Sizce binlerce yıldır bilinen teknolojiyi kişisel çıkarlar için bizlere yavaş yavaş satıyor olabilirler mi?

Teknoloji ve bilim, ilerlemek için her zaman kolektif bilgi birikimine ihtiyaç duyar. Yeni fikirler, yeni adımlar hep eski birikimin üzerine inşa edilir. Temel ne kadar yoğun ise, iyi kurulmuşsa ilerleme de o kadar sağlam olur.

Grubunuz ne kadar küçük ve saklı ise bunlarda oluşan sorunları çözmek, teknolojiyi geliştirmek için çok daha az fırsatınız vardır. İsterseniz "gizli" bir şekilde binlerce kişi çalıştırın, bunların oluşturduğu bilgi birikimi, sorun çözme ve işi geliştirme becerileri, bakış açıları, sundukları katkılar milyonlarca kişi yanında bir hiç kalacaktır. Sizinle alakasız gibi görünen birinin yaptığı çalışma bile sizin çalışmanızda ilerleme yapmanızı sağlayabilir. Günümüzde yüzlerce bilim sahası bu yüzden birlikte çalışıyor. Bu yüzlerce sahanın hepsini en üst seviyede tutup binlerce yıla denk gelecek gelişmeyi sağlamak gizli bir şekilde yapılamaz. Bu, sürdürülebilir olmayacaktır.

Küçük ilerlemeler devletlerin hamleleri için önemlidir. Bu yüzden belki onlarca yıllık bir gelişme saklı tutulabilir. Ama gelişmelerin istikrarlı ve daha büyük olması isteniyorsa milyonlarca kişiden oluşan yüzlerce farklı alana sahip herkese açık kolektif bilgi birikiminin eline kimse su dökemez.

Sıradan halkın ve akademik camianın ulaşmakta zorlandığı teknolojik gelişmeler er ya da geç, ama çok geç olmadan ulaşılabilir hâle gelecektir.

Sizin sorunuzu görünce aklıma bir zamanların sırıkla atlama rekorlarını alt üst eden ünlü atlet Sergey Bubka geldi. 1983, 1987, 1991, 1993, 1995, 1997 yıllarında altı kez dünya şampiyonu ve 34 kez (diğer şampiyonalarda dahil) dünya rekoru kırmış bir atlet. Bu atlet aslında ilk dünya şampiyonluğundan önce antrenmanlarda en son kırdığı rekoru rahatlıkla atlayabiliyordu. Fakat O, rekorları her sene bir miktar daha geliştiriyormuş gibi yapar ve her dünya şampiyonasında rekor kırmış gibi gösterirdi. Elbette bu hareketi ona her rekor için ayrı maddi ödül ve ülke prestiji olarak geri dönüyordu.

Sorunuza dönecek olursak: Binlerce yıl tabiri elbette biraz abartılı olmuş fakat, buluşların önemli bir kısmı onlarca yıl öncesine dayansa da günlük hayatımıza sonradan girmesinin nedenlerinden birisi olarak maddi çıkarlar gösterilebilir fakat, başkaca sebepleri de vardır. Örneğin, mikro dalga fırınları ele alalım; aslında ilk icadı 1945 yılına dayanıyor ve üzerinde çalışan firma askeri amaçlı radar teknolojisini geliştirme amaçlı kullanıyor, bu deneyler sırasında rastlantı sonucu yiyecekleri ısıtabildiğinin farkına varılıyor. O tarihlerde 2. Dünya Savaşı sonlanıyor ve araştırma bütçeleri kısıtlanıyor. Firma mikro dalgaların bu özelliğinden yola çıkarak evlerde kullanılabilecek bir ürün geliştirmeye çalışıyor ve geliştiriyorlar da, ortaya çıkan ilk ürün devasa boyutlarda ve inanılmaz maliyetli oluyor. Teknolojinin ilerlemesi, üretim maliyetlerinin gerilemesi ve sıradan bir ailenin rahatlıkla alabileceği noktaya gelmesi onlarca yılı buluyor. Aslında ilk etken, her insanın alabileceği kadar düşük maliyetli ürünü çıkarabilmenin belli bir sürece dayanması.

Sizin tespitinize uygun örnek: Tüplü televizyonlardan LCD teknolojisine geçiş, kaset ve kaset çalarlardan CD çalarlara geçiş veya kamera ve sensör teknolojisinde ilerleme çok öncelere dayansa dahi pek çok otomobil firmasına epey sonra entegre edilmesinin temel nedenleri arasında; eski teknolojik ürünlere yapılan yatırım maliyetleri, üretim bandlarının yanı sıra yeni ürünlerin üretimine yapılacak yatırım maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle, eski teknolojik ürünlerin bir süreliğini de olsa pazarlama ve reklam faaliyetleri ile satışı sağlanabilir.