Yıldızımız, devasa bir nükleer füzyon reaktörüdür ve gezegenimiz göreceli olarak yıldızına yakındır. Bu da zararlı ışınların dünyamıza ulaşması demektir.
UVA-UVB ve UVC olmak üzere üç çeşit ışın gezegenimize ulaşır.
UVC ışınları çok zararlıdır ama ozon tabakası tarafından emilir ve gezegenimizin yüzeyine ulaşamaz.
UVB ışınları, insanların epidermis tabakasına kadar nüfuz eder. Bronzlaşmamızın nedeni bu ışınlardır. UVB ışınları, dünyaya ulaşan UV ışınlarının yalnızca %5'ini oluşturur. Bulut ve camlardan geçemezler. Cilt kanserine sebep olan ışınlardır.
UVA ışınları, ozon tabakasından direkt bir şekilde geçerek dünyaya ulaşan güneş ışınlarıdır. Bulutlardan ve camdan geçebilme, derinin alt tabakasına etki etme özellikleri vardır. UVA ışınları yaşlanmaya, kırışmaya ve elastikiyet kaybına neden olur, ayrıca cilt kanseri ve katarakt dahil olmak üzere UVB'nin zararlı etkilerini artırır. Güneş kremleri UVA ışınlarından bizi korur.
Bundan yaklaşık 3 milyar yıl sonra, yıldızımız bir kırmızı deve dönüşmeye başlayacak. Genişledikçe, yörüngesinde bulunan gezegenleri yutacak ve gezegenimize çok yaklaşacak. Bu durumda dünyamız yaşanmaz bir hal alacak, bırakın ozon tabakasını, atmosferimiz bile güneşin yakıcı etkisi altında uzaya savrulacak.
Hayat verdiği kadar, geri de alan bir gökcismidir, yıldızlar.