İnsan, doğal olarak birbirinin kurdu olan bir varlıktır ve kuruntularla yaşar, yaşamını sürdürür. Kuruntunun temel kaynağı; ego ve akılsızlıktır(zanna uyma, doğruyu yanlışı ayırt edememe vs.). Günlük hayatta ise egoyu tatmin etme yolları sınırlıdır. Dışarı çıkınca, insanların günlük rutin diyaloglarını görmüşsündür; sürekli iyi(aslında kötü) niyet izlenimi vererek yaklaşırlar karşılarındaki insana, karşılarındaki insanın da iyi niyetle yaklaşmasını ister. Dedikodu yapma ihtiyacı ise, insanın zihninde dönen kuruntuların, başkalarına anlatma gereği duyması ve anlattıktan sonra gelen -kendisinin istediği bir cevap- cevabın kendisini rahatlattığını düşünmesinden -yani dedikoduyu anlatan kişinin rahatlaması, dinleyicinin değil- ibarettir.
Bu, bir tür psikolojik rahatsızlıktır, akılsızlık belirtisidir.