Şuradan başlayalım, FDA tarafından onaylanmış 17 adet güneş koruyucu içeriğin hiçbiri bitkisel değil.
Bu alanda çok detaylı çalışmalar yapılıyor, farklı bitkilerin, bitkisel ürünlerin ve fitokimyasalların SPF değerleri ölçülüyor. Örneğin kanola yağı, Citronella yağı, hindistancevizi yağı, zeytinyağı, soya yağı, E vitamini, Aloe vera, acerola suyu, pancar suyu, havuç suyu, mor havuç suyu ve ahududu suyu ile yapılan bir çalışmada SPF değerleri oldukça düşük, neredeyse 1'e yakın olarak bulunmuş. Bunların karışımlarından oluşan formülasyonlar hazırlanarak bu karışımların SPF değerleri de ölçülüyor hatta. Buna göre mor havucun %50 oranda suyla karıştırıldıktan sonra toz halde Aloe vera ve E vitamini ile birleştirildiği formülasyon en etkili olanı, ancak bu da onaylı filtreler kadar koruma sağlayamıyor.
Bunun dışında saf halde kurkumin 11.58, kersetin 14.81, resveratrol 21.53, safranal 10 SPF olarak ölçülüyor. Bu maddeler kombine halde kullanıldıklarında koruma etkisi artıyor, fakat bu formülasyonların da toksisite ve güvenlik değerlendirmelerinin yapılması gerekiyor, yani daha fazla çalışmaya ihtiyacımız var.
Örnekleri çoğaltabiliriz, hepsinin sonucu bize cilt kanserinden korunmamız için gerekli korumanın henüz bitkisel içeriklerle sağlanamayacağını gösteriyor.
Kaynaklar
- M. M. Donglikar, et al. (2016). Development And Evaluation Of Herbal Sunscreen. Pharmacognosy Journal. doi: 10.5530/pj.2017.1.15. | Arşiv Bağlantısı
- P. Builders (Ed.), et al. (2019). Herbal Medicine. ISBN: 978-1-78984-783-3. Yayınevi: IntechOpen.
- S. Gause, et al. (2016). Uv-Blocking Potential Of Oils And Juices. International journal of cosmetic science,, sf: 354-363. doi: 10.1111/ics.12296. | Arşiv Bağlantısı