Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
˗ˏˋ Daps ´ˎ˗
Üye 14 Mayıs 2024 1 Cevap
3

Türler süreğen değil mi, türlerin %99.9'unun yok olduğunu neye dayanarak söylüyoruz?

Bu soruyu önceden de sormuştum ama anlaşılmamış sanırım. Demeye çalıştığım şu: Türler devamlı evrimleşip değiştiklerinden dolayı bir türe "tür" diyebileceğimiz keskin sınırlar yok. Bu yüzden bu tür ayrımını nasıl yapıp çok büyük bir kısmının tükendiğini söyleyebiliyoruz?
258 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Yiğit Avcı
Yiğit Avcı
104K UP
Tıp Fakültesi Öğrencisi / Araştırma 14 Mayıs 2024

1. Tür Kavramı ve Tanımı

Biyolojik Tür Kavramı:

Bu kavrama göre bir tür, birbirleriyle çiftleşip verimli döller üretebilen bireyler topluluğudur. Bu tanım modern biyolojide yaygın olarak kullanılır. Ancak, her durumda uygulanabilir değildir, özellikle fosil türleri ve aseksüel üreme gösteren organizmalar için.

Tüm Reklamları Kapat

Morfolojik Tür Kavramı:

Fosillerde sıklıkla kullanılan bu kavram, türlerin fiziksel özelliklerine dayanır. Morfolojik benzerlikler ve farklılıklar, türlerin tanımlanmasında kullanılır. Bu, paleontologların fosil kayıtlarını inceleyerek tür ayrımı yapmasına olanak sağlar.

Filogenetik Tür Kavramı:

Bu kavrama göre, bir tür, ortak bir atadan gelen ve belirli genetik özellikleri paylaşan organizmalar grubudur. Genetik analizler ve DNA dizilimleri kullanılarak türler belirlenir ve evrimsel ilişkiler haritalandırılır.

Tüm Reklamları Kapat

2. Türlerin Evrimi ve Değişimi

Evrimsel Süreçler:

Evrim, doğal seçilim, genetik sürüklenme, mutasyon ve gen akışı gibi mekanizmalarla işler. Bu süreçler, popülasyonların genetik yapısını değiştirir ve zamanla yeni türler ortaya çıkar.

Türleşme (Speciation):

Yeni türlerin oluşumu, genetik farklılaşma ve izolasyonla gerçekleşir. Coğrafi, ekolojik veya genetik bariyerler nedeniyle popülasyonlar birbirinden ayrıldığında, farklı evrimsel yollar izleyerek yeni türler haline gelirler.

3. Fosil Kayıtları ve Yok Oluşlar

Fosil Kayıtlarının İncelenmesi:

Fosil kayıtları, geçmişte yaşamış organizmaların fiziksel kalıntılarını içerir. Fosillerin bulunduğu kaya katmanlarının yaşı belirlenerek, türlerin ne zaman yaşadığı ve yok olduğu tespit edilir. Paleontologlar, fosil kayıtlarını inceleyerek türlerin evrimsel tarihini ve çeşitliliğini araştırır.

Kitlesel Yok Oluş Olayları:

Dünya tarihinde beş büyük kitlesel yok oluş olayı yaşanmıştır. Bu olaylar, çevresel değişiklikler, volkanik patlamalar, iklim değişiklikleri ve asteroid çarpmaları gibi nedenlerle gerçekleşmiştir. Örneğin, Kretase-Paleojen yok oluşunda, dinozorlar ve birçok diğer tür aniden yok olmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Kretase-Paleojen (K-Pg) yok oluşu, yaklaşık 66 milyon yıl önce meydana gelen ve Dünya tarihindeki en büyük kitlesel yok oluşlardan biri olan bir olaydır. Bu yok oluş olayı, dinozorlar da dahil olmak üzere Dünya'daki türlerin yaklaşık %75'inin aniden ortadan kalkmasına neden olmuştur. Bu olay, Kretase Dönemi'nin sonu ile Paleojen Dönemi'nin başlangıcını işaret eder. İşte bu önemli olayın detayları:

Nedenler ve Kanıtlar

Asteroid Çarpması:

Tüm Reklamları Kapat

K-Pg yok oluşunun en çok kabul gören nedeni, büyük bir asteroidin Dünya'ya çarpmasıdır. Bu hipotez, 1980'lerde Luis ve Walter Alvarez tarafından ortaya atılmıştır. Alvarez ve ekibi, dünya çapında Kretase ve Paleojen kayaç katmanları arasında yüksek seviyelerde iridyum (iridyum anomali) tespit etmiştir. Iridyum, Dünya'da nadir bulunan ancak asteroitlerde bol miktarda bulunan bir elementtir.

Chicxulub Krateri:

Asteroid çarpmasının yerini belirleyen en önemli kanıt, Meksika'nın Yucatán Yarımadası'nda bulunan Chicxulub Krateri'dir. Bu krater, yaklaşık 150 kilometre çapında ve 20 kilometre derinliğinde olup, çarpmanın etkisiyle oluşmuştur. Kraterin yaşı, Kretase-Paleojen sınırına denk gelir, bu da çarpmanın bu kitlesel yok oluşla bağlantılı olduğunu destekler.

Volkanik Faaliyetler:

Tüm Reklamları Kapat

K-Pg yok oluşuyla aynı dönemde Hindistan'da büyük volkanik faaliyetler de meydana gelmiştir. Deccan Traps olarak bilinen bu volkanik alan, muazzam miktarda lav akıntısına ve atmosfere büyük miktarda sülfür dioksit ve karbon dioksit salınımına neden olmuştur. Bu gazlar, iklim değişikliklerine ve asit yağmurlarına yol açarak ekosistemleri olumsuz etkilemiştir.

Etkiler ve Sonuçlar

Küresel İklim Değişiklikleri:

Asteroid çarpması, atmosfere büyük miktarda toz ve aerosol salınmasına neden olmuştur. Bu durum, güneş ışığının Dünya yüzeyine ulaşmasını engelleyerek "nükleer kış" benzeri bir duruma yol açmıştır. Fotosentezin kesintiye uğraması, bitki örtüsünün büyük ölçüde yok olmasına ve dolayısıyla bitkilerle beslenen hayvanların da büyük ölçüde yok olmasına neden olmuştur.

Ekosistem Çöküşü:

Bu çevresel felaketler, gıda zincirlerinin çökmesine ve birçok türün yok olmasına yol açmıştır. En çok bilinen etkisi, dinozorların (kuşlar hariç) tamamen yok olmasıdır. Ayrıca, büyük deniz sürüngenleri, ammonitler ve birçok bitki türü de bu yok oluşta ortadan kalkmıştır.

Yeni Dönemin Başlangıcı:

K-Pg yok oluşu, memeliler için yeni fırsatlar yaratmış ve onların evrimsel başarısına zemin hazırlamıştır. Dinozorların yok olması, memelilerin ve kuşların boşalan ekolojik nişleri doldurmasına olanak tanımıştır. Bu, memelilerin çeşitlenmesine ve sonunda modern memelilerin, kuşların ve diğer grupların evrimleşmesine yol açmıştır.

K-Pg Yok Oluşunun Önemi

Kretase-Paleojen yok oluşu, Dünya tarihindeki en önemli biyolojik değişimlerden biridir. Bu olay, sadece dinozorların sonunu getirmekle kalmamış, aynı zamanda ekosistemlerin yapısını ve evrimin gidişatını köklü bir şekilde değiştirmiştir. Bu yok oluş olayı, fosil kayıtlarında belirgin bir sınır olarak görülür ve bilim insanları tarafından Dünya'nın biyolojik tarihindeki büyük dönüşüm noktalarından biri olarak kabul edilir.

Tüm Reklamları Kapat

4. Türlerin %99.9'unun Yok Olduğu İddiası

Tahminlerin Dayanakları:

Fosil Çeşitliliği: Fosil kayıtları, Dünya üzerinde yaşamış çok sayıda türün olduğunu ve bunların büyük çoğunluğunun günümüzde var olmadığını göstermektedir.

Genetik ve Morfolojik Veriler: Mevcut biyolojik çeşitlilik ve fosil kayıtları, türlerin sürekli olarak evrimleşip değiştiğini, yeni türlerin ortaya çıktığını ve eski türlerin yok olduğunu doğrular.

Tüm Reklamları Kapat

Kitlesel Yok Oluşlar: Kitlesel yok oluş olayları sırasında, Dünya üzerindeki türlerin büyük bir kısmı hızla yok olmuş ve ekosistemler dramatik şekilde değişmiştir.

5. Türlerin Belirlenmesi ve Ayrımı

Morfolojik Analiz:

Fosil türleri, kemik yapısı, dişler, kabuklar ve diğer fiziksel özellikler incelenerek belirlenir. Morfolojik farklılıklar, türlerin tanımlanmasında önemli ipuçları sağlar.

Tüm Reklamları Kapat

Genetik Analiz:

Modern türler, DNA dizilimleri ve genetik özellikler kullanılarak belirlenir. Genetik benzerlikler ve farklılıklar, türlerin evrimsel ilişkilerini haritalandırmaya yardımcı olur. Genetik analizler, fosillerin DNA'sı korunmuşsa (nadir olsa da), fosil türlerinin genetik yapısını da inceleyebilir.

Evrimsel Ağaçlar (Filogenetik Ağaçlar):

Evrimsel ağaçlar, türlerin evrimsel ilişkilerini ve zaman içinde nasıl değiştiklerini gösterir. Bu ağaçlar, genetik ve morfolojik veriler kullanılarak oluşturulur ve türlerin hangi atadan geldiğini ve hangi noktalarda türleşmenin gerçekleştiğini gösterir.

Tüm Reklamları Kapat

6. Yok Oluşların Belirlenmesi

Fosil Kayıtlarındaki Boşluklar:

Fosil kayıtları eksik olabilir, çünkü fosilleşme nadir bir olaydır. Ancak, mevcut fosil kayıtları, büyük kitlesel yok oluşların ve tür çeşitliliğindeki değişimlerin güçlü kanıtlarını sunar.

Çeşitli Araştırmalar ve Modeller:

Tüm Reklamları Kapat

Paleontologlar ve evrimsel biyologlar, fosil kayıtlarını, genetik verileri ve ekolojik modelleri kullanarak türlerin tarihini ve yok oluşlarını inceler. Bu çalışmalar, türlerin ne kadarının yok olduğunu ve evrimsel süreçlerin nasıl işlediğini anlamamıza yardımcı olur.

Sonuç

Türlerin %99.9'unun yok olduğu iddiası, fosil kayıtları, evrimsel biyoloji ve genetik analizlerin birleşimiyle yapılan bilimsel çalışmalara dayanır. Türlerin sürekli evrimleşip değişmesi, yeni türlerin ortaya çıkması ve eski türlerin yok olması, yaşamın dinamik doğasının bir parçasıdır. Bu süreçler, biyolojik çeşitliliğin ve evrimin temel taşlarıdır. Bilim insanları, bu bilgileri kullanarak türlerin tarihini ve evrimsel ilişkilerini daha iyi anlamaya çalışmaktadır.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close