Bir insanı klonlayıp, bu klonun organlarını veya dokularını gelecekte kullanılmak üzere dondurmak ve ardından yaşlandığında bu parçaları kişiye nakletmek, teorik olarak bazı organların yenilenmesini sağlayabilir. Ancak bu yöntem insan yaşlanmasının temel mekanizmalarını çözemez.[1]
Yaşlanma sadece organların yıpranmasıyla sınırlı değil; DNA mutasyonları, telomer kısalması, hücresel metabolizmanın bozulması, epigenetik değişiklikler ve sistemik iltihaplanma gibi karmaşık biyolojik süreçlerin sonucudur. Nakil yapılabilse bile beynin ve merkezi sinir sisteminin yenilenememesi, ayrıca yaşlanmanın tüm hücresel sistemlere etkisi nedeniyle insan ömrünü sınırsız şekilde uzatmak mümkün değildir.
Öte yandan kök hücre terapisi, genetik müdahaleler ve biyo-teknolojik ilerlemelerle yaşlanma sürecini yavaşlatmak veya bazı yaşlanma belirtilerini geri döndürmek konusunda önemli çalışmalar vardır. Ancak insan ömrünü tamamen sınırsız uzatma fikri mevcut bilimsel çerçevede mümkün değildir.
Kaynaklar
- X. Li, et al. (2024). High-Throughput Crispr Technology: A Novel Horizon For Solid Organ Transplantation. Frontiers in Immunology, sf: 1295523. doi: 10.3389/fimmu.2023.1295523. | Arşiv Bağlantısı