Elbette değil.
Tanrı kavramı yaratıcı, düzenleyici, evrene içkin ya da evrenin dışında şeklinde çok sayıda olasılıkla tanımlandı bugüne kadar. Tanrıya ve onun evreni yarattığına inanıyorsunuzdur ama onun evrene ve bizlere müdahale ettiğine ya da bizlerle iletişime geçtiğine inanmıyor olabilirsiniz. Ya da tanrının evreni yaratmadığına, evrenin sonsuzdan gelip sonsuza gittiğine, bu durumda da tanrının evrene içkin olduğuna inanıyor da olabilirsiniz. Bunların her biri, diğeri kadar anlaşılır inanç tipleri.
Tarihsel gelişime baktığınızda tanrı kavramının sürekli küçükten büyüğe, yakından uzağa, tanımlanabilirden tanımlanamaza doğru evrimleştiğini görürsünüz. İlk tanrılar, mutlu olduklarında bolluk, bereket, neşe, ılıman bir iklim, bol sevişme aşk mutluluk, kızdıklarında ise ölüm, kuraklıklar, yıldırımlar, seller depremler gönderen, hayli tepkisel, hayli anlık geri bildirimler veren varlıklardı. Ve genelde bölgesel, bir topluluğa hitap eder, daha lokal etkideki tanrılardı. Zaman ilerledikçe kapsam genişledi, Hristiyanlıkta tüm dünyaya ve son din olan İslam'da ise artık tüm evrene ve tüm alemlere hitap eder ve sadece bir kez ve bir dönemde ve bir kişiyle diyaloğa giren tanrıya evrildi. Bu nedenle tanrı kabulleri hep değişken. Bu nedenle de tanrıya inanabilirsiniz ama dinleri de aynı şekilde kabul etmeniz gerekmez.
Çünkü mevcut tanrı evrimsel dönüşümünü devam ettirecek olursanız zaten hiç diyaloğa geçmeyen, bizi umursamayan ve tamamen anlaşılmaz bir tanrı düşüncesine varmak gayet anlaşılır olur ki mevcut durumda dünyanın bugünkü haline bakarsak iyiliksever ve erdemli bir tanrının tasarladığı ve her an müdahale ettiği bir dünyada yaşadığımızı iddia etmek hayli zor.
Umarım açıklayıcı olmuştur. Sağlıcakla.