Eğer bilimsel olarak merak ediyorsanız ve bilimsel olarak konuşacaksak soruda iki yerde naçizane düzeltme yapmam gerekiyor. Birincisi, öldüğümüzde, bilimsel olarak, tamamen yok olmuyoruz zaten. Vücudumuzu oluşturan organik moleküller yavaş yavaş parçalanıp doğaya karışıyor. Daha sonra moleküler düzeyde başka canlıların yapısına katılıyoruz. Kemikler kalsa da entropinin kaçınılmaz artışı sebebiyle onlar da çok yavaş da olsa yok olacaklar.
İkincisi, ruh kavramının varlığından, bilimsel olarak, haberdar değiliz. Ruh kavramı, anlamadığımız konulara anlam vermeye çalışmamızdan kaynaklanan bir düşüncenin sonucu. Bütün bir insanlık tarihi, neredeyse ruhun varlığını kabul etme üzerine kurulmuştu. İnsanlığın ilk tanrısı güneştir. Sonrasında doğa, su, ağaç vs. Ruh kavramının valığı, bilimsel olarak, geçerli değildir. Dolayısıyla öldükten sonra başka bir evrene geçeceğiz, farklı frekanslarda bir canlı olacağız gibi kavramlar, bilimsel olarak, geçerli değildir ve bunlar, teozofi ve felsefenin konusundan öteye gitmez.
Yaşamamıza anlam aramak, ölüme çok büyük anlamlar yüklemek ve hatta korktuğumuz için ölümün bir son olmadığına inanmak gibi düşünceler bizi bilimsel düşünce yapısından çıkarıp hazır olmadığı ve istemediği şeyleri görmediğinde olmadığına inanan biri yapar.
Ruhun 21 gramlık bir kütlesi olduğuyla ilgili safsata haberi duymuşsunuzdur. Sözde-bilim destekçileri bu argümanı çok severler. Bunun bilim dünyasındaki çok yüzsüz bir yalan olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu konuyla ilgili bir evrim ağacı makalesini de okuyabilirsiniz.
Sonuç olarak, bilimsel olarak konuştuğumuzda, ruhun varlığını bilemiyoruz. Bilinç, farkındalık, şablon bulma, plan yapma vs. gibi yaklaşımlar bildiğimiz kadarıyla sadece insanda olan davranışlar ve bunlar açıklayabildiğimiz ve yavaş yavaş da olsa açıklayabileceğimiz bir takım süreçlerin sonucu.
Geçmişte yıldırımı anlamadığı için Zeus'un cezalandırdığını düşünen bir toplumla, "Kediler ve kuşlardan farklıyız, neden? Bir anlamı olmalı. Bu kadar önemli biriysek öldüğümüzde yok olmamalıyız." sorusuna cevap veremediğinde ruh vardır diye sonuca varan bir toplumun farkı yoktur. Bazı şeyler ispatlanamaz ve inanç olarak kalır. Tanrının varlığı ve yokluğu ispatlanmadığı için, ve bence asla da ispatlanamayacağı için, bilimsel olarak konuştuğumuzda, ruh kavramının varlığını bilemeyiz. Sadece inanabiliriz ve buna göre yaşayıp buna göre ölebiliriz ama bu bilimsel olarak bir şeyi ispatlamaz.