Kalbimizin üstünde kalan toplardamarlardaki kan yer çekiminin yanı sıra kanın basıncından ve göğüs içinde oluşan negatif basınçtan da etkilenir. Örneğin nefes alırken akciğerlerinizi şişirdiğinizde bu bölgedeki basıncı düşürerek buraya dönen kan hacmini arttırabilirsiniz. Tabii ki yer çekimi kalbe dönen hacme çok daha yüksek etki yaptığı için yer çekimsiz bir ortamda kalbimizin üstündeki toplardamarlarımızda bulunan kan kalbe daha az dönecektir.
Kalbin kanı geri toplama işlevi, gevşeme sonu basıncı (end-diastolic pressure) ile değerlendirilir. EDP ise kalbin kanı kendine çektiği negatif basıncın ve kanın kendi basıncının bir bileşkesidir.[1]
Günlük hayattan bir örnek vermek gerekirse:
Yere paralel yatarken yer çekimi kanı kalbinize çekemez, bu durumda saatlerce bulunabilmemiz negatif basıncın etkisini gözler önüne seriyor.
Veya amuda kalkan ya da baş aşağı duran bir insanda ise kafadaki kanı göğse çeken negatif basınç, yer çekimini yenemediği için kan kafamızdaki toplardamarlarda birikir.
Negatif basıncın yer çekimini yenemediği durumlarda uzun vadede ödem oluşur. Yatalak hastalarda ödem sırt bölgesinde, ayaktaki hastalarda ödem ayaklarda toplanır.
Kaynaklar
- A. C. Guyton. (2013). Guyton Ve Hall Tıbbi Fizyoloji. ISBN: 9789754209563. Yayınevi: Nobel Tıp Kitabevi.