Kültür, bir ada olması nedeniyle oldukça izole ve Dünya'nın geri kalanında hakim olan kültürden soyutlanmış. Bu sebeple kendine ait bir semiyosferi var. Daha çok 1. semiyosferde. Burada Malinowski'nin savunduğu "masa başında değil de birebir topluluğun içinde yaşayanlarla günlük iletişim ve gözlemlerle" yapılacak bir etnografik araştırma da daha anlamlı oluyor.
Bu kültür temel bazı kavramlar şöyle şekillenmiş:
1- Kadın, doğurganlığı sebebiyle akrabalık ilişkilerinde merkezi oluşturmuş. Kadın, kadının en yakın erkek kardeşleri çocuk üzerinde söz sahibi. Kadınların, Baloma ismi verilen kadim bir ruhun rolüyle hamile kalabildiğine inanılıyor. Bu durumda erkek sperminin tek başına yeterli olmadığı dolayısıyla babalık kurumunun boşa düştüğü görülüyor.
2- Mülkiyet sadece kadınlara ait. Yani ev, toprak kadınların üstüne. Erkekler yarı mülkiyete (palmiye ağaçlığı, yam denilen bir tür kök bitkisi) sahip olabiliyorlar. Yamın ekildiği tarlalar anneye veya erkeğin karılarına ait olabiliyor.
3- Şeflik en çok karısı olan erkeğe geçiyor. Karısı olması için de her grubun seçtiği bir kadın adayını şef adayları arasından birisine sunması gerekiyor. Bu durumda en çok kadının sunulduğu erkekte mutabakata varılıyor.
4- Şefin görevi bu gruplar arasındaki mutabakatı korumak, çeşitli ritüellerin (savaş dansı, evlilik teklifi anlamına da gelen yam sunma gibi..) organizasyonu ve devamlılığını sağlamak gibi.
Linkte konuyla ilgili yazılmış bir tez var. Burada daha da ayrıntılı bilgi bulmak mümkün.
Genelde matriyarkal çalışmalar matriyarkal toplumların patriyarkal toplum anlayışında bir idare veya hakimiyet anlayışı geliştirmediğini savunuyor. Matriyarkal çalışmalarıyla bilinen Abendroth'un yayınları da ilginizi çekebilir.
Kaynaklar
- H. A. Powel. Günümüzde Trobrian Adaları'ndaki Sosyal Yapının Analizi. (14 Kasım 1957). Alındığı Tarih: 14 Kasım 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- H. Göttner-Abendroth. Heidi Göttner-Abendroth. (14 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 14 Kasım 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı