Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Bu soruya yönlendirilmiş başka bir sorudan geldiniz: Tanrı "var" demek doğru mu?
Emircan Çikoglu
Emircan Çikoglu
1,462 UP
Üye
41

Tanrı var mıdır? Argümanlar nelerdir?

Tanrı varmı ?
30,595 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
19 Cevap
Ufuk Derin
Agnostik
Orijinal Soru: Sizce tanrının olma ihtimali var mı?

Bazıları kendince felsefi argümanlar sunarak Tanrı'yı kanıtladığını bazıları da kendince felsefi argümanlar sunarak Tanrı'nın olamayacağını söyler. Tabii daha birçok farklı görüş vardır. Ama Tanrı'nın var olduğunu veya yok olduğunu bilemiyoruz, bilemediğimiz için Tanrı'ya inanmak da seçimdir, inanmamak da bir seçimdir ve bilmediğimiz bir durumda her iki olasılık da olabilir.

Yani kısaca Tanrı, bilimsel olarak kanıtlanamıyor. "Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı da varlığın kanıtı da değildir." Yani tabii ki ihtimal vardır. Tarafsız bakarsak olması ihtimali de vardır, olmaması ihtimali de vardır.

Tüm Reklamları Kapat

2,629 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Ç. M. Bakırcı. Yokluğun Ve Varlığın Kanıtı. (17 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 25 Kasım 2020. Alındığı Yer: Facebook | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
251K UP
Krononot⁸

Varoluş ve niteliği üzerine yapılacak değerlendirme, varoluşa ait özellikleri referans alan kanıtlarla desteklenemez.

Ulaşılmak istenen sonuç, yorum yapılan yapı üstü bir değerlendirmedir çünkü.

Tüm Reklamları Kapat

Bu anlamda varoluş yorumuna, somut kanıt isteme; anlam açısından çelişkili bir durumu ifade eder.

Varoluşa dair elde edilmiş sonuç, KANAAT, İNANÇtır. Belli bir sonucu benimsemiş kişi, (ne olduğundan bağımsız olarak) net ve somut kanıtları olduğu için değil, elde ettiği bulgulara gözlemlere vs dayanarak KABUL ETTİĞİ için ikna olmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Tanrının olmadığına somut delil getirilebilir mi?

Hayır. Olduğuna da aynı nedenlerle somut delil getirilemez.

Kişinin hangi sonuca ulaştığından çok, ona nasıl ulaştığı daha önemli bu yüzden.

---

Varoluşu yorumlama üzerine yapılacak sorgulamalar temelde öznel kalmak durumundadır. Bir kişi kendi yorumunu destekleyen argümanları, kendi kabul ettiği referanslarla sunacağı için, herkes için geçerli olmasını bekleyemeyiz. Zaten bu yüzden herkesin varoluş yorumu farklı. Aynı inanç biçimine sahip bireylerde de, o sonuca gitme nedenleri farklıdır. Aynen bireylerin tasarımcı olmadığına dair kanaatlerinin oluşma nedenlerinin de öznel olması gibi. Hatta sistemli bir dine mensup bireylerin tasarımcı tanımları dahi farklıdır. Hem öğreti açısından, hem de bireylerin algı biçimlerinin tekilliği nedeniyle tasarımcı betimleme-tanımlama-tasavvur etme farklılığı kaçınılmazdır.

Beynin gerçeklik algısı dahi bireye özgü olduğu için, kapalı devre sistem gibi işleyen bir yapıda, ortak çıktılar bekleyemeyiz. Bu yüzden de, bir anlayış kendini mutlak doğru, kendi gibi olmayanları hata içinde, eksik, yanlış, niteliksiz olarak görmesi tamamen bir yanılsama, zihinsel polarizasyonun (taraflaşmışlık-fanatikleşmişlik) bir göstergesidir aslında. Kendi varlık yorumunu afişe eden, ön plana çıkaran, en doğru zanneden anlayışlar, önce varoluşun ne kadarından haberi olduğunu, bu haberi olduğu kısmın ne kadarını anlayabildiğini düşünmeli.

Tasarımcı nihayetinde zihnimizde üreteceğimiz bir anlam olacağı için, eğer gerçekten kabul etme / reddetme noktasına gelmişsek, çok sağlam temellendirmek zorundayız. Bunun için de güncel bilimsel literatürü elde edebildiğimiz kadar takip eden, felsefe ve dinlere ait yeterli miktarda araştırma yapmış (vaktini ayırıp detaylı olarak araştırmış), kendi varlığı ile ilgili sorgulamalara girmiş (varız ve yaşıyoruz ne olmuş anlayışından çıkabilmiş) olmak gerekiyor en azından. Bu basic kısım tam anlamıyla başarılmadan, kişinin varoluş yorumunun değerinin olmayacağını düşünüyorum. Kültürel olarak daha yüksek sayıda birey yaşamda kalma odaklı olduğu için bu tarz sofistike - felsefi sorunsallar olmadan yaşamakta ve varoluş yorumunu da kopyala - yapıştır biçiminde edinmektedir. Böylece hem çaba göstermesine gerek kalmadan, popüler bir yaklaşıma dahil olmakta, hem de sosyal yapıda kabul görmesi kolaylaşmaktadır. Özellikle de kendini bilimselliğe yakın hisseden bireylerin sadece popüler olduğu için ateizmi benimsiyor olması (popüler kültür) oldukça altı doldurulamaz hale gelmekte.

Tasarımcının varlığını ya da yokluğunu kanıtlamaya çalışmak, değirmenlere karşı savaşmak gibi bunu iyi anlamak gerekiyor. Kişinin neye inandığından çok, sonuca varmada kullandığı yöntem temeldir. Bu yüzden kendinden emin konuşmak, iddialı olmak yerine, daha çok bilgi toplayıp mütevazı biçimde araştırmaya devam etmek gerekir.

Tüm Reklamları Kapat

Eğer varoluşsal anlamda bir sonuca gideceksek, onun kendi kendine çabalarımız-araştırmalarımız sonucu doğması gerekir. Edinilmiş-adapte-öğretilmiş-kültürel olarak aktarılmış varlık yorumları her ne kadar hızlı-kolay konforlu görünse de, içsel olarak yaşamdan tatmin olma gibi temel bir ihtiyacı gideremiyor olmaktan kaynaklı boşluklara neden olabilir.

Yeterli derecede araştırma-derinleşme çabamız var mı, yoksa sahip olduğumuz varlık yorumu sadece yaşamımızı mı kolaylaştırıyor. Bu soru, bir tasarımcının olup olmadığından daha önemli. Eğer yaşamı kolaylaştıran adapte bir yoruma sahip isek, tasarımcı olsa da olmasa da bunu anlama ihtimalimiz sıfıra daima yakın kalacak.

6,108 görüntülenme
23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı.

Tanrı var mıdır sorusunun cevabı pek açık net "bilmiyoruz"dur. Bu soruya farklı cevaplar veriliyor olabilir ama ne "var" diyenler, ne de "yok" diyenler bu cevaplarını, tüm dünya insanlarının hemfikir olduğu bir ikna edicilikte verememişlerdir. Bu nedenle, bugün için cevap "bilmiyoruz"dur.

Ancak herhangi bir iddianın gerçekliğini, hipotezi öne süren tarafın ispatlaması gerekir. Herhangi bir şeyin yokluğu ispatlanamaz ve zaten ispat da gerektirmez. Bu anlamda eğer bir insan, bir yaratıcının var olduğunu iddia ediyor ise iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Ve bildiğimiz kadarı ile bir yaratıcının varlığını iddia eden kişi ya da gruplardan hiç biri, tanrının varlığı konusunda herhangi bir bilimsel kanıt sunamamıştır. Hiç bir bilimsel otoritenin, bir yaratıcının varlığını kabul ettiğini, bunun üzerine bilimsel bir yayına imza atıldığını görmedik. O nedenle, yani bir yaratıcının varlığını iddia edenlerin açıklama ve kanıtları ikna edici olmadığı ve bilimsel olarak da dikkate alınıp herhangi bir bilimsel otorite tarafından ispatlanmadığı için bu iddiayı doğru olarak kabul etmek olanaklı değildir.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak bu durum, kesinlikle bir yaratıcının var olmadığı anlamına da gelmez. Var olduğunu ispatlayamadığımız için, bugünün bilgi ve veri düzeyi ile mevcut durumu kabullenmemiz gerektiği sonucunu ortaya çıkarır.

5,066 görüntülenme
19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Damla Şahin
Damla Şahin
843K UP
Felsefe Öğrencisi
Orijinal Soru: Tanrı "var" demek doğru mu?

Bu konuda Spinoza'nın Tanrı anlayışını okumanızı öneririm. Ben biraz bahsetmek istiyorum size. Tanrı "vardır" demek onun ezeli ve ebedi oluşundan bir şey kaybettirmez. Tabi "var" kavramına insan aklının sınırlandırdığı şekilde bakmak yanlış. Zaten insan aklının üstünde bir akla ulaşılabildiğine biraz daha anlamlı hale gelir Tanrı ve onun varlığı. Birçok filozof ve kitabi dinler bu konuda farklı farklı görüşler öne sürmüştür. Kitabi dinlerde yer alan anlayışa göre Tanrı bu evrenin üstünde bir yerdedir. Yani bu evrene "aşkın"dır. Ve Tanrı'nın bu aşkınlığı Tanrı'yı yarattığı varlıklardan ayırır. Bu yüzden kitabi dinlerde bu durum bir çelişkiye neden olabilir diyebiliriz. Ama Spinoza'da bir çelişki yoktur. Kendisi Etika kitabında Tanrı'yı anlatmaya çalışmıştır ve bunu anlatırken de geometrik bir yöntem kullanmıştır. Tanımlar, aksiyomlar ve önermelerle Tanrı hakkında bilgi veren Spinoza bir çelişkiye düşmez. Zaten geometrik yöntem kullanmasının sebebi de budur. Kitabi dinlerin aksine inançla değil akılla Tanrı'ya ulaşmaya çalışır. Spinoza'nın Tanrı'sı kitabi dinlerdeki gibi evrene "aşkın" değil "içkin"dir. Bu yüzden Tanrı'dan zorunlulukla meydana gelen varlıklarla Tanrı arasında bir farklılık yoktur. Çünkü varlık zaten Tanrı'nın özünden oluşmuştur, aslında Tanrı'nın tavırlarıdır varlıklar. Şöyle bağlamak istiyorum. Spinoza özelinde konuşursak varlık derken sadece bu dünyadaki varlıkları anlamayız, varlık zaten Tanrı'dan zorunlulukla meydana geldiği için varlık dediğimizde bir bütün algılarız. Tanrı varlıktadır, varlık Tanrı'da şeklinde özetleyebiliriz.

1,142 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Academia. (3 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 3 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Genç Mühendis
Genç Mühendis
257K UP
Düşünür

Bir insanın tanrı inancı, yada bir dine mensup olmak için gereken kanıtı kendine özgüdür. yani rasgele birisi çıksa ve buraya inanmak için kendince gerekli olan kanıtı anlatsa, sen yada bir başkası için aynı derecede yeterli bir kanıt olmayabilir.

bu yüzden bir tanrı inancının büyük çoğunluğu kültürden gelir. bir takım insanların paranormal olaylar yaşadığını dinledim, bana çok anormal gelmesede onlar için tanrıya inanma sebebi, bazı insanlar hayatlarındaki tesedüfler ve bazı gerçekleşmesi zor olaylar tanrının varlığını gösterir, bazıları bilim nedir ilim nedir bilmez, çevresindeki her şeyin gercekleşmesi için sanki ona olağan üstü bir güç olması gerekir gibi düşünür.... bu liste uzar gider.

Tüm Reklamları Kapat

benim kendi şahsi fikrim ise, fiziksel dünyadan yola çıkarak fizik dışı bir varlığın kanıtlanmasının imkansız olduğu yönünde. olağan üstü şeylere inanmam için olağan üstü kanıtlar isterim ve görene kadarda benim için birer zırva olarak kalacaktır din, tanrı, cin, peri vb. …..

3,678 görüntülenme
12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close