Merhaba Kadir,
Sesimizi bir ses çalıcısı üzerinden duyduğumuzda hoparlörden çıkan ses dalgaları, hava yolu ile kulaklarımıza ulaşır ve sesimizi diğer insanların duyduğu gibi duymuş oluruz.
Yani sadece harici olarak, tek bir kaynak üzerinden duymuş oluruz.
Birisi ile konuşurken kendi sesimizi duyduğumuzda ise, sesi 2 farklı şekilde duymuş oluruz. İlkinin yanında bir de dahili olarak.
Harici duyumda, öncelikle ağzımız üzerinden çıkan sesi duyuyoruz, bu başkalarının duyduğu ses de oluyor tabi.
Dahili duyumda ise; kulağımıza ulaşan ses dalgaları, kulak kanalı boyunca ilerler ve iç kulaktaki koklea olarak isimlendirilen salyangoz şeklindeki yapıda bulunan tüy hücreleri tarafından algılanır. Bu hücreler ses dalgalarını sinir iletilerine dönüştürür, bu sinyaller sinir hücreleri tarafından beyne iletilir ve biz sesi duymuş oluruz.
Kendi konuşma sesimizi duyarken, hem içeriden (kafamızın içindeki titreşimi hissederek) hem de dışarıdan, (kulaklarımızla) duymuş oluruz.
Kaydedilmiş sesimizi dinlerken ise sadece dışarıdan (buna kulaklık, vs de dahil) sesi duymuş oluruz.
Konuştuğumuzda oluşan ses dalgaları diğer dış kaynaklı sesler gibi havada yayılarak kulağımıza ulaşır ve kokleadaki tüy hücreleri tarafından algılanır.
Ancak ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde bu titreşimler boynumuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir.
Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi şeklinde algılarız.
Sonuç olarak beynimiz harici duyuma alışık olmadığı için daha önceden sıkça aldığı bir sinyali farklı bir şekilde algıladığında "Noluyor ya? moduna giriyor. Kendi sesini bir süre daha dinlemeye devam edersen, bir süre sonra beynin alıştığı için garipsemeyeceğini farkedeceksin.
Selametle :)
Kaynaklar
- Yazar Yok. Medium. (1 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 1 Nisan 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı