Maymunların zekasının, bir 5 yaşındaki çocukla karşılaştırılması aslında oldukça yerinde bir benzetme. Çünkü maymunlar gerçekten belirli bir düzeyde düşünebiliyorlar ve çevrelerindeki dünyayı anlamaya çalışıyorlar. Ancak bu düşünme, bizim insan olarak yaptığımız soyut ve karmaşık düşüncelerden biraz daha farklı. Örneğin, maymunlar problem çözme yeteneğine sahipler; alet kullanabilir, sosyal ilişkiler kurabilir ve hatta bazen empati gösterebilirler. Bu yetenekler, 5 yaşındaki bir çocuğun temel mantık yürütme, öğrenme ve iletişim becerilerine benzer.
Fakat insan çocukları, yaşları ilerledikçe dil becerileri, soyut kavramları anlama, geleceği planlama ve karmaşık duygusal durumları değerlendirme gibi çok daha gelişmiş düşünme biçimleri geliştirebiliyorlar. Maymunların düşünme biçimi ise daha çok anlık ve somut olaylara dayanıyor; örneğin yiyecek bulma, tehlikeden kaçma, grup içi hiyerarşi gibi.
Yani, maymunların zekası kesinlikle “düşünemezler” gibi basit bir yargıyla değerlendirilemez. Onlar, kendi dünyalarında mantıklı kararlar veren, öğrenen ve deneyimlerinden faydalanan canlılar. Ancak insan zekasının genişliği ve derinliğiyle kıyaslandığında, onlarınki daha sınırlı ve içgüdüsel olarak kalıyor. Fakat bu sınırlılık, onların düşünmediği anlamına gelmiyor; sadece bizimkinden farklı ve daha temel bir seviyede.
Kısaca, evet, maymunlar düşünebiliyorlar ve zekaları da birçok açıdan 5 yaşındaki bir çocuğun yeteneklerine benzetilebilir. Ama tabii ki insan zekası gibi karmaşık, çok katmanlı ve geleceğe yönelik plan yapabilen bir bilinçten çok farklı.