Gayet basit bir düşünceyle cevaba başlayalım. Bir topu havaya fırlattığınızda (ki yetişkin bir insan bunu 50 km saat ve daha üzerinde bir hızla yapabilir) belli bir yere kadar yükselip geri düşmeye başladığını görüyorsunuz. Mantık tamamen aynı.
Şimdi burada söyleyeceğiniz şeyi duyar gibiyim. Topa tek seferde güç veriyorsun, fakat bir motor ile 50 km hızla sabit olarak sürekli yukarıya yollayabiliriz.
Ama bu durum kaçış hızını geçmediğiniz sürece bir şey değiştirmiyor. Çünkü yer çekimi, hareket eden her cismi sürekli olarak yavaşlatır. Bu da zaman içinde aynı hızı koruyabilmek için daha fazla hız vermeniz gerektiği anlamına gelir. Çünkü yönünüz bir araba gibi yatay değil, dikeydir.
Eğer kaçış hızına ulaşamazsanız aynen de söylediğiniz gibi bir süre sonra "geri düşmeye" başlarsınız. Veya yörüngeye oturursunuz ki bunu istemezsiniz. Yörüngeye oturmak sonsuz bir serbest düşüş yapmak demektir. Sürekli düşersiniz ancak dünyaya çakılmazsınız. Tıpkı uluslararası uzay istasyonu gibi.
Sonuç olarak 3 seçeneğiniz var:
1) Yörüngeye oturacak kadar bile yükseğe çıkamayıp geri düşmeye başlarsınız (eğer enerji tamamen biterse yere çakılırsınız)
2) Yörüngeye oturursunuz ve sonsuz düşüşe geçersiniz.
3) Kaçış hızını geçip dünya dışına çıkarsınız.