Duruma göre değişir. Fakat temelli bir sahiplenme söz konusu değildir.
Sahipli ise evet, imkanlar ölçüsünde reddedebilir, fakat sokak hayvanı ise reddedemez. O da belirli bir süreliğinedir ve sahiplenme olarak değil.
Kamuoyunda yaygın bilinenin aksine hayvan bakımevleri, sokak hayvanlarının belirsiz süreliğine -belki de yaşamları boyu- sokaklardan uzak tutulmaları amacıyla bakıldığı yerler değildir. (Doğal yaşam alanı değil, ağırlıklı olarak kafeslerden ibarettir.)
2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre, hayvan bakımevleri sokak hayvanlarının “yuvası” değil; bu merkezlerin görevi hayvanları kısırlaştırmak, aşılamak ve rehabilite etmekten ibarettir.
Dolayısı ile hayvan bakım evleri ya da halk tabiri ile barınaklar, sokak hayvanlarının sahiplenildiği yerler değil, bakımlarının ve tedavilerinin yapıldığı, rehabilite edildiği, kısırlaştırıldığı yerlerdir.
Normal yaşam alanlarına (sokaklara) dönebileceklerine kanaat getirildiği an alındıkları yere tekrar bırakılmaları zorunludur. Neticede onların adı sokak hayvanı ve kanunda da ifade edildiği üzere; sokaklar onların evi, doğal yaşam alanıdır.
Doğal yaşam alanlarında bakılmaları, beslenmeleri, sağlık ve yaşama haklarının teminat altına alınması dahil, esastır. (Ayrıntı için bknz: 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 14-7-2021 Tarihli Değişiklik )