Yeni Bir Araştırma, Dinozorların Atalarında Tüylerden Ziyade Pulların Yaygın Olduğunu Düşündürüyor!
Kuşlar dinozorlardan evrimleşmiştir ve dinozor fosillerinde de genellikle tüy izlerine rastlarız. Bu durum, bazı paleontologları, tüylerin dinozorlar arasında erkenden yaygınlaştığı düşüncesine itiyor. Ortalama dinozor ailesindeki tüyleri analiz eden bir araştırma ekibi, çoğu dinozorun tüylü olduğunu iddia etmenin, konuyu fazla ileri götürmek olduğunu düşünüyor.
Paleontologlar 20 yılı aşkın bir süredir Tyrannosaurus veya Velociraptor gibi meşhur cinsleri de içinde barındıran ve kuşların da evrimleştiği grup olan teropodların, tarihlerinin erken dönemlerinden beri tüylerle kaplı olduklarını biliyorlar. Buna zıt olarak, kuş benzeri kalça kemerlerine sahip olan dinozorlar olarak bilinen ve Triceratops, Stegosaurus ve Ankylosaurus gibi türleri barındıran ornitşiyen soy hattı ile büyük, uzun boyunlu dinozorlar olan soropod soy hattının, modern sürüngenler gibi oldukça pullu bir yapıda olduğu da bilinmektedir. Gerçekten de, 2002 yılına kadar tüm deliller bunu işaret ediyordu. Ancak 2002 yılından itibaren yapılan bir dizi keşif, bazı kuş kalçalı dinozorların derilerinde filament benzeri yapılar olduğunu gösterdi. Bu da, tüysü yapıların tüm dinozor grupları için atasal bir özellik olup olamayacağı fikrini doğurdu.
Bunu ortaya koymak amacıyla Londra Doğa Tarihi Müzesinden Paul Barrett ile Toronto'da bulunan Kraliyet Ontario Müzesinden David Royals, dinozorların deri dokusundaki her türlü izi barındıran bir veritabanı oluşturdular. Daha sonra, bunlardan hangilerinin tüy benzeri yapılar olduğunu tespit ettiler ve bu dinozor-benzeri canlıların evrim ağacındaki ilişkilerini belirlediler.
2013 Ekim ayında düzenlenen, Omurgalı Paleontolojisi Cemiyetinin yıllık toplantısında sonuçlarını ilan eden Barrett, her ne kadar Psittacosaurus veya Tianyulong gibi bazı kuş kalçalı dinozorların derileri üzerinde büyük kuş tüyleri veya tüysü yapıları bulunuyor olsa da, geri kalan ezici bir çoğunluğun vücudunun ya pullarla ya da zırhla kaplı olduğunu [dolayısıyla bunların tüylü olamayacaklarını] ortaya koydu. Soropodlar arasında da pullar yaygın olarak bulunuyordu. Barrett şunları söylüyor:
Tüm dinozorların bir çeşit genetik yapı sebebiyle derilerinin tüycükler, kalın tüyler ve hatta doğrudan, bildiğimiz anlamıyla tüyler üretebilecek şekilde olduğunu iddia edecek kadar ileri gidebilirim. Ancak pullar, bu canlıların evrim ağacı üzerinde bu kadar yaygın olduğu için, atasal olan özelliğin pullar olarak göründüğünü söyleyebilirim.
Araştırmadan bağımsız olan ve Birleşik Krallık'ta, Birmingham Üniversitesinde paleontolog olan Richard Butler ise şöyle söylüyor:
Bu bulgular, dinozorların ilkel hallerinin de tüylü olduğunu ileri sürmek konusunda istekli olan bizler için bir gerçek kontrolü görevi görmektedir.
Tüm bunlara rağmen Butler, bulguların nihai olmadığını da belirtiyor. Bunu şöyle anlatıyor:
Geç Triyasik ve erken Jurasik periyotlarından doğru şartlar altında, bizlerin tüy izleri bulabileceği şekilde korunmuş ilkel dinozor fosillerimiz bulunmuyor. Eğer ki üzerinde tüyler olan ilkin dinozorlar keşfetmeye başlarsak, bu araştırmanın bize gösterdiği görüntü çok hızlı bir şekilde değişebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature News | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 18:55:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1819
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature News. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.