2023 Nobel Ekonomi Ödülü ve İşgücünde Kadının Yeri: Aynı İşi Yapan Kadınlar Neden Erkek Meslektaşları Kadar Para Kazanamıyor?
Geçtiğimiz yüzyılda, yüksek gelirli ülkelerde, ücretli işlerde çalışan kadınların sayısı üç katına çıktı. Bu, modern zamanların işgücü piyasasındaki en büyük toplumsal ve ekonomik değişimlerinden biridir; ancak ne yazık ki işgücünde önemli cinsiyet ayrımları hâlâ devam etmektedir. Bir araştırmacının bu farklılıkların kaynağını açıklamaya yönelik kapsamlı bir yaklaşımı benimsemesi ise ilk kez 1980'li yıllarda gerçekleşti. Claudia Goldin'in çalışmaları bize kadınların işgücü piyasasındaki tarihi ve modern rollerine ilişkin yeni ve çoğu zaman şaşırtıcı olan bir bakış açısı kazandırdı.
Dünya genelinde kadınların yaklaşık yarısı ücretli işlerde çalışmaktadır, erkeklerde ise bu rakam yüzde seksendir. Güncel durumda çalışan kadınlar genellikle erkeklerden daha az kazanmaktadır. Kadınlar ve erkeklerin istihdam ve kazanç düzeylerinin nasıl ve neden farklılaştığını anlamak hem kısa hem de uzun vadede sosyoekonomik nedenlerden dolayı önemlidir; çünkü konu, toplumun kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasıyla ilgilidir.
Kadınların işgücü piyasasına katılım konusunda eşit fırsatlara sahip olmaması veya işgücüne erkeklerle eşit olmayan şartlarda katılmaları halinde, toplumun işgücü ve uzmanlık kaynaklarının bir kısmı boşa harcanmış olur. Bir işin en yetkin kişiye verilmemesi ekonomik açıdan verimsizdir ve aynı iş için alınan ücretin farklı olması kadınları çalışma ve kariyer sahibi olma konusunda isteksizliğe götürebilir.
Goldin, tarih araştırmalarındaki yenilikçi yöntemleri ekonomi yaklaşımlarıyla birleştirerek geçmişte ve günümüzde birçok faktörün kadın emeğinin arz ve talebini etkilediğini göstermiştir. Bunlar arasında kadınların ücretli iş ile aileyi birleştirme imkanları, eğitim ve çocuk bakımına ilişkin kararlar, teknik yenilikler, yasalar/normlar ve ekonominin yapısal dönüşümü yer almaktadır. Goldin'in çalışmaları, istihdam ve kazanç düzeylerinin kadınlar ve erkekler arasında nasıl ve neden farklılaştığının daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Bu anlayışlara ulaşmak için Goldin iki yüz yılı aşkın bir süreci incelemiştir.
Geçmişe Bir Bakış
Son birkaç yüzyıl önemli siyasi, sosyal ve teknolojik değişimlere tanıklık etti. Çağdaş sanayileşmiş ülkeler, sanayi devriminden bu yana istikrarlı bir ekonomik büyümenin tadını çıkardılar. Kadınların işgücüne katılımının da aynı eğilimi izleyeceğine inanmak kolay olurdu, ancak Goldin'in çalışmaları durumun böyle olmadığını gösterdi.
Goldin bir dikiz aynasından geriye bakarmışçasına, geleneksel tarım ekonomisinden çağdaş topluma dönüşüm sürecinde kadınların çalışma koşullarının nasıl değiştiğine dair bir anlayış sundu. Ancak tarihi kaynaklarda kadınların çalışmalarının eksik raporlanması nedeniyle bu aynanın bazı kısımları lekelenmişti ve bu lekelerin silinmesi gerekiyordu. Goldin işte bu işi üstlendi, yeni ve düzeltilmiş tarihi verileri analiz ederek büyük resmin ortaya çıkmasına olanak sağladı. Özellikle ABD tarihine yakından baktığında bu resim çok netleşti ve Goldin, kadınların işgücü piyasasındaki tarihsel ve çağdaş rollerine ilişkin bakış açımızı değiştiren çığır açıcı örüntüleri tespit edebildi. Bu örüntülerden biri grafiksel olarak "U" harfine benziyordu.
"U" Şeklindeki Eğri
Goldin'in çığır açıcı kitabı 1990'da yayımlanmadan önce, araştırmacılar çoğunlukla yirminci yüzyıl verilerini incelemiş ve ekonomik büyüme ile ücretli işlerde çalışan kadın sayısı arasında pozitif bir ilişki olduğu sonucuna varmışlardı. Yani ekonomi büyüdükçe daha fazla kadın iş hayatında yer alıyordu. Ancak daha eski veriler çok az incelendiği için, bu ilişkinin daha uzun zaman aralığındaki doğası belirsiz kalmıştı.
Goldin'in ilk gözlemi, kadın istihdam oranlarının mevcut kaynaklarda sıklıkla eksik ifade edildiğiydi. Örneğin, bir zamanlar nüfus sayımlarında ve kamu kayıtlarında kadınların mesleğinin "eş" olarak belirtilmesi yaygındı; ancak evli olsalar bile kadınların ev dışı işlerde çalışmıyor oldukları varsayımı her zaman doğru değildi. Aslında, kadınların tarımda veya çeşitli aile mesleklerinde kocalarıyla birlikte çalışıyor olmaları alışılmadık bir durum değildi. Kadınlar aynı zamanda tekstil ya da süt ürünleri gibi küçük ev endüstrilerinde ya da evdeki üretimde de çalışıyorlardı, ancak onların çalışmaları tarihi kayıtlara her zaman doğru şekilde kaydedilmiyordu. Goldin; tarihsel zaman kullanımı araştırmalarını, sanayi istatistiklerini ve nüfus sayımlarını derleyerek yeni veri tabanları oluşturdu ve kadınların işgücü piyasasına katılımına ilişkin verileri düzeltti. 1890'ların sonunda ABD'de işgücüne katılan kadınların oranının resmi istatistiklerde gösterilenden çok daha fazla olduğunu tespit etti. Yaptığı düzeltmeler, örneğin evli kadınların istihdam oranının nüfus sayımlarında kaydedilenden neredeyse üç kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Goldin, on sekizinci yüzyılın sonuna kadar uzanan verileri derleyerek şaşırtıcı yeni bir tarihsel gerçeği de ortaya çıkarmayı başardı: On dokuzuncu yüzyılda sanayileşmenin yükselişinden önce kadınların işgücüne katılma oranı daha yüksekti.
Bunun bir nedeni, sanayileşmenin birçok evli kadının evden çalışmasını ve dolayısıyla iş ile ev işlerini birleştirmesini zorlaştırmasıydı. Goldin, on sekizinci yüzyılda Philadelphia'daki on bini aşkın kadın hane reisinden elde edilen verileri kullanarak bunu yenilikçi bir şekilde belgeledi. Goldin, sanayi çağında pek çok bekar kadının imalat sektöründe çalıştığını gösterebilmiş olsa bile (bazı eyaletlerde, tüm genç kadınların yüzde kırkına kadarı sanayide çalışıyordu) neticede toplam kadın işgücü azalmıştı.
Goldin böylelikle, kadınların tarihsel olarak işgücüne katılım oranlarının yirminci yüzyılın başında yaşandığı bilinen artışla birlikte, on sekizinci yüzyılın sonundan itibaren iki yüz yıllık dönem içinde "U" şeklinde bir eğri çizdiğini gösterdi. Bu dönem boyunca ekonomik büyüme istikrarlı olduğu için Goldin eğrisi, kadınların işgücü piyasasına katılımı ile ekonomik büyüme arasında tarihsel olarak tutarlı doğrusal bir ilişki olmadığını gösterdi.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Dahası, bu U şeklinin ABD'ye özgü olmadığını ve diğer birçok ülkede de geçerli olduğunu biliyoruz. Bu bilgiler, kadınların uluslararası işgücü piyasasındaki konumunun daha iyi haritalandırılmasını ve anlaşılmasını mümkün kılıyor. Başka bir deyişle, ekonomik büyümenin işgücü piyasasındaki cinsiyet farklılıklarını otomatik olarak azaltacağına güvenmemeliyiz. Peki farklılıkları açıklayan nedir? Eşitlik neden bu kadar yavaş ilerliyor? Goldin, evlilik kurumunun bu durum için önemli bir açıklama olduğunu ortaya koydu.
Bu Adamı Nikâhlı Eşiniz Olarak Kabul Ediyor musunuz?
Yirminci yüzyılın başlarında evli ve bekar kadınların istihdam oranlarında önemli bir farklılık vardı. Tüm kadınların yaklaşık yüzde yirmisi ücretli işlerde çalışırken bu rakam evli kadınlar için yüzde beşti. Bu dönem aynı zamanda, ABD tarihinde kadınların işgücü piyasasına katılımında artış eğiliminin başladığı, "U" şeklindeki eğrinin yukarıya doğru döndüğü dönemdi. Goldin teknolojik ilerlemelerin, hizmet sektörünün büyümesinin ve artan eğitim düzeylerinin kadın emeğine yönelik artan talebi beraberinde getirdiğini gösterdi. Ancak sosyal normlar, kanunlar ve diğer kurumsal engeller bu faktörlerin etkisini sınırladı. Goldin bu konuda evliliğin daha önce inanıldığından daha büyük bir rol oynadığını ortaya koydu.
Goldin, "evlilik parmaklıkları" (İng: "marriage bars") olarak bilinen yasaların; evli kadınların öğretmen veya ofis çalışanı olarak çalışmaya devam etmelerini sıklıkla engellediğini belirtti. Artan işgücü talebine rağmen evli kadınlar işgücü piyasasının bazı kısımlarından dışlandı. Bu tür mevzuat ve yasalar 1930'lardaki Büyük Buhran ve onu takip eden yıllarda zirveye ulaştı, ancak kadınları engelleyen tek neden bu değildi. Goldin, kadın ve erkeklerin işgücü temsiliyetinde devam eden ayrımlarda bir başka önemli faktörün daha rol oynadığını ortaya koydu, bu faktör kadınların gelecekteki kariyerlerine ilişkin beklentileriydi.
Beklentilerin Önemi
İşgücü piyasası, yaşam tercihlerini yaparken farklı koşullarla karşı karşıya kalan farklı nesillerden ve gruplardan oluşur. Goldin, bir grup işgücü piyasasına girdiğinde ne olacağının analizi için grup temelli bir yaklaşım geliştirdi. Örneğin yirminci yüzyılın başlarında, çoğu kadının evlenmeden önce yalnızca birkaç yıl çalışması ve evlendikten sonra işgücü piyasasından çıkması bekleniyordu; bu da onların eğitim tercihlerini etkiledi. Goldin, hızlı gelişmeler yaşanan dönemlerde kadınların daha sonra gerçekleşmeyen beklentilere dayalı kararlar alabildiğini gösterdi.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında yaşanan toplumsal değişiklikler, evli kadınların genellikle çocukları büyüdükten sonra işgücüne geri dönebilmelerine olanak sağladı. O zamanlar sahip oldukları iş fırsatları, belki de yirmi beş yıl önce, çağdaş sosyal normlara göre kendilerinden bir kariyer sahibi olmalarının beklenmediği bir dönemde yapılan eğitim tercihlerine dayanıyordu. 1950'lerde genç kadınların çoğunun anneleri ev hanımıydı ve anneleri işgücü piyasasına döndüğünde kızları çoktan eğitim yollarını seçmişlerdi. Yani kızlar, geleceklerini planlarken bir kariyere sahip olmayı beklemiyorlardı ancak uzun ve aktif bir kariyere sahip olabilecekleri çok sonra ortaya çıktı. Yirminci yüzyılın büyük bölümünde kadınlar ne kadar çalışacaklarına dair azımsar tahminlerde bulunuyordu; beklentiler ve sonuçlar 1970'lere kadar birbirine yaklaşmaya başlamadı. Dolayısıyla 1970'lerde genç olan kadınlar eğitimlerine daha fazla yatırım yapmaya başladı. Son yıllarda ise kadınların eğitim alma imkanları giderek artıyor ve yüksek gelirli ülkelerde kadınların eğitim düzeyi genellikle erkeklerden daha yüksek.
Kadınların evlilikten sonra genellikle uzun bir süre işgücünden ayrılmaları, yirminci yüzyılın ikinci yarısında kadınların işgücü piyasasına kitlesel akınına rağmen, kadınlar için ortalama istihdam düzeyinin neden bu kadar az arttığını da aydınlatıyor. Ayrıca uzun yıllar çocuklarına bakım vermek için evde kalan kadınlar, kadın işgücünün büyük bir kısmını oluşturduğundan grup temelli yaklaşım, ilerlemenin neden gerçekte olduğundan daha yavaş göründüğünü açıklıyor. Örneğin, eğer işgücü piyasasına katılım bir nesil için yüzde yirmi ve sonraki nesil için yüzde kırk ise işgücü piyasasına katılım aslında iki katına çıkmasına rağmen ortalama katılım (kuşakların eşit büyüklükte olduğu varsayılırsa) yüzde otuz olacaktır.
Değişen toplumsal normlar, işgücü piyasasındaki yeni modeller ve artan eğitim düzeyleri kadınların istihdam düzeyini etkilemiş olsa da bazı bilimsel yenilikler de kadınların hem planlama hem de kariyer yapma fırsatlarını temelden değiştirdi. Bu yeniliklerden birisi de küçük bir haptı.
Doğum Kontrol Hapının Gücü!
Kadınların işgücüne katılımla ilgili beklentileri; 1960'ların sonunda kadınların bağımsız olarak kontrol edebildiği, kullanımı kolay bir aile planlaması yöntemi olan doğum kontrol hapının piyasaya sürülmesiyle değişti. Goldin ve Lawrence Katz, kadınların doğum kontrol haplarına ABD'nin farklı eyaletlerinde ilk defa farklı yıllarda erişebildiği gerçeğinden yararlanarak hapın etkisini gösterdi. Goldin, doğum kontrol haplarının piyasaya sürülmesinden itibaren kadınların evlilik ve doğumu ertelemeye başladıklarını ortaya koydu.
Ayrıca başka kariyer tercihleri de yaptılar ve giderek artan sayıda kadın ekonomi, hukuk ve tıp okumaya başladı. Bu değişimi yaşayan gruplar, 1950'lerde doğan ve dolayısıyla gençken haplara erişebilen kişilerdi. Başka bir deyişle hap, kadınların geleceklerini daha iyi planlayabilmelerini ve gelecekten ne bekledikleri konusunda daha net olabilmelerini sağlıyordu; bu da eğitim ve kariyerlerine yatırım yapma konusunda tamamen yeni bir teşvik demekti.
Doğum kontrol hapı, kadınların hem eğitim hem de kariyer seçimlerini etkilemişti ama bu, kadınlarla erkekler arasındaki kazanç farkının (1970'lerden bu yana önemli ölçüde azalmış olsa da) tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyordu. Goldin, kazanç farkının tarih boyunca nasıl değiştiğini anlamak için bir kez daha dikiz aynasına bakmaya karar verdi.
Tarihte Kazanç Farklılığı
Goldin, çeşitli kaynaklardan istatistikler derleyip erkeklerle kadınlar arasındaki kazanç farkına ilişkin ilk uzun diziyi üreterek işe başladı. İki yüz yılı kapsayan kaynakları kullanarak işgücü piyasasındaki tarihî pek çok yapısal değişikliğin, aslında kadın-erkek eşitliği konusu bir öncelik haline gelmeden çok önce kadınlara fayda sağladığını göstermeyi başardı.
Cinsiyetler arası kazanç farkı, sanayi devrimi sırasında (1820-1850) ve idari ve büro hizmetlerine olan talebin artmasıyla (1890-1930) önemli ölçüde azaldı. Ancak ekonomik büyümeye, kadınların eğitim düzeyinin artmasına ve ücretli işlerde çalışan kadınların oranının iki katına çıkmasına rağmen kazanç farkı 1930 ile 1980 arasında az çok aynı kaldı.
Bu istatistikleri kullanarak Goldin, kadınları etkileyen kazanç ayrımcılığının (yani cinsiyetler arasında üretkenlik, eğitim ve yaş gibi faktörlerle açıklanamayan kazanç farklılıklarının) yirminci yüzyılda hizmet sektörünün büyümesiyle birlikte önemli ölçüde arttığını da göstermeyi başardı. Bundan önce kadınlar genellikle kazancın parça başı ücrete dayalı olduğu sektörlerde çalışıyordu ve bu tür sektörlerdeki işçilere ister erkek ister kadın olsun, üretkenliklerine göre ödeme yapılıyordu. On dokuzuncu yüzyılın sonu ile 1940 arasında, imalat sanayiinde kadın ve erkek arasındaki ayrımcılığa atfedilebilecek ücret farkı yüzde yirmiden yüzde elli beşe çıktı. Başka bir deyişle, erkeklerle kadınlar arasındaki kazanç farkı azalırken ücret ayrımcılığı şaşırtıcı bir şekilde arttı.
- Dış Sitelerde Paylaş
Bunun bir nedeni, parça başı ödemelerin terk edilip aylık maaşa dayalı ödeme sistemlerinin yaygınlaşmasıydı. Goldin, modern ödeme sistemlerinin uygulamaya konmasıyla birlikte işverenlerin uzun ve kesintisiz kariyere sahip çalışanlara (yani genelde erkeklere) avantaj sağlama eğiliminde olduklarını gösterdi. Dolayısıyla yalnızca kadın çalışanların beklentileri değil, potansiyel işverenlerin beklentileri de kazanç farkında büyük bir role sahipti.
Ebeveynlik Etkisi
Artık yüksek gelirli ülkelerde kadınlarla erkekler arasındaki kazanç farkının yüzde on ila yirmi arasında olduğunu görebiliyoruz; buna rağmen bu ülkelerin çoğunda eşit ücret yasaları var ve kadınlar genellikle erkeklerden daha eğitimli. Peki neden kazançlar farklı? Goldin tam olarak bu soruyu yanıtlamayı amaçlıyor ve diğer faktörlerin yanında anahtar rol oynayan bir cevabı belirlemeyi başarıyor: Ebeveynlik!
Erkeklerle kadınlar arasındaki gelir farklılıklarının zaman içinde nasıl değiştiğini inceleyen Goldin, Marianne Bertrand ve Lawrence Katz; 2010 tarihli bir makalede, kariyerlerinin başındayken erkeklerle kadınlar arasındaki kazanç farklılıklarının küçük olduğunu gösterdi. Ancak ilk çocuk doğar doğmaz bu trend değişiyordu, çocuk sahibi olan kadınların kazançları anında düşüyor ve sonrasında da aynı eğitim ve mesleğe sahip olsalar bile erkeklerle aynı oranda yükselmiyordu. Diğer ülkelerdeki çalışmalar da Goldin'in ulaştığı bu sonucu doğruladı ve ebeveynlik artık yüksek gelirli ülkelerde kadınlar ve erkekler arasındaki gelir farkını neredeyse tamamen açıklıyor.
Goldin ayrıca, bu annelik etkisinin kısmen birçok sektörün çalışanlarının işverenin talepleri doğrultusunda sürekli hazır ve esnek olmasının beklendiği çağdaş işgücü piyasalarının doğasıyla açıklanabileceğini gösterdi. Kadınların çocuk bakımı konusunda erkeklerden daha fazla sorumluluk alması, kariyerlerinde ilerlemelerine ve kazançlarının artışına ket vuruyor. Yarı zamanlı çalışmayla birleştirilmesi zor olan görevler, aynı zamanda çalışma saatlerini azaltmayı seçen evdeki kişinin (genellikle kadının) kariyerini sürdürmesini daha da zorlaştırıyor. Tüm bu faktörlerin kadınların kazancı üzerinde geniş kapsamlı sonuçları var.
Geleceğe Bakış
Goldin arşivleri tarayarak, tarihsel verileri derleyerek ve düzelterek kadınların işgücündeki rolü konusunda yeni ve çoğu zaman şaşırtıcı gerçekler sunmayı başardı. Kadınların işgücü piyasasındaki fırsatlarını etkileyen faktörler ve yaptıkları işin ne kadar talep gördüğü konusunda bize daha derin bir anlayış kazandırdı. Kadınların seçeneklerinin çoğu zaman evlilik, ev ve aile sorumluluğu nedeniyle sınırlı olduğu ve hâlâ sınırlı kaldığı gerçeği, Goldin'in analizleri ve açıklayıcı modellerinin merkezinde yer alıyor.
Goldin'in çalışmaları, işgücü piyasasında kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıkların, toplumsal gelişimin çeşitli dönemlerindeki çeşitli faktörler tarafından belirlendiğini gösteriyor. Bu farklılıklara etki etmek isteyen politika yapıcıların öncelikle bunların neden var olduğunu anlamaları gerekiyor. Bilgi ve eğitime yapılan yatırımlar ve kurumsal engelleri kaldıran yasalar, özellikle kadınların kariyer beklentileri ve eğitim düzeylerinin erkeklerin gerisinde olduğu toplumlarda, belirli bir süre için önemli bir etkiye sahip olabilir. Ancak aynı yatırımların, kadınların zaten yüksek düzeyde istihdama sahip olduğu ve belki de erkeklerden daha eğitimli olduğu toplumlarda etkisi muhtemelen sınırlı olacaktır.
Örneğin kadınların erkeklerle aynı şartlarda eğitim almasının yeterli olmadığını biliyoruz; çünkü bu durumda da kadınlarla erkekler arasındaki kazanç farkı devam ediyor. Bu nedenle çocuk sahibi olduktan sonra işgücüne dönüşü planlama ve finanse etme kolaylığı veya daha esnek çalışma fırsatları günümüzde ve gelecekte eşitliği sağlamak için daha büyük önem taşıyabilir.
Goldin'in çalışmaları bize aynı zamanda değişimin zaman aldığını da öğretti; çünkü kariyeri etkileyen tüm seçimler, daha sonra yanlış olduğu ortaya çıkabilecek beklentilere dayanıyor. ABD ve diğer birçok yüksek gelirli ülkedeki benzer gelişmeler, yeni bir davranışın başlangıçta önemli bir genel etkiye sahip olmaması nedeniyle değişimin toplu istatistiklerde onlarca yıl gizlenebileceğini gösteriyor. İşgücündeki büyük değişiklikler, ancak işgücü piyasasındaki yeni davranışı benimseyen grupların orta yaşa ulaşmaya başlaması ve genç kadınların kariyer seçimlerini etkilemeye başlamasıyla ivme kazanıyor.
İşte bütün bunları Claudia Goldin'in araştırmaları sayesinde öğrendik. Ayrıca onun buluşlarının ABD sınırlarının çok ötesine ulaştığını ve benzer modellerin başka birçok ülkede de gözlemlendiğini biliyoruz. Goldin'in araştırmaları dünün, bugünün ve yarının işgücü piyasalarını daha iyi anlamamızı sağlıyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nobel Prize Outreach | Arşiv Bağlantısı
- T. Andersson, et al. History Helps Us Understand Gender Differences In The Labour Market. (9 Ekim 2023). Alındığı Tarih: 10 Ekim 2023. Alındığı Yer: Nobel Prize | Arşiv Bağlantısı
- C. Goldin. (2021). Career And Family: Women’s Century-Long Journey Toward Equity. ISBN: 0691201781. Yayınevi: Princeton University Press.
- C. Goldin, et al. (2018). Women Working Longer: Increased Employment At Older Ages. Yayınevi: University of Chicago Press; Illustrated Edition.
- C. Goldin. (1990). Understanding The Gender Gap: An Economic History Of American Women. Yayınevi: Oxford University Press.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 14:10:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15853
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nobel Prize Outreach. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.