Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Nisa B
Nisa B
2,114 UP
Üye
56

Dinler neden ortaya çıktı?

Bir grup insanın herkesi kendi işlerine gelecek şekilde yönetmesi mi yoksa ticari mi?
65,979 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
18 Cevap
Tan Yıldız
Tan Yıldız
38K UP
İnsan Etolojisi, Sosyobiyoloji ve Evrimsel Biyoloji meraklısı
Orijinal Soru: Dinler nasıl ve neden ortaya çıktı?

Öncelikle sorduğun soru için teşekkür ederim çünkü bu konu ilgili çevrelerde resmen cümbüş yaratan, yıllardan beri aynı şiddetle devam eden tartışmalara sebep vermiştir ve konu hakkında her ağızdan farklı bir ses çıktığından dolayı birçok teori ortaya atılmıştır. Bu teoriler arasında size kanımca en mantıklı ve tutarlı şekilde ileri sürülen üç bakış açısını açıklayacağım.

Richard Dawkins - Parazit Memler Olarak Dinler

Richard Dawkins "mem" kavramını ilk kez 1976 yılında yazdığı başyapıtı Gen Bencildir'de ortaya koymuştur. Memler tıpkı genler gibi "bencil" olup, kendilerinin çoğaltılması dışında hiçbir amaçları olmayan kültürel transmisyon birimleridir. Kendilerinin çoğaltılmalarını sağlamak için bir tür "zihin paraziti" gibi bireyleri enfekte eder. Bu bireyleri kullanarak endoktrinasyon yada taklit (mimesis) yoluyla kendilerini başka bireylere aktarırlar. Ancak genler sadece üreme yolu ile dikey bir şekilde aktarılabilirken, memler hem iletişim yolu ile hem de aile ortamında sosyalleşme yolu ile dikey ve yatay şekilde aktarılır. Bu, genlerin ancak bireyin seçilim değerini artırması sonucunda kendini çoğaltabilmesi bakımından simbiyotik olmasına karşın memlerin seçilim değeri gibi bir kritere bağlı olmadan yalnızca fikirsel olarak insanları enfekte edebilme gücüne dayanmasından dolayı parazitik olabilmelerine olanak sağlıyor. Buna bir örnek olarak size farazi bir kültü betimlememe izin verin. Bir kült düşünün ki yatay aktarım stratejileri oldukça gelişmiş, yani bir yandan endoktrinasyon ile kendi üyelerinin inançları pekiştirilirken öbür yandan da yeni üyeleri kendine çekme gücü de gayet tesirli. Ancak bu kült kendi üyelerinin üremelerini tamamen yasaklıyor ve bu şekilde de dikey aktarım ile birlikte bireylerin seçilim değerlerini tamamen ortadan kaldırıyor. Böyle bir durumda eğer genler böyle bir kültün ortaya çıkmasında ve genetik yatkınlıklar yeni bireylerin katılmalarında ana etken olsaydı o halde bu genler doğal seçilim ile elenirdi. Ancak memler seçilim değerinin sınırlamalarından bağımsız olduğu için yeni bireyleri kendisine çekmesi ile devamlılığını sürdürebilir. Dawkins dinlerin evrimsel bir avantaj olmadığını, insanların biyoenerjetik ve materyal kaynaklarını din ve kültlerin gerçekten iddia ettikleri işleve sahip olmayan ritüellerine harcamalarının evrimsel bir dezavantaj olduğunu ve bundan dolayı da sadece genetik boyutunda incelendiğinde dinlerin devamlılık sağlayamayacağını ortaya koymuştur. Bunun yerine memler yolu ile varlıklarını her daim sürdürebilmek için yeni bireyleri de cezbedip kendilerine çeken birer "zihin paraziti" olduğunu iddia etmiştir dinlerin.

Tüm Reklamları Kapat

David Sloan Wilson - Evrimsel Adaptasyon Olarak Dinler

David S. Wilson ise Dawkins'in hipotezine taban tabana zıt bir hipotez öne sürerek dinlerin grup seçilimi yolu ile seçilmiş olan biyokültürel evrimsel adaptasyonlar olduğunu iddia etmiştir. Dinler mutlak ve objektif olduğunu iddia ettikleri ve muhalefete yada şüpheye yer bırakmayan bir şekilde ahlakî ve ontik ayrımlar yapmalarından , çoğu durumda bir toplumsalcı bir ethos yaratarak inananlar kitlesini ortak çıkar ve amaçlar etrafında birleştirmelerinden ve seferberlik durumunda savaşçıların dünyevi amaçlar ötesinde teşvik eden bir faktör olmalarından ötürü evrimsel olarak bunları sağlayan grupların seçilim değerini arttırdığını öne sürmüştür. Bu hipotez ne kadar da mümkün olsa ve mantıklı bir şekilde tartışılmış olsa da üzerine kurulduğu temeller hala tartışılan kavramları içerdiğinden dolayı hiçbir şekilde kesinliğe sahip değildir. Bu tartışılan kavramlar arasında en önemlisi de seçilimin hangi seviyede çalıştığıdır ki David S. Wilson burada grup seçiliminden faydalanarak büyük bir riskte bulunmuştur çünkü günümüzde Richard Dawkins de dahil çoğu önemli figür sadece bireysel seçilimin varlığını kabul ediyor.

Pascal Boyer - Yan Ürün (Spandrel) Olarak Dinler

Pascal Boyer ise evrimsel psikolojik bir bakış açısı ile dinlerin kökenini açıklamaya çalışırken sinirbilimsel metodlardan da yararlanarak modüler bir beyin sistemini varsayarsak Hiperaktif Aktör Algılama (Hyperactive Agency Detection) denilen bir kabiliyetin insanlarda dinlerle alakalı olmayan bir sebepten ötürü seçilim değerine sahip olmasının sonucunda seçilmiş olduğunu öne sürmüştür. HAA kabiliyetinin seçilmiş olmasının sebebini insanların evrimsel geçmişinde algılama kapasitelerin kendilerini kandıracak derecede gelişmiş olmasının hiç gelişmemiş olmasından daha yüksek bir seçilim değerine sahip olması olarak açıklar. Bunu bir örnekle betimlersek bir insanın bir kayayı yanlışlık ila ayı zannetmesinin bir ayıyı bir kaya zannetmesinden çok daha yüksek bir seçilim değerine sahip olacağını, kusurlu olacak derecede yüksek bir algı kabiliyetinin kusurlu olacak derecede düşük bir algı kabiliyetine kıyasla adaptif değerinin daha yüksek olduğunu söylemekle yetinebiliriz. Bu kabiliyet ise sonradan bir yan etki olarak bir aktörün olmadığı olaylarda bile insanların bir aktörün olduğunu varsaymalarına yol açmış, doğaüstü açıklamalara yer vermiştir.

2,652 görüntülenme
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Genç Mühendis
Genç Mühendis
263K UP
Düşünür
Orijinal Soru: Dinler nasıl ve neden ortaya çıktı?

merhabalar Ege Sancak

Celal Şengör güzelce anlatmış bu durumu aslında. İnsanoğlu hayatta kalmak için öğrenmek ve bu öğrendiklerini kullanmak zorundadır. bilimsel olarak açıklayamayacağın şeyler içinse efsaneler uydurmuşlardır. işte Olimpos dağının üstünde tanrılar yaşar, Zeus kızınca şimşek yollar falan gibi.

buna ekstra bir şeyler de eklemek isterim. evet din çevresini öğrenmek için çıkmıştır ama bir amacı daha olmuştur dinin. Yoldaş Karl Marx'ın da dediği gibi din halkın afyonudur. yani başka insanları yönetmek için kendinin daha üstün olduğuna inandırman gerekir, üstün bir gücün dediğini yapmak üzere kültür şekillenmiştir her zaman. mesela Sümer dininde krallar tanrıyla iletişime geçebilirdi, yarı tanrıydı yada Antik Mısır'da Firavunlar tanrısal güçleri olduğuna inanılırmış. bunların hepsi tabi ki de otoritesini korumak, ihaneti önlemek, sadakati sağlamak ve isyanları kolay bastırmak amacıyla türlü türlü efsaneler çıkmıştır. Hristiyanlıkta da aynı örnekler verebilirim, Papa ferman verdikten sonra tahta geçme işlemi gerçekleşiyordu ki insanlar tanrı tarafından seçildi bizim için en hayırlı bu tarzında bir düşünce hakim oluyordu.

Tüm Reklamları Kapat

bunun dışında savaşlarda ordunu azdırmak içinde çokca kullanılan bir malzeme. onlar dinimize saldırıyor, tanrı bizim tarafımızda, biz ölürsek cennete gireriz, onlar cehenneme gidicek, savaştan kaçarsam tanrı beni sonsuza kadar cezalandırır gibi şeyler vardır her zaman vardır. bir ülkede iç karışıklık çıkarmak içinde aynı şekilde sürekli din kullanılır. mesela Osmanlı'da çok fazla isyanın çıkma sebebi Din elden gidiyor diyerek çıkmıştır. din ayrıca fakirlere dayanma gücünü verir, itaat etme gücünü verir, sessiz kalmasını sağlar. şahsi fikrim ve tecrübelerim diyor ki birçok insan dini yüzünden minimumda yaşamayı dert etmiyor, daha fazlasını istemiyor, şükür etmeyi marifet sanıyor.

11,706 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Samet Şahin
Samet Şahin
2,853 UP
Benim Dedem Maymun

Bu çok uzun bi konu. Sıkmadan kısaca değinmeye çalışacağım. 

1) Düşünme Sorgulama 

a) İnsanlar düşünmeye başladıkça sorgulamaya da başladılar. Şimşek neden çakar, deprem niçin olur,volkan neden patlar vb gibi. Bilgileri yetersiz olduğu için bunları bazı doğa üstü güçlere yüklemişlerdir. Volkan kenarında yaşayan toplumlarda volkan tanrıları, şimşeklerin çok olduğu yerlerde şimşek tanrıları olduğuna inanılmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Ben nasıl oluştum? Düşüncesi Hatta bazı İlk topluluklara bakıldığında Toprak Ana yı Tanrı kabul etmişlerdir. Bunun nedeni kendilerinin annelerinden çıkması ve anne yarattı düşüncesi ve yiyeceklerinin topraktan çıkması toprak yarattı düşüncesi. 

Ayrıca Yeni ölen birine baktıklarında gördükleri tek farkın ölünün ağzından son bi nefes çıkması insanlarda ruh inancı kavramını oluşturmuştur şeklinde görüşler de vardır 

2) Toplum olma bilinci 

Toplumda düzeni sağlamak için. Çünkü bi toplum ne kadar birbirine bağlı olursa o kadar güçlü olur. 

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca kabile savaşları veya normal savaşlarda ölenlerin cennete gitme düşüncesi toplumları daha güçlü yapmıştır. İnsanlar ben öldüğüm de sonsuz cennete gidicem düşüncesiyle kabilesi için canı pahasına savaşmıştır. Bu yüzden ateist toplumlar günümüze kadar gelememiştir diyenler var. Ama günümüzde böyle şeylere ihtiyacımız olmadığı için dinler sömürü amacıyla kullanılmaktadır 

Kısaca değinmeye çalıştığım için bi çok yer eksik kalmış olabilir

11,692 görüntülenme
20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Berat Mutluhan Seferoğlu
Felsefe Genel Editörü

Bu soru felsefeden ziyade evrimsel psikoloji ve sosyolojinin konusu. Ancak sosyolojik açıklamalar muhtemelen tek başına yeterli değil. Bunun nedenleri şunlar:

a) Dinler inanılmaz derecede yaygınlar. Hem günümüzde, hem de tarih boyunca bir dine sahip olmadığını söyleyebileceğimiz çok az toplum var.

b) Dinler çok ciddi ortak özelliklere sahipler. Ritüeller, ayinler, çeşitli tabular, dini tecrübe, doğaüstüne duyulan bir tür inanç gibi.

Tüm Reklamları Kapat

c) Çocuklar dini inançları 'kapmaya' programlı gibiler. Çocukları pek çok şeye inanmaya kolay kolay ikna edemiyor olmamıza rağmen dini inançlara çok kolay bir şekilde ikna oluyorlar. Bu eğilimin bir nedeni olmalı.

Sonuç: Sadece sosyolojik, ve özellikle birilerinin diğerleri üzerine hakimiyet kurması üzerine kurulu açıklamalar dinlerin bu kadar yaygın olmasını, çok fazla ortak özelliğe sahip olmasını, ve son derece kolay bir şekilde benimsenebilen şeyler olmalarını açıklayamıyor. Bir şey bu kadar yaygınsa onun biyolojik bir açıklaması olmalı gibi. Çünkü ortak bir mekanizmadan kaynaklandığını düşünmek çok daha makul böyle bir durumda. Dahası, dinler arası ortak özelliklerin sayısı da dinin öylesine tesadüfen ortaya çıkmamış bir şey olduğunu gösteriyor gibi. Bu durumda evrimsel bir açıklama aramamız daha makul görünüyor. İki ana evrimsel açıklama var:

a) Dinler sahip olduğumuz ve diğer amaçlar için ortaya çıkmış bazı biyolojik mekanizmaların yan ürünü olarak ortaya çıktı. Mesela bazı görüşler fail tanımaya dair bilişsel yetilerimizin 'hiperaktif' olduğunu, dolayısıyla var olmayan yerde bile amaç görme eğilimine sahip olduğumuzu iddia ediyor. Fail tanıma yetimiz olmadık yerde çalıştığı için bütün evrene de faillik/amaç atfediyor. Bu nedenle de bir tür doğaüstüne inanç ve Tanrı inancı ortaya çıkıyor. Dinler buna göre şekilleniyor. (Bu yan ürün açıklamalarından sadece biri.)

b) Dinler yan ürün olabilmek için fazla kapsamlılar ve çok fazla ortak noktaya sahipler. Bu nedenlerden ötürü bizzat kendileri evrimsel açıdan faydalı olmaları nedeniyle evrilmiş olmalı. Toplumsal güveni ve iş birliğini artırmak dinlerin evrilme nedenlerinden biri olabilir mesela.

Bu konular hakkında yaptığım bir podcast bölümünde çok daha detaylı bir şekilde konuştum. Linkini kaynaklara ekliyorum. 

9,294 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Felsefi Ateizm - Dinlerin KÖKeni Ve Evrimsel Psikoloji. (15 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 15 Haziran 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yusuf İğın
Araştırmacı
Orijinal Soru: Tanrı ve Din kavramı nasil oluştu? Ve bu konu hakkında önerebileceğiniz kitap var mi ?

Merhaba, tanrı ve din kavramı kültürel evrime göre insan hissiyatlarının bir ihtiyacı sonucu ortaya çıkmıştır. İnsan bu vahşi doğada doğal olarak kendini güvende hissetmek ister. Bu sadece fiziksel bir güven değil aynı zamanda psikolojik bir rahatlamadır da. İşte tanrı kavramı bu süreçte insan zihninin bir ürünü olabilir. Din ise insan toplumlarının bir düzen içerisinde hareket etmesi için ortaya çıkan tanrı temelli veya temelsiz kültürel oluşumlardır. Bu konuda kaynaktaki kitapları okuyabilirsiniz.

4,012 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Sapiens. (20 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 20 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Tanrı Yanılgısı. (20 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 20 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Furkan Çapar
Furkan ÇAPAR

Bilinmezlik insanı korkutur ve çok rahatsız eder. Herhangi bir doğa olayı gördüklerinde anlamlandıramayıp ona kendileri anlam yüklemek istemiş olabilirler. Örneğin şimşek çaktığında veya volkan patladığında 'tanrılar kızdı' diyip adak verirlermiş. Bu bana göre ilk çıkış sebebi. Ancak zaman ilerledikçe her bölgeden kişilerin kendi yaşayış tarzlarına göre din çıkmaya başladı bu da ayrılıklar savaşlar getirdi. Kısacası fikir ayrılıkları ve politika temelli olabileceğini en azından kendi görüşüm çerçevesinde söyleyebilirim.

4,476 görüntülenme
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close