Habil ile Kabil’den bu yana!
Neden turunçgiller yahut zeytin genellikle Akdeniz kıyılarının temel ürünüdür? İklimi uygun da ondan…(Akdeniz İklimi)
Çoğunluk dinler ve peygamberlerin Ortadoğu kökenli olmasının başkaca bir nedeni yok çünkü iklimi uygun… Hem de ilk uygarlıklardan bu yana. Hem de salt coğrafi olarak değil, kültürel olarak da .
Coğrafya muazzam, her açıdan bereketli, ana karalar ya da eski dünya olarak bilinen üç kıtanın (Asya-Afrika-Avrupa) göbeğinde, denize kıyısı var, suyu bol ve en önemlisi doğum yeri Afrika’ dan dünyaya yayılan türümüzün (homo sapiens) ilk mola yeri ve onları göçe zorlayan topraklardan (Afrika’dan) sonraki ilk evleri.
İklim uygun, doğa bereketli, kaynak çok, üreme de çok, kavga da…Habil ile Kabil’in hikayesinin ardı budur ve sonrası ve sonrası...
Hala da öyle…
İsrailoğulları topu topu birkaç milyon ve o kadar zenginler ki , dünya ekonomisinin çok büyük bir bölümü tekellerinde. İsteseler dünyanın herhangi bir coğrafyasını satın alıp orayı vatan edinebilirler ve gül gibi yaşayıp giderler de.
Gelin görün ki “vaat edilmiş topraklar” adına türümüzü dünyaya egemen kılan en önemli üreme ve yayılma bölgesi, o gündür bu gündür kan ile besleniyor.
Kaynak bol, iklim uygun, nüfus da çok olunca; kavga da, kavganın tarafları da, onları temsil eden UHREVİ ve DÜNYEVİ liderler de çok oluyor hepsi bu…
Ve tekrar etmekte fayda var: Çoğunluk dinler ve peygamberlerin Ortadoğu kökenli olmasının başkaca bir nedeni yok çünkü iklimi uygun… Hem de ilk uygarlıklardan bu yana. Ve hem de salt coğrafi anlamda bir iklimle sınırlı olmayacak denli… Hem geliştirici, ön açıcı ( ki öyle çok dönem olmuştur bu coğrafyada) hem de tıkayıcı ve yok edici olarak. Yüz yıllardır olduğu ve devam edegeldiği üzere.
Buraya kadar ki olan dünyevi boyutu ile ilgili. Bir de bunun uhrevi boyutu var. O da muhtemeldir ki ihtiyaçtan kaynaklı.
Bütün kutsal kitaplarda zikredildiği üzere, yaratıcı yarattıklarının rızkını peşin verir. Ortadoğu coğrafyası bu açıdan muazzam bir yer. Ancak ve yine bütün kutsal kitaplarda geçtiği üzere, yaratılan yaratılma gayesine uygun davranmaz ve yoldan çıkar ise, aynı yaratıcı bu sefer yaratılanı yola getirmek için elçiler gönderir. Bu da tüm kutsal kitaplarda aynen öyle ifade edilir.
Uhrevi olarak da kanaatim odur ki; bunca bolluğa, berekete rağmen bu coğrafyaya ağırlıklı olmak üzere 124 bin peygamberin gönderilmesinin sebebi; bunun kıymetini bilemeyenlere, hakka hakkını teslim edemeyenlere yol gösterme, yola getirme, uyarma gerekçelidir. Ve bugün bile bu coğrafyaya baktığımızda öz amca çocuklarının ( İsrailli ve Filistinli) hala birbirlerini (Güçlü olanın) boğazlıyor oluşları bunun uhrevi dilde kanıtıdır.
Yakın bir süreçte yine bu coğrafyada son peygamber olarak geleceği söylenen Mehdi yahut İsa’nın tekrar dirilişine namzet Mesih ortaya çıkarsa şaşırmam. Zira ötesi Yecüc ve Mecüc’e davetiyedir. Sevgiyle…