Tevazu Muazzam Bir İlaçtır…
Evrendeki yerimizi bilmekten başlayıp çemberi ta kendimize varıncaya dek daraltır sonra da tersinden tekrar evrensel ölçekte genişletirsek varacağımız tek yer tevazuun muazzam bilgeliğidir.
Bu öylesine bir bilgeliktir ki, hangi yola düşersek düşelim, hangi duyguya kapılırsak kapılalım, hangi akıl yürütmeyi yaparsak yapalım ve hangi beklentileri öncelersek önceleyelim dahili bir fren görevi görür ve her yoldan çıktığımızda bizi hakikatin düzlemine gerisin geri sokar.
Bunun için akla sadakat gerekir. Akla sadakatin gösterdiği bilime güven gerekir ve bu güvenin her defasında sağlamasının yapılması, arada bir sınanması gerekir.
Bunlar için okumak gerekir, araştırmak gerekir ve her kafamız karıştığında akıllı insanın ilk alameti olan soru sormak gerekir. Hem de bol bol soru…
Bunlar için de iyi bir dinleyici, iyi bir gözlemci ve hepsinden önemlisi bilginin beleş hamalı olmayı göze almak gerekir.
İşte o zaman bize kılavuzluk edecek olan şey, kavranmış bir doğanın diyalektiği, materyalist-gerçekçi bir evren algısı ve bunlara dayalı beklentiler.
İşte o zaman kaybolmayız, aksine kaptanlığa terfi ederiz. Hemi de en modereninden pusulası olan. Sevgiyle…