Dinlere - öğretilere ait ritüeller, her birinde kendine özel gerekçeler arka planına sahiptir. Yani uygulama olarak birbirine benziyor, hatta etkileri de benzer olsa da, yapılma amaç - gerekçeleri farklıdır. Kökenleri, evrenle kurulan etkileşimi farklı yollarla deneyimlemeyi öngördüğü için, benzer ritüeller, çok farklı anlam - kavramsal yapılara sahiptir.
Özellikle sistemli dinler için ritüeller önemlidir. Şu ibadet yapılsın, eğer isterseniz yerine şunu da yapabilirsiniz gibi bir yaklaşım görmeniz mümkün değildir. Kolaylaştırıcı değişiklikler vardır sistem dahilinde, ancak başka bir öğretiye ait ritüelin yapılabilirliği ile karşılaşmazsınız. Yapı olarak semavi dinler, öncekileri yenileyen, daha kapsamlıya doğru gittiği için özellikle kabul etmez daha önceki dinlere ait ritüellerin uygulanmasını. Din, kendisi dışındaki inanış biçimlerini reddetmeyi de önerdiği için, farklı din ve öğretilere ait uygulamalar dışlanır.
Ancak herhangi bir inanışa sahip olmayan, ya da inanış biçimlerini katı biçimde zihninde ayırmayan bireyler hem yoga gibi meditatif uygulamaları, hem de namaz gibi dini ritüelleri uygulayabilir. Bu gibi uygulamalar bizim ihtiyacımız olan parasempatik sisteme geçmemizi sağlar. Gün içinde en az 1 saat parasempatik sisteme geçmek zorundayız. Bu da ancak bu tarz bir uygulamayı yapmakla mümkün. Bu ihtiyacın bilimsel olarak ortaya çıkmış olması, ancak modern dediğimiz yaşamın bu uygulamalara izin vermeyecek yapıda olması oldukça ironik.