Hz. Muhammed döneminde Kur'an ayetlerinin belirli bir kısmı işlenmiş derilere yazılmış olsa da, genel bütünü hafızlar tarafından ezberlenmiştir. İlk halife, yani Hz. Ebubekir döneminde yaşanan savaşlar neticesinde (Yemame savaşı gibi) pek çok hafızın şehit olması, Kur'an ayetlerinin gelecek nesillere aktarılması riskini doğurmuştur. Ve ilk kez bu dönemde Kur'an parşömenlere yazılarak iki kapak arasında toplanmış (mushaf) ve bildiğimiz anlamda kitap haline getirilmeye çalışılmıştır.
Hz. Osman döneminde ise; İslam Devleti sınırları oldukça genişlemiş ve Kur'an, bazı Arap lehçeleri ile yazılmaya ve anılmaya başlandığından, belirli bir standart versiyonuna ihtiyaç olduğu anlaşılmıştır. Bu dönemde tartışmaya açık ayetlerin çıkarıldığı ile ilgili bazı spekülasyonlar da vardır. Yani bir bütünlük için, lehçelerin haricinde, tartışmalı ayetlerin Kur'an içinde yer alıp-almaması da etkili olmuştur. Tartışmalı durumların neticeye bağlanması için komisyon kurulmuş ve komisyonun ortak kararı ile Kur'an son şeklini almıştır.
Standart versiyonun ortaya çıkarılması ile eski nüshaların veya parça parça yazılmış sahifelerin, karışıklıkların önüne geçilmesi amacıyla, tamamı imha edilmiştir. Tüm bu nedenlerden dolayı; 3. halife Hz. Osman döneminden önce yazılmış sahifelere ulaşmak çok zordur. [1][2]
Tüm Reklamları Kapat
Kaynaklar
A. M. As-Sallabi. (2016). Birinci Halife Hz. Ebubekir Hayatı, Şahsiyeti Ve Dönemi. ISBN: 9789756500224. Yayınevi: ravza yayınları.
A. Apak. Hz. Osman Dönemi Devlet Siyaseti. ISBN: 9789755747514.
Halife dönemlerinde ki Kur’an-ı Kerim nüshalarının günümüzde birkaç müze ve camiide olduklarına dair çeşitli iddialar bulunmaktadır. Üzerlerinde yapılan Karbon-14 testleri ve UV ışıklandırmaları ile tahmini tarihler çıkarılmış ve Halifeler dönemine ait olabileceği iddiları ortaya atılmıştır. Sana’a El Yazmaları olarak isimlendirilen San’a parşömeni, Semerkant’ta bulunan Taşkentte sergilenen Hz. Osman’ın (r.a) Osman’ın Kur’anı, Topkapı Sarayı’nda sergilenen Topkapı Kur’anı ve St. Petersburg Kur’anı ile Müslümanlığın ilk yıllarına ait olduğu düşünülen Dünya üzerinde birkaç Kur’an nüshalarından sadece birkaçıdır.
Hz. Osman’ın (r.a) Kur’anı
Tüm Reklamları Kapat
Hz. Osman’ın suikastı sırasında okumakta olduğu Kur’an nüshası olarak kabul görülen Kur’an nüshasıdır. Suikastı sırasında Halife Osman’ın kanının, okumakta olduğu Kur’an sayfalarına sıçradığı düşünülmektedir. Üzerinde kan izi olduğu söylenen kimi el yazması eski Kur’an nüshalarının “Osman’ın Kur’anı” olduğu çeşitli iddialar ortaya atılmıştır. Hz. Osman'ın bizzat yanında alıkoyduğu ve onu okurken şehit edildiği nüsha, daha sonra Emeviler tarafından Endülüs'e götürülmüş, oradan Fas'a nakledilmiş, İbn Batuta onu Fas'ta, üzerindeki kan lekeleriyle görmüş, ve Semerkand'a taşınmıştır. Günümüzde Taşkent'te bu nüshalardan biri bulunmaktadır ve bu büyük ihtimal, ana nüshadır. 1485'te Semerkand'a getirilen bu nüsha, 1869'da Ruslar tarafından Petersburg'a götürülmüştür. Bir Rus oryantalist, bu nüshayı tasvir etmekte ve bazı sayfalarının tahrip olduğunu belirtmektedir. 1905'te S. Pisareff tarafından bu nüshanın 50 kopyası çıkarılmış, biri Sultan Abdülhamid'e, biri İran şahına, biri Buhara emirine, biri Afganistan'a, biri Fas'a ve daha bazıları da önemli Müslüman şahsiyetlere gönderilmiştir. Bir kopyası, günümüzde Amerika'da Kolombiya Üniversitesi Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Petersburg'daki aslî nüsha 1924'te yeniden Özbekistan'a iade edilmiş olup, şu anda Taşkent'te bulunmaktadır. 1980'de ABD'deki nüsha çoğaltılmış ve Muhammed Hamidullah buna 2 sayfalık bir önsöz yazmıştır.
İddiaların dellilleri ise:
Mushaf'ın, Hicri 1. asrın ilk yarısında kullanılan el yazısıyla yazılığı gayet açık olması,
Daha sonra yazılan Kur'ân'lar kâğıda benzer malzeme üzerine yazılırken, bu nüsha, ceylan derisi üzerinde olması,
Yazıldığı tarihten yaklaşık 80 yıl sonra Kur'ân'a konan noktalamalar, bu nüshada olmaması,
Ve Hicrî 68'de vefat eden Ebu'l-Esved ed-Düelî tarafından Kur'ân'a konan harekeler de bu nüshada yer almaması iddiayı savununların başlıca delilleridir.
Sana’a El yazmaları ve parşömeni
Sana’a parşömenleri günümüzde var olan en eski Kur’an yazmalarından biridir. Yemen’deki Sana’a Ulu Camii’nin restorasyon sırasında diğer birçok Kur’an parçaları ve başka emanetler ile birlikte 1972 yılında bulunmuştur. El yazması, parşömen üzerine iki katmanlı yazı yazılmak suretiyle yazılmıştır. Üst katmandaki yazı, Hz. Osman döneminde kullanılan standart yazı ile yazılmış Kur’an iken, alt katman standart yazıya göre pek çok tür ihtiva etmektedir. Alt katmanın bir sürümü 2012 yılında yayınlanmıştır. Yapılan karbon testleri sonucu yazmaların %99 doğruluk payı ile 671 yılından önceye dayandığını, %95.5 doğruluk payı ile 661 yılından önce, %75 doğruluk payı ile 646 yılından öncesine ait olabileceği sonuçları da elde edilmiştir.
Tüm Reklamları Kapat
Ek olarak:
“1981 yılında Almanya'daki Saarland Üniversitesi'nden Gerd Puin, parçaların ne olduğunu belirlemek için onları derinlemesine inceleyen ilk kişi oldu. Parçaların Kur'an'ın bir versiyonunu içerdiği ve bazılarının İslam'ın ilk yüzyılına ait olduğu kısa sürede tespit edildi. Dolayısıyla, o dönemde bunlar Kur'an'ın bilinen en eski nüshaları arasındaydı. Birkaç yıl sonra Puin'in meslektaşı Von Bothmer, şu anda el yazmalarını incelemek için kullanılan parçaların yaklaşık 35.000 mikrofilm fotoğrafını çekti. Sana'da bulunan parçalar arasında Kur'an'dan bir dizi parça da bulunmaktadır.
İlk bakışta, Miladi belki yedinci yüzyıl sonları veya sekizinci yüzyıl başlarına tarihlenen normal bir Kur'an gibi görünmektedir. Ancak daha yakından incelendiğinde, belgenin bir Palimpsest olduğu, yani daha önce yazılmış bir metnin üzerine yazıldığı ortaya çıktı.
Bu nedenle, daha yeni olan üst katman ve daha eski olan ve üst katmanla değiştirilen alt katman olmak üzere iki metin katmanı içerir. Farklı taramalarla, akademisyenler alt metni bir araya getirebildiler ve bunun bugün sahip olduğumuz Kuran versiyonu olmadığını, farklı bir versiyon olduğunu keşfettiler. Daha sonra yazılmış olan üst katman ise bugün elimizde bulunan standart Kuran'dır. Vahiy geldiğinde Peygamber Efendimiz (s.a.v), Kur'an metnini ashabına yazdırmış, bazıları da metinlerin bazılarını parşömenlere, yapraklara, taşlara vs. yazmıştır.
Kur'an'ın birincil deposu sahabelerin zihinleri olmasına rağmen, peygamberin hayatı boyunca bir kitap formunda derlenmemiştir. Ondan sonra, Kuran'ı ezberleyen bu sahabeler vefat etmeye başladı ve Kuran kaybolma riskiyle karşı karşıyadı, bu yüzden Hz. Muhammed'in halefleri olan Halifeler onu yazılı bir biçimde bir araya getirmeye başladılar. Bu sürecin üçüncü halife Osman döneminde 650 yılı civarında tamamlandığı söylenmektedir. Bu nedenle, Kur'an'ın standart versiyonu genellikle Osmani Rasm (Uthmani Rasm) (Rasm: Sesli harfleri (teşkîl) işaretleyen ve sessiz harfleri (i'câm) ayıran Arap aksanları olmaksızın 18 harften oluşan temel metin anlamına gelir.) veya Osman Geleneği (Uthmanic Tradition) olarak adlandırılır. Bu kitap herkes tarafından okunmak için yazılmadı. Yazılı Kuran, okuyucunun oldukça fazla ön bilgiye sahip olduğunu varsayar, bu nedenle öğrenilmek için değil, daha çok bilginlerin Kuran'ı hatırlamasına yardımcı olan bir araç olarak hizmet etmesi amaçlanmıştır. Örneğin, sesli harf işaretleri yoktu, bu yüzden bir kelimenin ne olduğunu sadece okuyarak değil, bağlamdan bilmeniz gerekirdi. Osman'ın Kuran'ın derlenmesini tamamladığı dönemde, İslami geleneğe göre Kuran'ın çeşitli versiyonları ortalıkta dolaşıyordu. En meşhurlarından ikisi Peygamber'in iki sahabesi Abdullah ibn Mesud ve Übey ibn Ka'b'a aittir. Ayrıca, görünüşe göre, farklı şehirlerde Kuran'ın farklı versiyonları vardı. Osman tüm bu alternatif Kuran'ları geri çağırdı ve onları yok etti. Ardından, standartlaştırdığı Kuran'ı ana nüsha olarak kullanılmak üzere tüm büyük şehirlere gönderdi. Bu standardizasyon çok hızlı bir şekilde yürürlüğe girmiştir. Peki, Sana'a El Yazması bu alternatif Kuranlardan biri mi?
Evet, öyle ama İbn Mesud veya İbn Ka'b'a ait olanlar gibi bildiklerimiz arasında görünmüyor. Bu, herhangi bir gelenekte tasdik edilmemiş gibi duruyor. Akademisyenler buna C-1 ya da Sahabe-1 Kodeksi adını vermişlerdir çünkü neredeyse kesinlikle peygamberin bir sahabesine aitti ama kim olduğunu bilmiyoruz. Bu varsayımı yapabiliyoruz çünkü parşömen Radyokarbon tarihleme yoluyla MS 578 ile MS 669 yılları arasına tarihlendirilmiştir.”
Tüm İslam alimlerince bu şekilde anılmış ve inanılmıştır. Bu fikre inanıp inanmamanız elbette siz araştırmacılara kalmış bir konudur. Topkapı nüshasına girerek olayı derinlemesine bahsedip bulandırmak istemem Hz. Oman’ın Kur’anından bir nüsha olduğu düşünüldüğü keza aynı şekilde St. Petersburg ve Amerika’da bulunan Kur’an nüshalarıda Hz. Osman’ın Kur’anı’nın birer nüshaları olduğu iddiasıdır.
Semerkant Kur'anı (Özbekistan - Taşkent)wikipediSana'a Parşömenleri Üzerinde Araştırma Yapılan Görselturandursun Bu dosya hakkında daha fazla bilgi Stanford '07 ikili yazmasının sağdaki sayfası. Üst katmanda Bakara suresinin 265-271 nolu ayetleri yazmakta.Wikipediaİkili yazmanın ikinci katmanının üst kısmı, Stanford Üniversitesinde X-ışını Floresan Resimlemesi tekniğiyle iyileştirilmiştir. İkinci katmandaki yazı Kur'an'daki Bakara suresinin 191-196 no.lu ayetlerini içermektedir.Wikipedia
Kaynaklar
B. Sadeghi, et al. (2012). Ṣan‘ā’ 1 And The Origins Of The Qur’ān. Der Islam, sf: 1-129. doi: 10.1515/islam-2011-0025. | Arşiv Bağlantısı
M. G. K. Ohlig. Schlaglichter: Die Beiden Ersten Islamischen Jahrhunderte. ISBN: 9783899302240.
G. Gobillot. Vom Koran Zum Islam: Schriften Zur Frühen Islamgeschichte Und Zum Koran. ISBN: 9783899302691.
K. O. M. Groï. Die Entstehung Einer Weltreligion I: Von Der Koranischen Bewegung Zum Frühislam. ISBN: 9783899303186.
P. D. İ. Esinler. Sana Mushaf’ı Ile Ilgili Kısa Bir Değerlendirme: Kuran Değiştirilmiş Mi?. (6 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 31 Ocak 2025. Alındığı Yer: kuranmucizelercom
| Arşiv Bağlantısı
admin. Hz. Osman Zamanında Şahsi Yazılan Kuran-I Kerimler Ne Yapılmıştır?. (7 Eylül 2011). Alındığı Tarih: 31 Ocak 2025. Alındığı Yer: Sorularla İslamiyet
| Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz
denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından
yayınlanan
makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru
olup
olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu
platformda
yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti
etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla
işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla
platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Siz de bizdensiniz. Destek olun, Evrim Ağacı Premium'a katılın.
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Bu iş reklamlarla olmaz! Türkiye'de bilimin sesini yükselteceksek, sizlerin ufak da olsa desteklerinize ihtiyacımız var. Evrim Ağacı Kreosus destekçilerine katılarak hem gücümüze güç katabilir, hem de Reklamsız Deneyim gibi Evrim Ağacı Premium ayrıcalıklarından faydalanabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“Yaşadığım her şeye rağmen, insanların halen iyi kalpli olduğuna inanıyorum.” Anne Frank
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).