Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Argümantatif Mantık Hatası
Yüklü Soru 1 moderatör tarafından eklendi
Argümana doğrulanmamış varsayım veya varsayımlar katmaktır.
Mantık Hatası Açıklaması
Soru, dini inancı olmayan toplumların refah düzeyinin fazla olduğu varsayımı sorgulanmadan sorulmuştur.
0
Mantık Hatasını Göster
Ayperi Şimal Uzun
Üye 1 hafta önce 4 Cevap
4

Dini inancı olmayan toplumların refah düzeyi neden daha fazla?

Japonya'daki ateist nüfusu %93'müş. Kanada'da ise nüfusun %19-30'luk bir kesimi kendisini ateist veya agnostik olarak tanımlıyormuş. Bunların haricinde İskandinav ülkeleri de yüksek inançsız insan nüfusu ile ünlü ülkeler. Bu ülkelere bakıldığında hepsi refah düzeyi yüksek, suç oranı düşük ve mutlu denebilecek ülkeler. Neden sizce?
492 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Anıl Ünal
hemşireyim, bilim ve tarih ile ilgileniyorum. 1 hafta önce

Bu konuda naçizane fikirlerimi paylaşmak isterim.

Bu sorunun sebebinin dini görüş olmadığı kanaatindeyim. Ancak öyleyse bile daha farklı bir bakış açısı ile ele almak gerektiğini düşünüyorum. Dini inanca sahip bir toplumun geneli itibari ile korktuğu bir yaratıcı ve ölümden sonra yaşam ve ıstırap çekme ihtimali vardır ve bu çok suistimal edilebilir bir konudur. Benim görüşüm çalışma , disiplin, etik değerler, toplumsal ve bireysel ahlak,... gibi konular bir toplumu geliştirmekte etkili. Bu konuların gelişmediği toplumlarda dini inanç gibi fazlasıyla suistimale açık, maden gibi işlenebilecek, bir konu varken bu tarz farklılıklar meydana gelebiliyor. Buna ise İran molla rejimi ve İngiliz şekerleri örnek olarak verilebilir. Bu örnekler bir çok farklı dinde, gelişmiş gelişmemiş bir çok farklı ulusta kendisini gösterir.

Yani anlattıklarımın özü şu aslında: Din ile gelişmişlik korelasyonunda sorun suistimaldir ve bunun sebebi ise çalışma kültürü, disiplin, etik değerler, toplumsal ve bireysel ahlak,.. gibi konulara sahip olmayan toplum, yöneticiler ve din önderi kabul edilen kişilerdir.

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 1 hafta önce

Neden – Sonuç !

İnsanların dini inançlarının kendisi değildir mesele. Mesele, o ülkeyi yönetenlerin ne denli laik olup olmadığı veya laikliğin kendi toplumsal emelleri ile ne denli örtüşüp örtüşmediğidir.

Neticede inanç; etnisite, dil, renk gibi kimlikler üzerinden toplumları en kolay ayrıştırıp çatıştırabilen bir aparattır.

Tüm Reklamları Kapat

Sınıflı toplumlar tarihi boyunca, özellikle günümüz emperyalizm çağında ve yoğunluklu olarak kullanılan bir aparat. Orta doğuya bir bakın…

Bugünkü Avrupa kıtası ve kesintisiz dört yüz yıl boyunca, ortaçağda ve kilisenin mutlak tahakkümü altında, skolastik düşüncenin acımasızlığında o kadar çok bedel ödedi ki… İşte görece Avrupa toplumlarının evet fakat yönetenlerinin değil, laiklikteki ısrarı bundandır ve refah seviyelerinin görece daha iyi olmasının sebebi de enerjilerini ve yatırımlarını akla, bilime ve vesilesi ile teknolojiye yatırmış olmalarındandır.

Haliyle de aklın ve vesilesi ile bilginin toplumsallaştığı yerde inanç içe kapanır ve özelleşir. (Ki aslında ve özünde bütün inançlar inancı özel bir alan olarak tarif eder fakat uygulamada ne yazık ki böyle olmaz...)

Yani inancın yerini bilginin alması ve bu sayede refahın artması bir neden değil bir sonuçtur. Sevgiyle…

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağanalp Sarıkaya
Öğrenciyim 1 hafta önce

Aslında bunun temel nedeni o ülkenin ne kadar baskıcı veya laik olduğuyla alakalı. Mesela bir Afganistan'a bak bir de Japonya'ya. Afganistan şeriatla yönetiliyor ve baskıcı bu da halkın fakir ve cahillik içinde yüzerken yönetenlerin güçlü ve zengin olmasına neden oluyor.

Alper Rende'nin Afganistan videosunu izlersen sınırda askerlerin insanları sopayla filan dözdüğünü görürsün çünkü baskıcı rejim. Japonya ise tamamen laik bir ülke ve insanlar daha özgür, insanlar daha özgür, yönetenler daha güçsüz olduğunda da halk daha güçlü oluyor mesela yönetenleri istediği zaman devirebiliyor hiç bir ayaklanma olmadan. Bu da yönetenler için halkı memnun etme zorunluluğu getiriyor.

Diğer nedenlerden biri de laik ülkeler dini eğitim yerine bilimsel eğitime önem veriyor. Bu da daha bilgili bir toplum ve daha çok inovasyon demek, daha kaliteli üniversiteler, daha çok girişim ve daha çok para demektir.

Tüm Reklamları Kapat

Laiklik varsa düşünce özgürlüğü vardır. İnsanlar her fikrini söyleyebilir. İnsanlar korkmadan yazar, çizer, üretir. Bu da sanat gibi alanlarda da büyük bir patlama yaratır.

Dini kurallar değili hukukun üstünlüğü vardır. Herkes eşit muamele görür. Bu da bir güven ortamı yaratır.

Laik rejimler kadınları eve hapsetmez. Mesela Afganistan'da bir kadın dışarı çıktığında insanlar onu döver ve bu da yasadışı değildir. Kadınlar için ayrı saatler filan var. Yada yine Afganistan'da kadınların eğitim hakkı yok ve kadınlar orada da halkın yaklaşık yüzde 50'sine denk geliyor. Bu da halkın yarısının eğitimsiz kalmış olması demek. Ama zaten kalan erkeklerde teokratik düzende cahil kaldığı için ülke komple cahil kalıyor.

Laik devlet "şu mezhepten olan iyidir" ya da "şu dine yakın ol" demez. Nötr davranır. Bu da torpili, ayrımcılığı ve adam kayırmayı azaltır, verim artar.

Tüm Reklamları Kapat

Biraz Veriyle Tatlandıralım:

İskandinav ülkeleri (Norveç, İsveç, Danimarka): Laik ve refah seviyesi uçmuş durumda.

Suudi Arabistan gibi teokratik ülkeler: Petrol olmasa... yani çok da iç açıcı değil

Ayrıca ülke ne kadar cahilse teokratik bir yönetimden laikliğe geçişi de zorlaşır. Mesela:

Osmanlı'da daha önce Tanzimat, Islahat Fermanı gibi refomlar oldu, yine de laikliği getirmek çok da zor olmasa da Osmanlılar da o kadar cahil değildi ve küçük isyanları bastırarak laiklik getirildi. Bu sırada Türkiye'de bunlar olurken Atatürk'ten etkilenen Amanullah Han şunları yaptı:

👑 1919 – Amanullah Han’ın Reformları (Afganların Atatürk’ü sayılır)

Ne yaptı bu adam?

  • Kadınlara peçe zorunluluğunu kaldırdı
  • Karma eğitim sistemini başlattı
  • Şeriat dışında yasalar getirmeye çalıştı
  • Avrupa’ya öğrenci gönderdi
  • Kıyafet reformu getirdi

Hedef: Modernleşmiş, laikleşmiş bir Afganistan yaratmak

Gerçek: Kıyamet koptu! 😱 Aşiretler isyan etti, "Bu ne biçim gavurluk" dendi, Amanullah Han 1929’da tahttan indirildi ve ülke geri döndü.

Yani asıl neden insanların dini değil, yönetimin ne kadar laik olduğuyla ilgili.

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Joseph Joestar
Üye 1 hafta önce

Japonya gibi dinsizlik oranı yüksek müreffeh ülkeler olduğu gibi Çin, Kuzey Kore, Moğolistan, Vietnam gibi dinsizlik oranı yüksek olup refah düzeyi ortalama veya ortalama altı ülkeler de bulunur. Ayrıca dindarlık oranı ve refah düzeyi çok yüksek olan petrol zengini bazı Arap ülkeleri vs. de bulunuyor.

Dinsizlikle refah arasında doğrudan bir ilişki kurabileceğimizi düşünmüyorum. Geçmişte bazı komünist ülkelerinde devlet eliyle dinsizleştirme uygulanmıştır. Bazı Uzak Doğu ülkelerinde bizim anladığımız biçimde bir din kavramı ve tahayyülü tarihleri boyunca oluşmadı. Din onlar için burçlara inanmak gibi yarı ciddi bir mesele olarak kaldı.Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Afrika'da ise din inancın ötesine geçip kimlikle, siyasetle, hukukla, bilimle tamamen iç içe geçti. Din savaşları, mezhep savaşları, cadı avları(mecazi anlamda), tekfircilik anormal boyutlara ulaştı. Dinle alakasız meselelere bile din dahil edildi. Bazı milletlerin geçmişinde böyle problemler yaşanmadı.

Her ülkenin dinsizliği aynı etkenler doğrultusunda gelişmiyor. Bu yüzden her bölgede dinin ve dinsizliğin anlamı farklı olacaktır. Sözüm ona İranlı bir dinsiz kendini doğrudan rejim karşıtı bulacakken, Türk bir dinsiz sadece iktidar partisine muhalif, Amerikan bir dinsiz ise neredeyse zorunlu siyasi tarafa sahip olmayacaktır. Keza bazı ülkelerde din doğrudan aidiyeti, kimliği belirtirlerken(Pakistan), bazı ülkelerde kimlik üzerinde etkisi olmaz(Arnavutluk). Dinsizlik yer yer bilim severlik ve evrensel düşünmekle ilişkilendirilse de yer yer sadece kural tanımamak olarak görülebilir-yaşanabilir(kişisel tecrübelerimden yola çıkarak).

Tüm Reklamları Kapat

Bir ülkede din ve vicdan özgürlüğünün yerleşmesi ve bunun problem çıkarmaması o ülkenin bir hukuk devleti olma, bir millet olma, birlik olma konularında epeyce yol kat ettiğini gösterir. Örneğin Osmanlı bunu başaramadığı için dağılan bir ülke ve topluma harika bir örnektir. Aslında dağıldığı dönem en özgür dönemiydi, bütün ve güçlüyken en baskıcı devriydi. Buradan baskıcılığın güç kazandırdığı sonucu çıkmasın sadece özgürlük güç kazandıracaksa özgürlüğün kötü yanlarından etkilenmemek garanti altında olmalı. Bir ülke millet olma, hukuk devleti olma, birlik olma konularında ilerleme kat ettiyse; eğitim, vatandaşlık hakları, insan hakları konusunda da muhakkak ilerleme kat edecektir. Bunlara müteakiben mecburen refahı artacaktır. Hiç yer üstü ve yer altı kaynakları olmasın(İsviçre), jeopolitik olarak berbat bir konumda olsun(Japonya) anlamsız problemler bir kenara bırakıldığında bu tip toplum her sorununun üstesinden gelir. Artan dinsizlik oranı da önemsenmez, çünkü açık açık kural kanunla her iş hallolur. Dinsizlik baskı, yasaklar, sansürcülük, dışlanma korkusu, ölüm korkusu vs. nin olmadığı bilgi kaynaklarına kolay ulaşılabilen açık fikirli yerlerde mecburen artar. Bu sebeplerle dinsizlik artıyorsa evet bu refahla doğrudan ilişkili olabilir. Yazdığım diğer sebeplerden dolayı. Ancak başka sebeplerden de kaynaklanabiliyor.

Sözün özü dinsizliğin refah, düzen ve mutlulukla doğrusal bir ilişki içerisinde olduğunu düşünmüyorum. Belli başlı sebeplerden kaynaklanan bir dinsizlik o ülkede refah ve düzenin yüksekliği ile ilişkilidir. Ayrıca saydığınız ülkelerin ortalama başka ülkelerden daha mutlu olduğu tartışılabilir. Çünkü bunlar aynı zamanda intihar oranlarının en yüksek olduğu ülkeler.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close