Sorunuzun giriş cümlesi gayet iyi giderken, birden boşluğa düşülüyor. Kafanızı karıştıran şeyi tam olarak anlayamadım, ama gene de üzerinde durursak, belki bazı karışıklıkların önüne geçeriz.
"Kütle çekimi Uzay'da cisimlerin uzay-zaman dokusunu büktüklerinde cisimlerin bükülen dokuya takılması ise". Şimdi bu sizin cümleniz, isterseniz bu cümleyi şu şekilde ifade edelim "Kütleçekim uzayda cisimlerin uzay-zaman dokusunu büktüklerinde, cisimlerin bükülen dokunun doğrultusunda hareket etmesi".
Sorunuzun devamında yaşanan savrulma işte bu kısım "Dünya'da nasıl bir çekimden söz edilebilir?" . Uzayda büyük kütleli cisimler uzay-zaman dokusunu büküyor ise Dünya'yı neden bunların dışında düşünüyorsunuz? Diğer gök cisimleri gibi elbette bizim gezegenimiz de uzay-zaman dokusunu büküyor, aksi halde Ay nasıl bizim uydumuz olabilirdi.
Gezegen üzerinde yürüyen, koşan bizler ve yeryüzünde duran her cisim içinde aynı şey geçerli. Bizler de bükülen uzayın doğrultusunda sürekli gezegenin merkezine ivmeleniyoruz ve bunun adını, hatta değerini bile biliyoruz; kütleçekim ivmesi, g=9,81 m/s2 .