Konuştuğumuz dil veya diller, zihnimizdeki soyut dünyayı açıklayıp anlatmak için kullandığımız dönüştürücülerdir ve neredeyse her yeni dil, yeni bir düşünce biçimi demektir.Diller insanların uzun yıllar içinde çevreyle ve kendi aralarında sahip oldukları etkileşimin bir sonucu olarak oluşmakta ve değişmekte.Bu da kullanılan dilin gramer yapısı, içerdiği sözcük sayısı ve çeşitliliği gibi faktörleri etkiliyor.Örneğin kimi dillerde sadece aynı rengin farklı tonları için onlarca farklı isim bulunurken, kimi dillerde tüm renkler sadece “sıcak” veya “soğuk” olarak kategorize edilebiliyor.Aynı durum sayılar ve matematik için de geçerli.Matematiği ve saymayı öğrendiğimiz ana dilimiz bu konudaki düşünce biçimimizi şekillendiriyor.Aşağıya farklı dillerde sayıları düşünme biçiminin ne kadar farklı olduğunu ve bunun insanların matematiksel başarısına nasıl etki ettiğini gösteren bazı araştırmaları içeren bir yazı bıraktım.
Kendi kişisel deneyimim, öğrenilen dilin geri kalanında elde edilen akıcılığı sayıları kullanırken de elde etmek için nasıl tıpkı “o dilde düşünmeyi” öğreniyorsak, yine aynı şekilde “o dilde sayı saymayı” pratik yapmalı, beynimizi bu şekilde düşünmeye itmeliyiz.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Link. (17 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı