Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Organları Baştan Yaratmak: Doku Mühendisliğinden Organ Mühendisliğine Geçiş!

Organları Baştan Yaratmak: Doku Mühendisliğinden Organ Mühendisliğine Geçiş!
8 dakika
3,279
Tüm Reklamları Kapat

Yıl 1665, Robert Hook bilinen en küçük canlıları keşfedip onlara “cell” yani ‘hücre’ adını verdi. Yıl 1866, genetiğin babası olarak görülen Gregor Mendel bezelyelerde karakter kalıtımını keşfetti. Yıl 1953, Rosalind Franklin, James Watson ve Francis Crick DNA’nın üç boyutlu çift sarmal yapısını keşfettiler. Yıl 1983, Kary Mullis geliştirdiği PCR (polymerase chain reaction) tekniğiyle moleküler biyolojide yeni bir devir başlattı. Yıl 1996, bilim insanları Dolly adlı hayvanı klonlamayı başardıklarını açıkladılar. Yıl 2007, insan genom projesi başarıyla tamamlandı ve insanın bütün genetik haritası çıkarıldı. Bilim kurgu filmlerinde gördüklerimiz günden güne hayatımıza girmeye başladı ve bilimsel araştırmalar parabolik bir hızla artmaya devam ediyor. Yıl 2013, Londra Kraliyet Hastanesi’nde 30 kişilik bir ekip kök hücrelerden organ üretmeye başladıklarını duyurdu.

1996’da Kuzey Karolina’da bir laboratuvarda ilk idrar torbası üretildiği günden bu yana üretilen doku ve organların karmaşıklığı git gide artmakta. Şu ana kadar 5 hastaya soluk borusu nakli yapıldı. Araştırma ekibinden Alex Seifalian daha öncesinde hastalarına gözyaşı kanalı ve atardamar nakilleri yapmış bulunmakta.

Dr. Seifalian’a göre bir zaman gelecek bilim insanları artık koroner bypass ameliyatında olduğu gibi vücudun bir bölgesindeki damarı almak yerine gerekli ne varsa laboratuvarda üretecekler. Klinik tedavinin bir parçası olarak Dr. Seifalian önümüzdeki sene bu şekilde üretilen bir koroner atardamarı hastalarına nakletmeyi planlıyor. Londra College Üniversitesi laboratuvarlarında üretilecek organların ticari işleri ve hastalara nakilleri ile ilgilenmesi için bir kişiyi görevlendirdi bile.

Tüm Reklamları Kapat

Araştırmacılar şimdi en karmaşık organlardan biri olan canlı bir kalp yapmanın peşindeler. Araştırmanın finansal açıdan çok büyük kolaylıklar sağlaması bekleniyor çünkü dünyada çok sayıda kalp rahatsızlığı olan hasta var. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmaya göre dünyada ölüm nedenlerinin en başında %12.8’lik bir oranla kalp rahatsızlıkları yer alıyor. 2011 Haziran ayında yayınlanan araştırmaya göre bir yılda 7.25 milyon insan kalp hastalıklarından hayatını kaybediyor. Uzmanlar kalp ve damarlara bağlı rahatsızlıklarda kullanılabilecek organ ve dokular için milyar dolarlık pazarların oluşacağını öngörüyorlar.

Organ bağışında bulunan kişilerin azlığı ve organ nakline olan yoğun talep göz önüne alındığında laboratuvar yapımı doku ve organların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Ayrıca sağlıklı insandan hastaya yapılan organ naklinde vücudun bu organı reddetmemesi için hasta hayatının geri kalanında birçok ilaç almak zorundaydı. Laboratuvar yapımı organlarda ise kullanılacak hücreler hastanın kendi hücreleri olacağından böyle bir uyumsuzluk yaşanmayacak.

1980’lerin sonlarına kadar laboratuvarda insan organları yapılabileceğine inanan sadece birkaç bilim insanı vardı çünkü hücreleri laboratuvar koşullarında büyütmek bu günkü kadar kolay değildi. Bilim insanları büyüme faktörleri olarak adlandırılan vücudun kendi hücrelerinin gelişimi için kullandığı kimyasalları keşfetmesiyle büyük bir engel ortadan kalkmış oldu.

Çok karmaşık yüksek yapılı organların üretilmesi günümüzde mümkün olmaya başladıysa da daha önceki yıllarda basit düşük yapılı organlar yapılabiliyordu. 1999 yılında Kuzey Karolina’da Wake Forest Rejeneratif Tıp Enstitüsü’nün yöneticisi olan Prof. Dr. Anthony Atala birkaç çocuğa idrar torbası nakli yapmıştı. Organlar düzgün bir şekilde büyümeye devam etti ve herhangi bir sorun yaşanmadı. Dr. Atala’nın ekibi şimdi kan damarlarından karaciğere kadar çok geniş bir yelpazede çok sayıda organı laboratuvar ortamında üretmeye çalışıyorlar. 

Tüm Reklamları Kapat

Dr. Seifalian nükleer fizikçi olarak başladığı kariyerinin ileriki yıllarında nükleer teknolojinin medikal uygulamalarıyla ilgilenmeye başladı ve bu ilgisi onu biyomühendislik alanına yönlendirdi. 2011 yılında Dr. Seifalian hastaların hücrelerini kullanarak bir soluk borusu yapmayı başardı ve soluk borusunu kanserli hücreler kaplayan bir hastayı tekrar sağlığına kavuşturdu.

Dr. Seifalian ve beraberindeki 30 araştırmacı şu an gırtlak, kulak, burun, idrar yolu ve safra kanallarını laboratuvarda üretmenin planlarını yapıyor. Laboratuvarlarında yapacağınız ufak bir gezide, içinde pembe bir sıvı bulunan bir kavanozu sürekli sallayan bir makineler görebilirsiniz. Bu kavanozlardan birinin içinde bir burun yüzmekte ve makinenin üzerine bir uyarı notu var:

Klinik kullanım için burun. Dokunmayın. Teşekkürler, Lola.

Kavanozdaki burun 53 yaşındaki bir adamın burnu örnek alınarak yapıldı. Özel olarak oluşturulan cam bir kalıp ve görüntü taramalarının yardımıyla araştırmacılar ilk defa orijinal bir burnun tam kopyasını oluşturabildiler. Burun hastaya nakledilmeden önce hastaya burun yapısında ufak değişiklikler yapılmasını isteyip istemediği soruldu ama Dr. Seifalian hastanın bunu reddettiğini söylüyor.

Bilim insanları yıllarca güçlü ve esnek olmasının yanı sıra vücudun da reddetmeyeceği bir malzeme bulmanın çabası içindeydiler. Sonunda bitki lifleri, reçine ve diğer maddelerinin karışımından oluşan bir malzeme buldular. Nanokarma adlı bu malzeme bakteri enfeksiyonlarına karşı dirençli ve hücrelere tutunmasını sağlayan porlara(gözenekcikler) sahiptir. Dr. Seifalian malzemenin farklı kuvvetler uygulandığında kolayca şekil değiştirebilmesi ve vücudun da bunu kabul etmesi gerektiğini belirtiyor. 

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Araştırmacılar bu malzemeyi özel olarak tasarlanan kalıba döktüler ve üstüne tuz ile şeker eklediler. Tuz ve şeker malzemede ufak delikler açılmasını sağlıyor ve aynı gerçek burundaki gibi gözenekli bir yapı oluşturuyor. Laboratuvar yapımı tüm organların kaynağı vücutta bulunan kök hücrelerdir. Kök hücrelerin organ yapımında yapıtaşları olarak kullanılması onların çeşitli dokulara dönüşme yeteneklerinden kaynaklanıyor.

İnsan burnunu oluştururken belli bir prosedür izlendi. Önce hastanın yağ dokusundan alınan kök hücreler cam kalıba kondu ve gelişimi kontrol edecek bazı kimyasal maddeler eklendi. Kök hücreler büyümeye ve farklılaşmaya başladıkça ilk olarak kıkırdak doku oluştu. Burnun iskeletini tamamladıktan sonra şimdi sıra en üst tabakayı yani deriyi yapmaya geldi. Burun derisini yapmak başlı başına bir sorundu ve o zamana kadar kimse yoktan bir deri yapmamıştı. Dr. Seifalian’ın fikri hastanın kendi burun derisini kullanmaktı böylece herhangi bir uyumsuzluk gözlenmeyecekti ancak hasta tabi ki bunu reddetti. Bunun üzerine Dr. Seifalian hastanın ön kolundaki deriyi kullanmaya karar verdi.

Ekip şu an kan damarlarının, deri ve kıkırdağın düzgün gelişip gelişmediğini kontrol etmek için bir görüntüleme cihazı kullanıyor. Dr. Seifalian burun gelişimi sürerken enfeksiyon riskinin sıfır olduğundan emin olmamız gerektiğinin altını çiziyor.

Eğer deri nakli başarıyla sonuçlanırsa, cerrahlar artık koldan burun derisi elde edebilecek ve hastaya bunu güvenle nakledebilecekler. Bir sonraki aşamada Dr. Seifalian kök hücreleri epitel hücrelerine dönüştürmek için gerekli kimyasal kullanacak ve dönüşüm bittikten sonra bu epitel hücreler burna yerleştirilecek. Epitel hücreler burunda ve diğer organlarda bulundan çok yaygın hücre bir tipidir.

Son aşamada yüz ile burun arasında madde alışverişini sağlayacak kan damarlarını bağlamak kalıyor. Dr. Seifalian tüm aşamaların 6 ay sürebileceğini ve maliyetinin yaklaşık 40,000 doları bulabileceğini söylüyor ancak hasta bu ücretten hiçbir şekilde sorumlu tutulmayacak. Tüm masraflar hastane ve çeşitli kuruluşlar tarafından karşılanacak.

Dr. Seifalian yeni burnun hastanın koku alma duyusunu yenileyeceğini ama bu yararın şimdilik yüzeysel kalacağını belirtiyor ve laboratuvarda başka bir kavanozun içinde kulak olduğunun altını çizdikten sonra şunları söylüyor: 

Tüm Reklamları Kapat

Biz aslında yapay bir yüz oluşturmayı hedefliyoruz. Eğer olaya geniş bir açıdan bakarsanız deriyi, burnu ve kulağı yaptıktan sonra geriye çok fazla bir şey kalmadığını görürsünüz.

Laboratuvar yapımı bir burun oluşturmak ne kadar büyük bir başarıysa Dr. Aviles’in üzerinde çalıştığı kalp de bir o kadar önemli bir gelişme. Dr. Aviles öncesinde kardiyoloji eğitimi almış ancak kalp rahatsızlığı bulunan kişileri tedavi etmenin zorluklarını görünce bu alandan biraz uzak durmuştu. Elindeki tek seçeneği kalp nakilleri yapmaktı ancak nakli yapılacak çok az kalp vardı. İspanya dünyada en fazla kalp bağışının yapıldığı ülke olmasına rağmen hastaların ancak %10’u uygun bir kalp bulabiliyordu.

Minnesota Üniversitesi’nde laboratuvarda fare kalbi büyütme başarısıyla bilinen Prof. Dr. Doris Taylor Dr. Aviles’in çalışmalarını inceledikten sonra canlı bir insan kalbi geliştirme konusunda Dr. Aviles ile görüşmeye karar verir. Dr. Taylor insan kalp iskeletini kullanmak yerine işe fare kalbinden başlamayı tercih etmişti ve şimdi aynı tekniğin insan kalbi için de işe yarayacağını düşünmekte.

Laboratuvar koşullarında bir kalp yetiştirmek tabi ki bir soluk borusu yapmaktan çok daha zor çünkü kalp büyük, karmaşık bir organ ve içinde birçok farklı hücre tipini barındırıyor. Bahsettiğimiz hücrelerden bazıları kalbin atmasını yani kan pompalanmasını sağlarken, bazıları elektrik sinyallerini alıp yorumluyor. Yıllarca bilim insanları hücreleri doğru sıra ve yerde nasıl büyüteceklerini bilmiyorlardı. Dr. Taylor bu sorun için şöyle bir çözüm bulundu, eğer kök hücreleri halen gelişmekte olan bir kalp iskeletine konulursa, hücreler dışarıdan bir yönlendirme olmadan nereye yerleşeceklerini biliyorlar, bu sayede kalbin gelişimi kusursuz devam ediyor. Dr. Taylor şöyle söylüyor:

Tüm Reklamları Kapat

Tek yaptığımız hücreleri kalp iskeletinde herhangi bir yere koymaktı, nasıl organize olduklarına ben bile inanamadım.

Kalplerinin büyütüldüğü ortamda hücreler her zaman yeterli seviyede oksijen, besin ve organ gelişimi için gerekli kimyasalları alıyorlar. Farklılaşmakta olan hücreler çok hassas bir yapıya sahip. Örneğin, daha önce bahsettiğimiz büyüme faktörlerinden birindeki mikro litrelik bir düzensizlik her şeyi mahvedebilir. Tek bir hücrenin bile yanlış farklılaşması ileriki aşamalarda kalbin fonksiyonunu tamamıyla bozabilir. Araştırmacılar hücrelere giren ve çıkan maddeleri denetlemesi amacıyla 30 cm. çapında biyoreaktör adlı bir cihaz kullanıyorlar. Biyoreaktör belirlenen miktardaki maddeleri hücrelere sabit aralıklarda veriyor ve hücre atıklarını da aynı şekilde temizliyor.

Madde alış verişi sorununu çözdükten sonra bilim insanları bu sefer başka bir sorunla karşılaşıyorlar, hücresel bağlantılar yani hücreler arasındaki elektrik sinyalleri. Kalpteki elektriksel bağlantıları modellemek için araştırmacılar elektrik sinyallerini 70 noktadan alabilen bir yelek tasarladılar ve bu yelekleri giyerek insan kalbinin elektriksel faaliyetini taklit eden bir model oluşturdular.

Dr. Taylor ve ekibi beş yıl önce laboratuvarda fare kalbi yaptığında kalbin atış hızını ayarlayan kalp pilleri kullanmışlardı. Dr. Aviles de elektriksel faaliyetin kendiliğinden ortaya çıkamayacağı için kalp pillerini kullanacaklarını belirtiyor. Laboratuvar yapımı organların 5-6 yıl içinde hazır olması beklenirken öngörülen maliyet hastalar için çok yüksek görünüyor. Finansal sorunların aşılıp organların ileri teknoloji ve makul ücretlerde hastalara sunulmasının yaklaşık 10 yıl sürmesi bekleniyor.

Dr. Aviles ve ekibi kalp krizi sebebiyle oluşabilecek doku hasarlarında kullanılmak üzere kalp kapakçığı üretmeyi daha önceden başarmışlardı. Laboratuvarda bir kalp yapmak ne kadar zor görünse de Dr. Aviles ilk adımı atmış bulunmakta. Dr. Taylor şöyle diyor:

Biz fare kalbi üreterek laboratuvarda hiçbir şeyin imkânsız olmadığını gösterdik. Bu konu artık bilgi kurgu filmlerinden çıkıp bilim laboratuvarlarına geldi.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 10
  • Umut Verici! 6
  • Bilim Budur! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Tebrikler! 3
  • İnanılmaz 3
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 07:47:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3147

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Kas
Foton
Diş Sorunları
Hormon
Güneş Sistemi
Üreme
Yatay Gen Transferi
Ekonomi
Buz
Haber
Halk Sağlığı
Kalıtım
Yörünge
Önyargı
Cinsel Yönelim
Depresyon
Hekim
Yaşlılık
Hindistan
Fotoğraf
Ufo
Yaşanabilir Gezegen
Egzersiz
Işık Hızı
Obstetrik
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. Taybaş, et al. Organları Baştan Yaratmak: Doku Mühendisliğinden Organ Mühendisliğine Geçiş!. (17 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3147
Taybaş, Ç., Bakırcı, Ç. M. (2014, December 17). Organları Baştan Yaratmak: Doku Mühendisliğinden Organ Mühendisliğine Geçiş!. Evrim Ağacı. Retrieved April 25, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3147
Ç. Taybaş, et al. “Organları Baştan Yaratmak: Doku Mühendisliğinden Organ Mühendisliğine Geçiş!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 17 Dec. 2014, https://evrimagaci.org/s/3147.
Taybaş, Çağlayan. Bakırcı, Çağrı Mert. “Organları Baştan Yaratmak: Doku Mühendisliğinden Organ Mühendisliğine Geçiş!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 17, 2014. https://evrimagaci.org/s/3147.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close