibilizan olarak hiperisinin kullanıldığı yöntemdir. Hiperisin, bu amaçla kullanılan diğer kimyasallara göre düşük maliyetli ve daha etkili bir bileşik olup, karanlık ortamda toksik özellik göstermemesi gibi önemli avantajlara sahip olmasıyla ön plana çıkıyor. Birçok kanser türünde Hiperisin-FDT ile olumlu sonuçlar elde edildiğini ve bu alanda tüm dünyada çalışmaların sürdüğünü de belirtelim.
Kaynaklar
- E. Ersoy, et al. (2021). Hiperisin: Fotodinamik Terapi, Hiperisizm Ve Fototoksisite. Türkiye Klinikleri Literatür Eczacılık Bilimleri Dergisi. doi: 10.5336/pharmsci.2021-83782. | Arşiv Bağlantısı