Yaşamsal kodlardan üre, yaşamda kal, savaş - kaç - don emirleri nedeniyle, yaşamın tehlikeye düştüğü her olasılık, tehdit olarak algılanarak organizmanın yaşamda kalması öncüllenir. Hatta bilinçaltı, yaşam boyunca tehlike taraması yapar. Olasılıkları değerlendirerek olası bir tehdidi bilince yollama çabasına girer. (Önemli bir sınav, bilinç için önemli iken, bilinçaltı için yaşamsal bir tehdit olarak görülebilir. Birey yoğun bir stres, kusma vs bile yaşayabilir.)
Ölüm her yönüyle yaşayan bir organizma için tehdit alanı içine girme gibi algılandığı için korku olarak deneyimlenmesi normaldir. Ancak yeni bilimsel çalışmalar, kadim öğretiler ve spiritüel çalışmaların ortak bulguları ile, artık bilincin varlığını sürdürdüğü, sınavına devam ettiğini ve tekamülünün yeni aşamalarına geçtiğini görüyoruz. Her sınav aşaması için gerekli düzene uyumlu bir süreç ve bu süreçlerden elde edilecek tekamül amaçlanmakta. Yaşanmakta olan tekamül alanından alınması gereken tüm dersler alındığında, bilinç daha üst alanlara geçiş yapar. Tekamülden istenen sonucu alamayan bilinçler ise, benzer düzeydeki sınavlara tekrar tekrar girerler. Aynı sınav aşaması içinde de bu tekrarlar "olay" "kişi" vs bazında vardır. Kişinin sınavla ilgisinin olmaması, tekamülle ilgisinin olmaması, durumu değiştirmeyecektir. Sistem işlemeye devam eder.
Bu anlamda ölümün birey için öneminin olması için, tekamül sürecini önemseyen, sonuçlarını düşünen bir yapıda olmalıdır.
Bilinç düzeyinde bir korkusuzluk, ölüm tehlikesi gelene kadar sürebilir. Kişi gerçekten korkmuyor olduğu durumda, zaten ölüme yürümekten de korkmaz ve intihar eder. Bu durum, yaşam ve deneyimlerden sonuç çıkaramama, bir eksiklik durumudur ve başarısızlıktır. Tekamül planında zorlu bir aşamayı kabullenmektir.