meslek seçiminde önemli olan hayat algının ne yönde olduğunu tespit edebilmektir. Yani olayları nasıl yorumluyorsun, bir insanda ilk ne dikkatini çekiyor. Bir mevzu yaşanmışsa neyi merak ediyorsun. Detaylarda boğulmayı mı seviyorsun yoksa işler bir an önce bitsin gitsin kafasında mısın.
Kendi açımdan insanların yeteneğine göre meslek seçmesinden ziyade karakteristik özelliğine göre meslek seçmesi taraftarıyım. Yukarda saydığım sorulara verdiğin cevaplar alt alta yazacağın bir takım anahtar kelimeler verecektir sana. Kendimden örnek vereyim;
Benim olayları yorumlama biçimim çoklu düşünmek. Hayatım boyunca hiçbir olayın tek bir nedene bağlı olacağına inanmadığım için bir cinayeti aydınlatır gibi iz sürüyordum. Olayların iç yüzüne aşırı meraklıydım yani.
Bir insanın hep hikayesini merak ettim, neden öyle olduğunu, niçin bu noktaya geldiğini merak ederdim. Bu nedenle ifade gücü, kendini anlatım biçimi, entelektüel olup olmadığını sorgulardım.
Hep detaylarda boğulmak istedim.
Yukarda verdiğim üç örneğin neticesinde benim detaycı ve derine inmeye daha meyilli bir insan olduğum ortaya çıktı. Yani benim mesleğim birincisi durağan olmayacak sürekli akacak. İkincisi detaylandırabileceğim bir iş olacak. Üçüncüsü istediğim kadar derine inebileceğim, öğrendim bitti olmayacak devamlı bir şeyler öğreneceğim.
Ben anahtar kelimeleri alt alta yazdım. Sonra ilgi duyduğum şeyleri sıraladım. Kendimce en uygunu yazarlık ve tarihçilikti. Ben de şimdi bunun yolundayım, geç olsa da güç olmayacağına inanıyorum.