Evet, kendine doktora gitmeden teşhis koyma alışkanlığı gerçekten vardır. Bu durumun adı “siberhondri”dir. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte birçok insan, küçük bir belirti hissettiğinde Google’a başvurarak ciddi hastalık isimlerine ulaşır. Ve orada gördüğü bilgiler, kişide farkında olmadan kaygıyı büyütür. Zamanla kişi, en ufak baş ağrısında tümörden şüphelenmeye, mide ağrısında kanser korkusu duymaya başlar.
Bu sadece “fazla merak” değildir. Bu durum, zihnin belirsizliğe dayanamayışıyla ilgilidir. Yani kişi aslında sadece hastalıktan değil, bilinmezlikten korkar. Ve o bilinmezliği kendi başına “tanımlamak” ister. Bu da kontrol hissi verir. Ancak bu kontrol yanılsaması zamanla gerçek tıbbi yardım alma davranışını geciktirir ya da tamamen bozar.
Bu alışkanlık kaygı bozuklukları (özellikle sağlık anksiyetesi), hipokondriyazis (halk arasında "hastalık hastalığı" diye bilinir), ve obsesif düşünce tarzları ile bağlantılı olabilir.
Bu kişiler genellikle doktora gitmeyi erteler çünkü ya “zaten ne olduğunu biliyorum” der ya da “ya çok kötü bir şey çıkar” korkusuyla kaçınır. Bu da onları içinden çıkılmaz bir zihinsel döngüye sokar: hem sürekli hasta hissederler, hem de asla emin olamazlar.
İlginç olansa şu: Zihin, inandığı bir hastalık varsa, bedende o hastalığa ait belirtileri bile taklit edebilir. Buna “psikosomatik belirti” denir. Yani kişi mide kanseri olmadığında bile mide bulantısı hissedebilir — çünkü zihin, o senaryoya göre çalışmaya başlamıştır.