Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Osman Yiğithan Yılmaz
Üye 4 gün önce 2 Cevap
4

Hiçbir koşulda irade ve istikrar gösteremiyorum, bilincimin farkında değilim ve bu hayatıma zarar veriyor. Peki neden?

YKS'ye tekrar hazırlanıyorum, geçen yıl istediğim performansı gösteremedim ve neden olduğunu da bilmiyordum ama kendi kendine düzeleceğini varsayıyordum. Olmadı. Bu sene tekrar hazırlanmaya karar verdim ve başladığımda her şey cidden iyiydi. Son 10 gündür ortalama 5.30 saate yakın çalışıyordum ama üç gündür yine salmış durumdayım, düzeltemiyorum.
276 görüntülenme
Hiçbir koşulda irade ve istikrar gösteremiyorum, bilincimin farkında değilim ve bu hayatıma zarar veriyor. Peki neden?
Hiçbir koşulda irade ve istikrar gösteremiyorum, bilincimin farkında değilim ve bu hayatıma zarar veriyor. Peki neden?
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Sağlık sektöründe editörüm 4 gün önce

Mesele irade ve istikrar gösterememen değil, tamamen biyokimyasal bir tuzağa düşmüş olman. Senin "bilincim" dediğin o kavram, beyninin prefrontal korteksindeki (PFC) nöronların bir ürünü. Görev listene baktığımda gördüğüm dalgalanma, özellikle yürütücü işlevlerden sorumlu olan dorsolateral prefrontal korteksinin (dlPFC), beyninin daha ilkel ve anlık haz arayan limbik sistemin karşısında ne kadar aciz kaldığının kanıtı. O ilk 10 günlük 5.30 saatlik "gaz", limbik sistemine yeni bir başlangıcın verdiği dopamin aceleinden başka bir şey değildi. O dopamin etkisi geçince, yani beynin bu aktiviteyi artık yeni olarak etiketlemeyince, anlık tatmin (telefona bakmak, boş boş gezinmek) ile YKS gibi uzun vadeli ve belirsiz bir ödül arasında kalan nucleus accumbens adlı ödül merkezin, tabii ki de kolayı seçti. Şu an yaşadığın "salmışlık", dlPFC'nin amigdaladan gelen "bu iş sıkıcı ve zor" sinyallerini bastıramaması ve dopaminerjik motivasyon yollarının, daha kolay ve hızlı haz veren hedeflere yönelmesinin kaçınılmaz bir sonucu. Bilimsel makaleler bunun irade değil, nöronal bir savaş olduğunu gösteriyor ve sen bu savaşta yanlış tarafa mühimmat taşıyorsun.

Her erteleme davranışınla, beynindeki sinapslar arasında bir nevi patika oluşturuyorsun. Hebbian teorisine göre "birlikte ateşlenen nöronlar, birlikte bağlanır". Sen her "sonra yaparım" dediğinde, ders çalışma ile ilgili nöral yolları zayıflatırken, kaçınma davranışına ait nöral yolları güçlendiriyorsun; yani beyin devrelerini kendi elinle başarısızlığa programlıyorsun. Bu, deneyime bağlı nöroplastisite denen acımasız bir gerçek. Üç gündür ders çalışmamanın nedeni gizemli bir bilinç kaybı değil, basitçe, defalarca tekrarlanan kaçınma davranışının artık beyninin varsayılan yolu haline gelmesi. Bu döngüyü kırmak için "farkındalık" veya "irade" gibi soyut kavramlara bel bağlamayı bırakıp, PFC'nin bilişsel yükünü azaltacak somut sistemler kurman gerekiyor. Çevresel kontrol, yani telefonu başka odaya koymak ve Pomodoro gibi tekniklerle beyninin ödül sistemini küçük, ulaşılabilir hedeflerle kandırmak iradeden çok daha etkilidir. Sorun sen değilsin, sorun senin nörobiyolojik donanımını yanlış kullanma kılavuzun.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
8
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Çevik
Onur Çevik
103.0K UP
Konuyla epey ilgilenmiştim, bilirkişi değilim. 2 gün önce

Nörobiyolojik açıdan çok iyi biçimde açıklanmış zaten yaşadığınız durum fakat ben daha çok psikolojik açıdan yaklaşacağım.

Öncelikle "irade" diye bir şeyin varlığına dair kanıt yok elimizde. İnsan davranışlarını, deterministik yasalarla işleyen ve kendisine sebep olan öncüllerin mutlak sonucu olarak ortaya çıkan olaylar olduğunu varsaymamamız için hiçbir neden yok.

Entelektüel yani akılcı düşüncelerin ile dürtüselliğin arasında bir uyuşmazlık olmasından doğan bu gibi sorunların üstesinden gelebilmek için yapman gereken tek şeyin "daha iradeli olmak" olması antik bir varsayımdan ibaret.

Tüm Reklamları Kapat

İrade terbiyesi dediğimiz olguyu yücelten bu geleneksel yaklaşıma göre hislerimiz daima akılcı yanımızı yoldan çıkarmaya çalışır. Bizim yapmamız gereken ise sadece daha fazla irade (artık o ne demekse) göstermektir. Yani bir aracın içinde yolculuk ettiğimizi düşünürsek geleneksel yaklaşıma göre akılcı yanımız aracı sürmekte, hislerimiz ise yan koltukta oturup akılcı yanımızın dikkatini dağıtmakta, onu ayartmakta, onu hedefinden saptırıp yoldan çıkarmaya çalışmaktadır.

Ancak bu alanda yapılmış bilimsel çalışmaları göz önünde bulundurduğumuzda, hislerimizin aracı sürdüğü ve akılcı yanımızın yan koltukta oturup hislerimizi dizginlemeye ve hedefe yönelik hareket etmesi için ikna etmeye çalıştığı şeklinde bir benzetme yapmamız daha doğru olur gibi görünüyor.

Şunu düşünmekte fayda var: bu iki yolcu aynı dili konuşmuyor. Akılcı olanın ikna nâmına söylediği hiçbir şey hisseden'in umrunda değil. İnsan en temelinde acıdan kaçıp hazzı arayan basit bir organizmadır. Toplumsal veya ahlaki olarak ne yapmamız gerektiğini düşündüğümüzden ziyade neyin bize iyi hissettirdiği daha belirleyici bir rol oynuyor davranışlarımızı şekillendirmede.

Daha da kişisel bir yorumlama yapayım. Bahsettiğin sınav için her gün o kadar saat çalışmak istediğini düşünmüyorum. Esasen ilgini çekmeyen bir sınav için muhtemelen hiç ilgini çekmeyen konuları öğrenmeye zorlamaya çalışıyorsun kendini, günde 5 saat. Zaten normal olan, beyninin bundan her fırsatta kaçmaya çalışmasıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Yerinde olsam büyük ihtimalle bu sınava çalışarak tam olarak neyi amaçladığımı, kim olduğumu ve bu hayatta ne istediğimi, bu sınavın olmak istediğim kişi olmama gerçekten hizmet edip etmeyeceğini sorgulayıp varoluşumun temellerine kadar inerdim. Nihayetinde gerçekten sevdiğim, gerçekten umrumda olan ve bana gerçekten anlamlı gelen bir şey bulup yaşamımı ona göre şekillendirirdim.

Ama ne olursa olsun bu sınavdan yüksek puan alman gerektiğini ve hiç keyif almasan da disiplinli bir şekilde çalışman gerektiğini düşünüyorsan akılcı parçana hitap eden argümanlardan ziyade (çalışmam gerekiyor, bu daha doğru ve daha kazançlı olan davranış), hislerine hitap edenleri (hedefine ulaştığında hissedeceğin mutluluk, vb.) motivasyon için kullanmanı tavsiye ederim. Bunun dışında beyni amacına uygun olarak yönlendirmeni sağlayacak bilimsel yöntemleri kesinlikle kullan.

Uzun süre düzenli spor yapanlar genelde spor yapmayı sevenlerdir. Uzun süre ders çalışabilenler genelde ders çalışmaktan keyif alanlardır. En disiplinli kişiler, disipline en az ihtiyaç duyanlardır. Uzun vadede tavsiyem sana anlamlı gelen hedeflerin peşinden gitmen olur :)

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close